♣ Buzdan Ateş ♣

219 15 0
                                    

Soğuk bizi hem hasta eder hem de zamanla yakar. Sıcak başlarda iyi gelsede bunaltır zamanla. Belki de bu yüzdendir bize karşı sıcak olana değil de soğuk olana olan ilgimiz. Soğuk olanın ateşi sarar zamanla etrafımızı. Bir zaman sonra ise öldürür bizi.

Ama bile bile gitmişizdir soğuk olana. İntihar olacağını bildiğimiz halde buz gibi ateşin bizi sarmasına izin vermişizdir. Akıl bize tam tersini söylesede kalp aklın düşmanıymışcasına aksi düşüncede inat edip kazanmış ve bizi bu ateşe itmişti.

Kalp neden böyleydi? Neden hep düşmandı akla ve mantığa?

Aniden esen rüzgar onu düşüncelerinden sıyırdı ve pencereyi açık unuttuğunu hatırlattı. Kollarını sıvazlayarak pencerenin önüne dikildi ve 'soğuk' olanı düşünmeye başladı.

Pencereyi sanki hayatı yavaş çekime alınmış gibi kapatırken nedensiz bir şekilde iç çekti. Hangi ara dolduğunu bilmediği gözlerinden akan damla soğuk olan aklına inat kalbin her daim onunla olduğunu hatırlatmak ister gibi duygu yüklü aktı. Sıcak bir damla yaş tüm vucüduna ateş sarmış etkisi yarattı. Bu hisle düşünceler okyanusuna derin bir dalış yaptı. Bir denizkızı edasıyla okyanusta son dansını yapıyordu adeta.

Bir denizkızı olsaydım düşüncesi küçüklüğünden beri onun peşini bırakmayan nadir şeylerden biriydi. Peşimi bırakmayan şeyler... Babasıydı. Aslında küçüklüğü demek yanlış olurdu. Babası yaşamıştı onun çocukluğu, ergenliğini, tüm hayatını...  Bir tek üniversite hayalini kendisi yaşamıştı ama biliyordu bir şey hariç hiçbir şey sonsuza dek sürmezdi.

Bir tek acı sonsuza dek sürer, nereye gidersen git peşini bırakmaz. Asıl acı ruhta gerçekleşir çünkü ve ruhumuz bizi ölsek bile terk etmez.

Odasının kapısı ona haklısın demek ister gibi çaldı ve bir ömürde iki hayat süren babası odaya girdi. Kendi hayatını ve kızının hayatını yaşayan adam...

"Konuşmamız gerekiyor!" derken sesi kendinden emindi her zamanki gibi ama unutuyordu kızı değişmişti.

"Bunu her söylediğinde konuşan biz değil sen oluyorsun o yüzden konuşmam lazım demen daha doğru olur." Ben değiştim baba...

"Laflarına dikkat et." Sesinde kendiliğinden emin olma halinden biraz eksilme olduğu anlaşılıyordu.

"Dinliyorum." Hayatım boyunca başka ne yaptım ki?

"Buna bir son ver. Tamam hevesini aldın bitti. Şimdi asıl işine dön." Bu kadar... Bunları söylemek birkaç saniyesini almıştı ama gerçekte bir hayat aldığını bilmiyordu.

"Bende bunu yapıyorum zaten." Sesinde hiçbir duygu barındırma!

"Şu psikolog saçmalığını bırak ve restorantta işe başla."

"Bu saçmalık değil benim mesleğim asıl saçma olan-"

"Hata yapıyorsun farkında değilsin!"

"Öyleyse hata benim hatam her ne kadar bana doğru geliyorsa! Ayrıca şunu da unutma baba" bunu tükürür gibi tiksinerek söylemişti "bu kararıma şimdi hata diyorsam ilerde tecrübe diyeceğim! Şimdi odamdan çık!"

"Burda son sözü ben söylerim!"

"Ben annem değilim anladın mı?  Yeter defol!" Gözyaşları kimsenin yanında akmazdı buna şükürler etti.

♣Kaçış Yolu♣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin