Burada ne işin var?

26 5 4
                                    

Ambulans Buğra'yı alıp hastaneye doğru yola çıkmıştı. Ölmemişti buna seviniyordum ama durumu kötüye gidiyordu. Kendimi suçlu hissediyordum. Hastaneye vardığımızda hemen yoğun bakıma alındı Buğra. Babam çok kötü bakıyordu. Olanları Can'a anlatmıştım  yani onlara gittiğimi ve evde bulamayınca geri döndüğümü. Dışarda işi varmış ve sonra bizim yanımıza gelmek istemiş. Buğra'yı da öyle görünce hemen ambulans çağırmış. Ben bunları düşünürken doktor yoğun bakım kapısından çıktı.
"Buğra Teksoy'un yakınları siz misiniz?"
Burçin abla'evet ben annesiyim oğlum nasıl?'
"Şuan iyi ama her an durumu değişebilir bu yüzden bir an önce ilik gerekiyor. Yani bir kardeşi olması gerekiyor bunu zaten biliyorsunuz. Önceki doktorunuz söylemiştir."
'Evet biliyorum zaten 3 aylık hamileyim'
- Ne ne ne ben az önce doğru mu duydum Burçin Abla sen 3 aylık hamilesin ve ben bunu daha yeni mi öğreniyorum gerçekten mi?
Hastaneden koşarak çıkmıştım. Arkamdan adımı söylemelerini umursamamıştım. Babam önceden benden hiçbir şey saklamazdı. Nasıl oldu da böyle bir şeyi gizleyebildi? Şok olmuştum nereye gideceğim ne yapacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu.

Teyzeme gitmeye karar vermiştim evet doğru duydunuz teyzeme gitmeye karar vermiştim. Annem bizi terkettiğinde teyzem bana annelik yapmıştı. Teyzemle çok iyi anlaşırdık zaten onun çocuğu olmadığı için beni çocuğu gibi görüyordu.

Otobüse binmiştim ve hareket etmesini bekliyordum.


.........

Teyzemin evinin önüne gelince bahçede şeftali topladığını görmüştüm.

-Hilal hanımlar ne yapıyorlar acaba?

"Oyy kuzum benim Yaz'ım nereden çıktın? Sen geleceğini haber verseydin bişeyler hazırlardım sana."

-Aç değilim sultanım kafam bozuldu bende senın yanına geleyim dedim.

"Ne oldu Yaz'ım babanla mı bozuştunuz?"

-Gel otur karşıma da anlatayım herşeyi. Destek alırcasına ellerinden tuttum ve başladım anlatmaya. Ben anlattıkça teyzemin ağzı açık kalıyordu. En sonunda küfürü basmıştı zaten babama.

"Ahh Murat ahh hiç akıllanmayacaksın sen"

'Kim bakalım o akıllanmayacak olan' diyerek yanımıza gelen teyzemin kocası Yılmaz amcaydı. Ayağa kalktım ve Yılmaz amcaya koşarak sarıldım. Çok seviyordum onu. Babamdan ve Can'dan sonra en sevdiğim adamdı.

'Yaramaz kız nerelerdesin sen? Bizi unuttun sanmıştım.

-Ben sizi unuturmuyum ya? Babam ve beraberindekilerle uğraşıyordum. Sultanım sana anlatır. Şey ben cok yoruldum da biraz uzansam olur mu?

"Olur tabi kızım istediğin odaya çık yat"

-Yok aslında ben hamakta yatmak istiyordum. olmaz mı?

'Küçükkende böyleydi benim yaramaz kızım olmaz olur mu? Git yat hadi.' dedi Yılmaz amca

-Sizden birşey daha rica edebilir miyim?

"Tabi kızım söyle"

-Babama burada olduğumu söylemeyin olur mu?

"Olur tabi kızım. keyfine bak sen"

Yattığım gibi uykum gelmeye başlamıştı. Dayanamayıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.Aradan kaç saat geçtiğini bilmiyorum. Yattığım yerden havandığımı hissetmiştim. Korkuyla gözümü açtığımda karşımda Can'ı görmeyi beklemiyordum.

-Can senin burada ne işin var?

"Sana geldim Yaz'ım sensiz yapamadım."









Merhaba umarım keyifle okumuşsunuzdur. Yorumları bekliyorum :)

Sevgiler....


Yaz'ın HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin