2.BÖLÜM : Başlangıç

6 4 2
                                    

Yine ben geldiiiim.. Şu an tatilde olduğum için çok boş zamanım oluyor dedim ki neden bir şeyler yazmıyim? Kitap için karakter belirlemedim daha .. İleriki zamanlarda belirlerim belki ama isterseniz siz kafanızdan da hayal edebilirsiniz.. çok uzatmadan bölüme geçelim ❤️❤️❤️❤️
Medya: Oğuz ve Leran'nın sarılması (temsili)
•••••••••••••

Gözlerimi yavaşça aralarken hala hastanede olduğumu farkettim. Burnuma dolan hastane kokusunu önceden severdim. Bu kokuyu seven kaç insan var bilmiyorum ama o sıralar hastane sevdiklerimi kaybettiğim bi yer değildi. Artık sadece midemi bulandıran bi kokuydu ve ben burdan kurtulmak istiyordum.

Odada gözlerimi dolaştırdığımda kimsenin olmadığını farkettim. Canımın acımasını boşverip yatakta doğruldum. Zaten artık çokta acımıyordu kaç ay geçmiş üstünden. Sadece hafif başım dönüyordu ve halsizlik vardı üzerimde. Annemi düşündüm , bal rengi gözlerini bi daha sadece resimlerde görebilecektim. Ne çok endişelenirdi beni böyle görse. Allah ona evlat acısı yaşatmamıştı ama bana hem anne hem kardeş acısını tattırmıştı.

İnsan küçüklüğünden itibaren annesinin ondan önce öleceğini tahmin ederdi. Çoğunlukla böyle olurdu çünkü. Bende korkardım. Hatta 8 yaşlarındayken kardeşim yeni doğmuştu. Her gece yattığımda dua ederdim. Anneme ve kardeşime bir şey olmaması için. Çok korkardım çünkü. Annem hep şey derdi . Korkma , korktuğun başına gelir. Ama en büyük korkumun onları kaybetmek olduğunu hiç söylememiştim. Utanırdım ben sevgimi göstermeye. Annem olsa da bu böyleydi.

Gözümün önünde sallanan el ile düşüncelerimden ayrıldım. Eli sallayan kişiye baktığımda karşımda Oğuz'u görmeyi beklemiyordum. Oğuz benim çocukluğumdu. Bebeklikten beri tanışırdık neredeyse.

"Kızım sen ne uykuycuymuşsun! 3 aydır uyuyorsun. Özledim be!"

Uyandığımdan beri ilk kez gülümsemiştim. Bi de abimi görünce gülümsedim sanırım ama olayların bilincinde değildim o zaman. Kollarımı açmamla hemen sarılması bir oldu. O böyleydi ben ne zaman acı bi şey yaşasam teselli etmek yerine sanki bi şey olmamış gibi beni güldürmeye çalışırdı. Yeri geldiğinde ise çok iyi bi dert ortağı olurdu. Abimin yokluğunda abi olmuştu bana. Yaklaşık 5 dkdır sarılıyorduk.

"Oğuz , bırakıcak Mısın artık?" Diyip kıkırdadım.

"Banane banane , bırakmıyorum. Ne zamandır bu anı bekliyorum biliyor musun sen? Çok korktum kızım.."

Bunu demesiyle daha sıkı sarıldım. Kendimi onun yerine koyuyorum da haklıydı sanırım. Oğuz bu durumda olsa çıldırırdım herhalde. En sonunda ayrıldığımızda ikimizin de gözlerinin dolduğunu farkettim.

" Eee Leraşkım ne zaman taburcu oluyorsun bakim?"

"Bilmiyorum ki.. Abim gelsin de sorarız ona." Bunu dememle gözleri büyüdü.

"Neee!? Deniz abi mi burda yoksa?" Kafamı onaylar şekilde sallayınca yüzünde kocaman bi gülümseme oluştu. İyi anlaşırlardı abim gitmeden önce.

       O sırada kapının açılmasıyla bakışlarım abime kaydı. Benim uyandığımı görünce gülümseyip yanıma geldi. Bakışlarımla arkasını gösteriyordum ama hala anlamamıştı. Bu gitmeden de böyleydi. Gözlerimi devirip ters ters baktım.

" Abiye göz devirdiğine göre daha iyisin sanırım?" Dedi sorar bi ifadeyle.

       Düne göre daha iyi olduğum kesindi ama onlar burda ve kafam dağıldığı içindi. Tek başıma kaldığımda neler olacağını biliyordum. İçimdeki düşünceler , kalbimi sızlatan bu acı beni tüketicekti. Abime gülümseyip kafa sallamakla yetindim.

MARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin