Karşı masada ejderha nefesinin yıllardır aradığı bir örgüt başkanı oturuyordu. Onu araştırmıştım türkiyede sadece bir kişinin boynunda elmastan çizilme bir kartal vardı oda fırtına lakabı takılan o örgüt başkanıydı. Yakışıklıydı kaslıydı boynundaki kartalı bir flarla kapamıştı. Ama o kadar başarılı olamamıştı. Ateşe durumu anlatmak için çok geçti. Ayağa kalktım bir anda oda sandalyesinden kalkıp telefonda konuştuğu kişiye bağırmıştı. Çok sinirliydi yürüdüm hemde hızlıca. Telefona dalmış gibi yaptım ve birden arkasına dönünce ona çarptım telefonum yere tam düşecektiki onu tuttu ve bana geri verdi. Bana bakakalmıştı biryandanda bana sarılıyordu adının toprak olduğunu biliyordum ama şaşırmış gibi yaptım
Ada:aa..şey kusura bakmayın dalgınlığıma gelmiş.
Toprak:sen...sen neden bu kadar şirinsin.bu arada ben toprak. O sırada ateş onla beni görmüştü sonra bi hüzünle hemen aşağı indi. Onu farketmiştim ama şimdi yapamazdım. Şimdi yaparsam bidaha toprağı bulamayabilirdik. Mazlumları öldüren birinin peşini bırakamazdım.
Ada:bende ada memnun oldum.
Toprak:ben seni daha sonra ararım lina görüşürüz. Kusura bakma sabah sabah biraz moralimi bozdularda. Eee birşeyler içelim o zaman.
Ada:ya şuan gerçekten önemli bir toplantıya gitmem gerek borcum olsa.
Toprak:tamam o zaman bak bu kartta numaram ve şirketim yazıyor ihtiyacın olduğunda beni ara. Borcun var ona göre.
Ada:tamam borcum olsun. Görüşürüz.
Toprak:görüşürüz. Sonra ateşin yanına koştum arabanın önüne koştum. Olanları tam anlatacaktımki dediği şeyle donakaldım.
Ateş:sen beni ne sanıyosun ya. Mendilmi. Suratıma baksana sen bi. Beni kullanıp atamazsın. O adamlada sana mutluluklar.
Ada:ateş bir dinle lütfen önemli.
Ateş:ne oldu tipinimi anlatacaksın. Kusura bakma dinleyecek vaktim yok sen bi vicdansızdan başka bir şey değilsin. Bana vicdansız dedi söylediği şey beni parçalamıştı. Donuk donuk ona bakıyordum. Sonra geri çekildim ve arabaya yol verdim. Bende kendime taksi tuttum ama birşeyin farkında değildim karşıdan karşıya geçerken bana hızlıca gelen arabanın... Araba çarpmıştı.
2 SAAT SONRA
Gözlerimi açtığımda hastanedeydim. Doktor bana bakıyordu. Canım çok acıyordu. Ellerimi oynatarak kafamı tuttum. Başım çatlıyordu. En son bana bir araba çarpmıştı hatırlıyordum. Ateş benden ayrılmıştı en canımı yakanda bana vicdansız demesiydi. Bir plan yapmalıydım fırtınayı yakalamalıydım. Buldum! Eğer ölmüş gibi yaparsam toprağa ulaşabilirdim. Şimdi bedenimi ejderha prensesine verdim. Doktorların odasına yöneldim.Ada:o kızı ölmüş göstereceksiniz ama yaşayacak anladınızmı ben ejderha prensesi. Eğer yolunuzu devlete çevirirseniz onları ve sizi alev alev yakarım.
Doktor:p.ppeki
Ada:hıh şöyle. Ateş zeyn ordamı.
Doktor:e e evet ama üzgün durmuyor çünkü yaşayacağını biliyor.
Ada:git şunlara öldü de.
Doktor:t tamam. Sonra doktor koşarak odama girdi dışardakiler şaşkın şaşkın bakıyordu. Sonra doktor nabız ölçeri düz çizgi yaptı ve öldüğümü anlamalarını sağladı elektro şok cihazına kendi jeli yerine insana vurulduğu zaman etki etmeyen bi jel sürdü 5 6 kez elektro şok vurdu gıdıklanıyordum. Sonra çaresizce başını eğdi ve nabız ölçeri kapadı. Serumları çıkarttı. Ve yüzümün üstüne kadar beyaz örtüyü çekti. Dışardakiler cama vurup bağırıyorlardı ateşde dahildi. Sonra doktor dışarı çıktı olumsuz şeyler söyledi biri kapıyı kırdı ve yüzümden beyaz örtüyü çekti ve beni öpmeye başladı. Bu ateşti pişman olduğu belliydi. Öpücüğüne karşılık vermek istedim ama yapamazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARMAŞIK
Novela JuvenilO günü anımsadım birden...ve babamın eskisi gibi sevmediğini... Neden o dünya içindesin. Hadi çık dışarı. Etrafında ejderha dönsün . Sonra kapıyı kapat... Dünyanın tozu içeri girmesin. "o kaldırımda sana çarptığımda biliyordum hayatımın değişeceğini...