Umut: Merve?
Merve: Umut? Bir şey mi oldu?
Umut: Hayır sadece konuşmak istedim. Ne yapıyorsun?
Merve: Dizi izliyordum.
Merve: Bugün neden öylece gittin? Seni ilk defa bu kadar ciddi gördüm.
Umut: Sadece... Bana ne oldu bilmiyorum. Öyle davrandığım için özür dilerim.
Merve: Hayır özür dilenecek bir şey yok. Sadece biraz endişelendim.
Umut: Merve konuştuğun biri mi var?
(Bu mesaj silindi)Merve: Ne yazdın? Okuyamadım.
Gayet iyi okudum Umut...
Umut: Hayır boş versene. Yarın bir yerlere gidelim mi? Lunapark gibi?
Merve: Olur. Efsun ve diğerlerine de haber verelim o zaman.
Umut: Ah, aslında...
Umut: Neyse. Pekâlâ gruba yazarım.
UMUT MÜKEMMEL BİR PERSON
Umut: Arkaaaadaşlaaaaaaaar.
Umut: Neredeymiş Üzümlü Keklerim?
Efsun: Ah, Umut... Üzümlü kekim:""")
Bulut: Umut, Efsun ile bizi ayırmaya çalışıyorsun. Yapma, yanarsın.
Umut: Aşk olsun Bulut'um ben seni Efsun'dan kıskanıyorum o yüzden bunlar:")
Umut: Yoksa ben sizi ayırmaya çalışır mıyım hiç? :)))
Burak: Bak piç gülüşü bu nerede görsem tanırım. Kolla kendini @ Bulut
Selen: Boş yapmanız bittiyse konuya gelin.
Umut: Gecelerin hızlı ismi Celebrity Selen'i yormamak için hemen söylüyorum.
Umut: Lunaparka gidelim!
Efsun: EVETEVETEVETEVET
Burak: Kanka hayatın boyunca bu anı mı bekledin?
Efsun: Aaa Bulut yarın hemde çarşamba! Yaniii Batman günü!
Bulut: Efsun...Tek bir kelime daha etme.
Bulut: Bu ikimiz arasında bir sır.
Efsun: Benim arabama hepimiz sığmayız?
Umut: İşte bu yüzden Gözde de gelecek!
Selen: Gözde?
Merve: Umut, Gözde ne alaka bazk simdi sigaridj hepimzj arabaya sanki ne oalck
Burak: Affedersin ama aynı Gözde'den mi bahsediyoruz? Hani seni iki kez terk eden Gözde?
Efsun: Ve bir kez de aldatan Gözde.
Umut: Çok sağ olun. Yok canım acımadı.
Telefonu elimden bırakıp dizlerimi kendime doğru çektim. Ağlamamak için dudağımı dişledim.
Neden şimdi o kıza tekrar dönmüştü?
Küçük bir olaya bile ağlamam canımı sıkıyordu. Üç yaşındaki istediği bir şey olmayınca sızlanıp duran çocuklar gibi hissediyordum.
Ama bu o kadar küçük bir olay değildi... Sürekli canını yakan o kıza tekrar dönmüştü. Her gece yanımızda ağlamaktan perişan olan Umut, o kıza tekrar dönmüştü.
Yine canı yanacaktı.
Telefonun titremesiyle gelen bildirimi görmeye çalıştım.
Selenophile: Merve aşağı inebilir misin?
Bildirimi okuyunca hüzünle gülümsedim. Selenophile...Senin de canın çok mu yanıyor?
Merve: Aşağıda mısın?
Selenophile: Hayır. Yani evet ama apartman kapısının önüne bir şey bıraktım.
Gözyaşlarımı silip üstüme ince bir ceket aldım. Yaz olmasına rağmen geceleri hava soğuk oluyordu.
Tam ayakkabılarımı giyerken birden durdum. Ne yapıyordum ben? Ya o kötü niyetli biriyse?
Aklıma gelen düşünceyle ayakkabılarımı giymekten vazgeçtim. Kalbim hızlı hızlı çarparken etrafı kontrol edip hızlıca eve geri girdim.
Merve: Neden onu apartman kapısının önüne bıraktın?
Biraz ukala gibi konuşmuştum ama gayet haklıydım.
Selenophile: Doğru. Bana bu kadar hızlı güvenmen saçmalık olurdu. Seni korkutmak istemedim.
Selenophile: Onu getiriyorum ama lütfen beni görmek için çabalama tamam mı?
Kalbim hızla çarparken titreyen ellerimle zar zor yazmaya çalıştım.
Merve: Peki.
Hızla çarpan kalbimle beklemeye başladım.
Bakma Merve, bakma, bakma, bakma...
Kapının önünden gelen tıkırtıyla yerimden sıçradım.
Gittiğinden emin olduktan sonra yavaşça kapıyı açıp kafamı dışarı uzatıp etrafı kontrol ettim.
Küçük mavi bir kutu vardı içeri alıp ses çıkarmamaya dikkat ederek odama döndüm.
Derin bi' nefes vererek kutuyu açtım.
Bu bir kolyeydi.
Boynumdaki kolyenin diğer yarısıydı. Kolyeyi alıp altındaki nota baktım.
''Bencilce olacak belki. Daha yeni tanıyorsun beni ama artık bu belirsizlik canımı yakıyor. Senden bunu diğer yarına vermeni istiyorum. Kararına her zaman saygım var Merve.''
Bu çok inceydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Selenophile | Yarı Texting
Short Story0535***: Sen Ay'ı sevdin, 0535***: Ben gökyüzüne aşık oldum. * '04.08.18 '24.11.18