Kafasını boynuma gömdü. Sırıttığını hissedebiliyordum. Kötü kedicik seni .
-ne o utandın mı. Benim yanımda utangaç olma jimin-shi. Aslan ol, kaplan ol, hırr ol.
Son cümleyli nasıl gaza gelmişsem bağırarak söylediğimde bi anda başını kaldırdı. Ben çok farklı bir şey söylemesini beklerken o beni üzecek bir şey söyledi.
-acıktım.
Başımı geriye atıp tekrar sırt üstü uzandığımda kendi kendime konuştum. 'Hadi ama
-aa çikolatalı ekmek de mi var. Bayılırım. Teşekkür ederim babacığım
Kocaman ve heyecanlı gözlerle bana baktığında bende yerimde doğrulup yanına oturdum.
-her şeyi senin için hazırladım bebeğim.
Yanağımı öptü ve yemeğini yemeye devam etti. Ağzına bulaşan çikolatayı sildim ve dudaklarını öptüm .
Tüm günümüz yiyiş oynaşla geçti ve hava kararırken arabaya binip sahildeki bir balıkçıya gitmek için yola çıktık.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Bir okuyucum istemişti arabasının modelini. Yeni aklıma geliyor. Araba bu tarz birşey.)
-çok kalabalık olur mu?
-sen babacığına güven. Hiçbir şey olmayacak. Seni çok seviyorum .
-bende seni babacığım.
O sitresli bir şekilde elleriyle oynarken bende arabayı kullanıyordum.
En sonunda balıkçıya geldiğimizde arabadan indik ve benim elimin 3 te 1 i olan elini sıkıca kavradım. O da bana iyice sokulunca restoranta girdik . Kalabalık değildi hatta hiç kimse yoktu . Çünkü çok mütevazi ve pek bilinmeyen bir yerdi.
En köşede ki denize bakan masaya oturduk. Karşıma değil de yanıma oturmuştu . Sandalyesini bana iyice yaklaştırdı. Kolumu omzuna attım ve garsonu çağırdım.
- İki porsiyon somon ve iki Fanta lütfen
Yemeklerimiz geldikten ve biz yedikten sonra sıra hesap ödemeye geldi . Ve bilin bakalım kim cüzdanını evde unutmuş.
Sıçtı cafer bez getir.
-bebeğim a mı b mi ?
-neden ne yapacaksın ki?
-sen söyle hadi, a mı b mi ?
Komik birşey söyleyeceğimi ve oyun oynadığımı zannettiği için yüzünde keyifli bir gülümseme vardı.
-ımm o zaman a diyorum.
-a mı?oh pekala.. Umarım bulaşık yıkamayı biliyorsundur.
Kulağına fısıltıyla söylediğim şeyi anlamayarak yüzüme boş boş baktı.
-daha önce hiç yapmadım. Bilmiyorum da neden ki ?
- o zaman b planı bebeğim.
-ne planı ne oldu jungook?
-ufak bir krizin içindeyiz bebeğim. Ve üç, dediğimde hemen masadan kalkıp arabaya koşacağız tamam mı?
- ya babacığım yoksa hesap mı falza geldi ? O hayvan gibi gülmeye başladığında etraftakilerin biz baktığını fark ettim.
-jimin sakın gülenmeyi bırakma aklıma fena bir c planı geldi.
Ben bunları söyleyince o da daha çok gülmeye başladı. Bende fırsattan istifade bir anda ayağa kalktım.
Benim küçük bebeğime gözünü dikmiş olanlara sinirli bakışlar attıktan sonra bağırmaya başladım.
-siz hayatınızda hiç mi gülen kedi çocuk görmediniz terbiyesiz herifler!!
Hem bağırıyor hem de jimin i elinden tutmuş masadan kaldırıyordum.
-lanet olası ön yargılarını kırın artık! Rahat rahat yemek de yiyemiyoruz şuna bak! O gözünüzü oysun tanrı!!
Biz yavaş yavaş çaktırmadan kapıya doğru ilerliyorduk ben hala bağırırken. Büyük ihtimal insanlar neden bu kadar gereksiz yepki verdiğime şaşırmışlardı.
Tam kapıdan çıkacaktık ki bir lanetli cümle duydum.
-beyefendi hesap?
-jimin plan b. KOŞ!
Adamın ve insanların şaşkın bakışları altında biz koşmaya başladık.
İkimizde kıçımızı yırta yırta gülerken, el ele arabaya doğru koşuyorduk.
Sonra hemen arabaya atlayıp, arkamızdan koşan garsona orta parmak çektik ve ben gaza bastım.
-yaagahshshs j-junkook o neydi öcğelejeıeo
-cüzdanım evde kalmış ne yapsaydım yahu.
-adamların bakışları çok komikti! Çok eğlenceliydi
-aslan gibi jungkook burdayken eğlence olmayacak da ne olacak.
-egoist aşkım benim
Tanrım baba yardım et kalpten gideceğim şimdi..
Jimin çok yorulduğu için arabada uyuya kalmıştı.
Eve varınca bebeğimi yatağına taşıdım ve ben de yanına kıvrıldım.
Sanırım kitabı okuyan kalmadı. Ama olsun. Buraya kadar gelenlere teşekkür ederim 🖤
