Önümde 8 ay var. Bundan sonra varsa yoksa ders...
Annem işten geldiğinde yine mutsuzdu,hüzünlüydü. Ben her zamanki halimle onu mutlu edip güldürmeye çalışıyordum ama hiç bir işe yaramıyordu. Yemek yedik ki ne kadar yiyebildik diyebildiysem. Annem hiç bir şey yemiyordu her zamanki gibi. Ama yine de bisey demedim. Sofrayı kaldırdım. Bulaşıkları yıkadım annem çağırdı.
- Mira
- Efendim anne
- Gel buraya kızım
- Geldim anne
Annemin yanına gittiğimde yine huzursuzdu.
- Noldu anne
- Gitmemiz lazım
- Ne
- Gitmemiz lazım kızım
- Nereye
- Anannenlerin yanına Denizli ye
- Ama anne
- Gitmek zorundayız kızım biliyosun
- Tamam anne
Dedim ve daha fazla üstelemedim. Çünkü o da gitmek istemiyordu. Ama biz mecburduk her şeyimizi burda bırakıp gidecektik.
- Yarın sabah a 2 kişilik bilet aldım gidiyoruz.
- Neden bu kadar erken
- Çünkü biz burda öksüzsüz, yetimiz dedi ve gözünden bir damla yaş süzüldü. Meleğimin kanatları tekrardan kırılmıştı. Aslında biz burda öksüz yetim değildik. Biz vardık biz birbirimize yeterdik. Biz özgürdük. Biz tek değildik kardeşlerim var di onlar yanımda olmasalar bile her zaman sol yanimdalardi.
- Hadi git yat şimdi dedi annem
- Tamam
- Iyi geceler
- Sana da meleğim diyip yanağından öpüp odama gittim.
Odama girdim ve ger yere bi göz gezdirdim. Son gecemdi. Doğup büyüdüğüm evimde odamda son gecemdi. Kıyafetlerimi bavula yerleştirdikten sonra geceligimi giyip yatağa yattım. Düşündüm hayatım boyunca hiç bir zaman annemin ve babamın ayrılacağını düşünmezdim. Çünkü onların ki büyük bir aşkmış. Annemle babam benim yaşımdayken 14 yaşında tanışmışlar ve birbirlerini çok sevmişler. Anannemler karşı çıkmış. Ama annem direnmiş sevdiği adam için savaşmış. Neyse bunları düşünmenin bi manası yoktu artık. Tavana baktim ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Sabah alarmın zır zır çalmasıyla uyandım. Tabi ilk önce alarma bi sövdüm. Kalkip üstümü giyindim. Annem kahvaltıyı hazırlamışti.
- Günaydın kızım
- Günaydın anne
- Hazır mısın?
- Hazırım ama ilk önce okula gitmem lazım arkadaşlarım la vedalasacaktim onlara olanlari hiç anlatmadım çünkü onları kendime yakın görmüyordum. Aslında yeni hayata, yeni eve, yeni kişilere, yeni okula, yeni eve, yeni şehire, hazır miydim bilmiyorum.
Kahvaltımı yapıp okula doğru yola çıktım okul yakın olduğu için 5 dk sonra okula girdim ve arkadaşlarım la sarılıp vedalaştim. Tekrar geleceğimi umuyordum. Arkamı dönüp 8 yılıma baktim. Acısıyla tatlısıyla 8 yıl geçmişti. Önüme döndüm ve eve gittim. Son kez evime odama mahalleme bakıp otogara gittik. Geri geleceğimizi düşündüğüm için sadece 1 valiz götürmüştük. Otobüse bindik. Ben hemen kulaklığimi takip müzik açtım. Annem de uyuyordu. Otobüs terminalinde durduk. Dışarı çıkmadım. Annemde uyuyodu zaten. Gözlerimi cama diktim. Etrafı izliyordum ki gördüğüm şeyle gözlerimin dolmasına izin verdim...Mira sizce ne gördü?
Her şeye rağmen doğup büyüdüğü sehiri bırakıp gidecek mi?
Mira'nın ilerki hayatına giren kişiye güvenecek mi?Bunların cevabı için sizleri ilerki bölümler de bekliyo olucam 😀
Iyi okumalar😊❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Melek Ve Bir Gereksiz
Short StoryGözlerini ilk açtığı andan beri ilk kahramanı olan babası Mira'yı nasil değiştirecek. Mira'nın öfkesi, kini, nefreti, herşeyin önüne geçebilecek mi?? Mira babasına yaşadığı şeyleri ödetebilecek mi?? Işte tüm bu soruların cevabı "Bir melek ve Bir ge...