1.Bölüm: Kayıp

13 7 1
                                    

        Öncelikle hepinize merhaba.. Kitap için Mara ismini tercih ettim bi anda aklıma geldi, sizce güzel mi düşüncenizi belirtirseniz sevinirim . Uzun yazmaya çalışıcağım ❤️

     •••••••
     Kulağıma gelen uğultular sanki beynimi delik deşik edip her bir hücreme ağrı ve acı olarak geri dönüyordu. Ağzımdaki kuruluk yutkunmamı engellerken boğazımın acıdığını hissettim. Uğultular netleşirken başıma bi kaç kişinin konuştuğunu anladım . Birinin ne zaman uyanıcak dediğini duyarken bir diğerinin asıl uyanınca ne olucak dediğini işittim. Gerçi... bana ne olmuştu ?

       Yaşadıklarım yavaş yavaş aklıma gelirken nefes alamadığımı hissettim. Gözlerimin dolduğunu hissederken zorlukla parmağımı oynattım.

        "Bakın parmağını oynattı!" Diye bağırdı bi ses . Başıma birinin geldiğini gözümü açıp içine ışık tuttuğunu farkettim. Işık gözümden uzaklaştığında yabancı ses kısa zamanda uyanacağımı söyledi ve odadan çıktı.

        Gözlerimi yavaşça aralamaya çalıştım . Çok zor geliyordu ama uyanıp anneme ve Ada'ya ne olduğunu öğrenmeliydim. Bir kez daha denedim . Gözlerim hafif aralanırken ışığın yavaşça karanlığın yerini alması gözlerimi acıtsa da biraz daha açtım . Gözümün önüne gelen silüeti tanımaya çalıştım ama hala net değildi. Gözlerimi kapayıp tekrar açtığımda görüntü netleşmeye başladı . Silüetin sahibini görmemle gözlerim yavaşça dolmaya başladı.. nasıl olurda buradaydı ? Onu o kadar özlemiştim ki .
       Gözümden damlayan yaşı eliyle sildikten sonra alnıma bi öpücük bırakıp gülümsedi . Gözlerinin kızarıklığı dikkatimi çekti . Ağlamış mıydı? Konuşmaya çalıştım ama sesim çıkmayacak kadar inceydi.

        "Zorlama kendini güzelim , ben bundan sonra burdayım" elimi ellerinin arasına alıp sıkışı güven verircesineydi . Buna karşılık gülümsemeye çalıştım. Kendimi çok yorgun hissediyordum . Daha yeni uyanmış birisine göre fazla yorgun. Bu yüzden gözlerimi karanlığa teslim ettim.

       •••••••••••••••

      Gözlerimi yavaşça açarken kendimi daha iyi hissediyordum . Karşımda oturan kişinin varlığı beni gülümsetti. Abimdi o. Adını gözlerinden almıştı sanki. Deniz mavisi gözleri hep beni rahatlatmıştı. 2 sene önce babamla ettiği büyük kavga sonucu hayatımızdan aniden çıkıvermişti. Gitmesini anlıyordum , ağırdı yaşadıkları. Ama çok özletmişti kendini , bunları düşünürken aklıma gelen şeyle kanım dondu. Gülümseyen yüzümü anında bi telaş kaplarken yerimde doğrulmaya çalıştım. Ama karnımdan öyle kuvvetli bi acı iliklerime işlediki ağzımdan acı bi inilti çıkmasını engelleyemedim . Karşımda oturan abim sesimi duyunca irkilerek uyanıp yanıma koştu. Telaşlı bi hali vardı.

       "İyi misin? Beni neden uyandırmadın ? Bir şey mi oldu?" Gözlerimden akan yaşlar çoğalırken dilimin varmadığı o soruyu sordum.
"Annem ve Ada..." dedim gerisi gelmeden abimin ağlamaya başlamasıyla cevabımı aldım.
"Çok mu kötü durumları ? Abi bi şey söylesene" diye bağırdım bu halimle ne kadar bağırabilirsem. Kabullenmek istemiyordum.
"Lera...sonra konu..." sonra konuşmak istemiyordum.
"Sonra konuşmak istemiyorum ne oldu söyle bana" dedim ağlayarak.

       Gücüm tükeniyordu. Aslında böyle bi kız değildim. Ailemden hiç bu kadar yakın birilerini kaybetmemiştim ama akrabalarımdan kaybettiklerim olmuştu. Gözyaşı dökmezdim. Sanki hiç ölmemişler gibi davranırdım. Evlerindeler gibi . Beynimin kabullenmemesiydi belki de. Yüksek ihtimal yine öyle olucaktı. Çevremin şaşırdığı bi şeydi bu. Ne kadar üzülsem de dışarıdan anlaşılmazdı. Ne yaşarsam içimde yaşardım. Zaten bi ortamdayken yaşadığım acıyı da derdi de unuturdum çoğu zaman. Hani derler ya dışarıdan herkes mutlu sanar ama içinde fırtınalar kopar . Aynen öyleydi işte.

MARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin