"farklı bir öğrencinin ağzından yazılmıştır"
Daniel kafasını sıkıntıyla öne eğdi. Etrafına bakınmaktan usanmıştı. Her yer "büyülü orman perisi" partisine uygun olarak düzenlenmişti. Bu sıradan okul salonunun dönüştüğü son hali gören herkes patavatsızca mükemmel olduğunu söyleyebilirdi. Öyle değildi.
Duvarlara asılmış meşalelerden başlayarak hiç bir şey mükemmel değildi. Ne havada uçuşarak simsiyah ışık yayan bulutlar, ne de dans pistinin ortasına konumlandırılmış devasa çam ağacı. Ki her bir yaprağı bir öğrencinin içine dileğini yazdığı basit bir yeşil karton parçasından oluşuyordu. Daniel okulda ne kadar çok öğrenci olduğunu bir kez daha anımsamıştı böylece.
Daha herkes gelmemiş olsa bile insanlar dans etmeye başlamıştı. Buradakiler bunun hayatlarının en önemli anı olduğunu düşünüyormuşcasına eğlenmeye çalışıyordu. Daniel gözlerini devirdi. Eğlenmek için ucuz bir okul balosuna mı ihtiyaçları vardı cidden?
Yanındaki kız hafifçe omzuna dokunduğunda düşüncelerinden sıyrıldı. Gerçekten neydi bu kızın adı?
Lindsey? Linda? Önemi yoktu.
Bu mezuniyete bir kız getirmemesinin sebebi bulamaması değildi, istemiyordu ve iyi de dans edemezdi zaten. Bu kız niye birlikte dans etmelerinin harika olacağı konusunda zırvalayıp duruyordu?"Hey" diyerek sözünü kesti kızın "başım ağrıyor tamam mı? Belki başka zaman"
Kız biraz kırılmış görünse de diyecek bir şeyi yokmuş gibiydi. Onaylayan mırıltılar çıkararak yanından uzaklaştı. Daniel başını avcunun içine alarak şakaklarını ovdu, kıza yalan söylememişti. O gece gerçekten başı ağrıyordu. Her zamanki gibi değildi, daha farklıydı ve bu biraz da olsa gerilmesine yol açıyordu. Her neyse, dedi içinden en azından bir işe yaradı.
Gözü sahne ışıklarına kaydı bir süre sonra. Sanki bir esinti varmışçasına sağdan sola sallanıyor, içindeki ampullerin zayıf ışığı ikide bir titreşiyordu. Herkes gelmiş, salondaki insan sayısı katbekat artmıştı. Slow müziklerden tempolu müziklere geçildiğinde artık başı ağrıma seviyesini çoktan geçmişti. Kendini temiz hava almak zorunda hissediyor, birkaç dakika içinde oksijeni ciğerlerine çekmezse bayılacağını hissediyordu.
Kurutulmuş turuncu güllerin asıldığı teras kapısına ulaşmak için fazlasıyla çaba sarfetmek zorunda kalmıştı. Sonunda geniş kapının yanına vardığında arkasına bakma gereksinimi hissetti. Hafif bir esinti vardı fakat içeriyi etkileyebilecek ölçüde değildi. Buna rağmen avizeler ve aydınlatmalar şimdi hiç olmadığı kadar hızlı sallanıyordu. Garip, diye düşündü böyle olmaması gerekir.
Dans pistine baktığındaysa tek bir şey dikkatini çekmişti. Platformun yarısını kaplayan, koyu bordo (veya kırmızı? Renklerle arası hiç iyi olmamıştı) elbise ve aynı ölçüde dikkat çeken bir görünüme sahip olan kız. Daniel'in asla ayak uyduramayacağı figürlerle dans ediyor, zerafetle dönüyordu. Durmadan. Dönüyordu ve bu müthişti. Dönüyordu ve Daniel ona ayak uydurmalıydı. Dönüyordu, Daniel onu sevmeli, ona hayranlık duymalıydı. Dönüyordu, avizeler gibi dönüyordu ve Daniel onun olmalıydı.
Kafasını salladı. Çok saçmaydı. Yanlızca biraz hava almalıydı.
"Çok mu saçmaydı?" iç sesi az evvel Daniel'a yanıt mı vermişti?
Kafasını kaldırıp gök yüzüne baktı. Hilal, kendi etrafında dönmeye başlamıştı. "Değildi" dedi ansızın "Saçma değildi" gözlerini dönmekte olan hilalden alamıyordu.
"ahahahah saçma değildi, öyleyse neden o dans pistine çıkmıyoruz?"
"Evet!" dedi hayretler içinde. Belki de dışından mırıldadığının farkında değildi "Neden o dans pistine çıkmıyoruz?"
Benliğinin derinliklerinden bir gülme sesi geldi, "Seninle tanışmak güzeldi Daniel"
Daniel, kendini müziğe ve spot ışıklarına vermiş olan Daniel, benliğini Seraf'ta kaybetmiş olan Daniel; bir daha iç sesini hiç duymadı.
Yazarın turuncu gül yaprakları üstüne spot ışıklarla kazınmış notu;
Selam şam şeytanlarım, evet size böyle hitap etmeye bayılıyorum. Belki bu bölümde de 7 Saniye okulunun ne anlama geldiğini net olarak anlamamışsınızdır ama elimden geldiğince başka şeyleri de açığa kavuşturmaya çalıştım. Emin olun her şeyin sırası var ve hepsini zamanı geldiğinde öğreneceksiniz.
Her seferinde farklı birinin ağzından yazmayı düşünmüyorum fakat bu seferlik böyle olsun bakalım. Bir sonraki görüşmemize kadar -ki biliyorsunuz görüşeceğiz- hislerimizin uyuşabileceğini ve böylece hissettiklerimizi yok edebileceğimizi farketmeniz ayrıca DOLARIN DÜŞMESİ dileğimle xncjdbcwhıfıqvbh
Hileon1919
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİT YAĞMURU
RandomHer insan birşeyleri önemser, çoğunlukla; birden çok şeyi. Ve onları herşeyden korumak isterler, genelikle; kendilerinden. Ayrıca önemsediklerini belli etmek istemezler, böylece onları gelebilecek en küçük hasardan korumak isterken; en büyük zararı...