Asırlık Hayallerimde Esir Kalan Vefa

3.BÖLÜM

MULTİMEDYA ESİN;

Esin'in ağzından

Dört çift gözle karşılaştığımda ağzım açık onları izliyordum resmen evimiz meteor yağmuruna uğramıştı kafamı çevirip kızlara baktım da onların da benden farkli olmadığını fark ettim nladım 2 yaş ekle Gözlerim iyice açıldı ırmağı dürtüp bu parkta hayatın üzerine İşeyen köpeğin sahibi hani şu senin ağzına salyalarını akıtarak baktım çocuk değil mi Irmak onu aylarca sınamalar çıkardım diğer yanımda oturan hayatı dürtüp şu senin markette üzerine düştün kas yığını çocuk değil mi Hayat şoktan çıkamayıp ha diye bir ses çıkardı burnuma gelen soğan kokusuyla hayatım arkadaşının zoruyla Evden kaçarken bile soğan almayı Unutamayacağın da anlamış oldum Hayır yani nereden gelir bu soğan Sevda sen kafamı bu defa da merveye çevirdiğimde hipnoz olmuş bir şekilde Hatta Onur Seyit yaran görmüş gibi baktığını gördüm bende artık kankilerim mi izlemeyi bırakıp evimizin anahtarının sizde ne işi var Ve siz kimsiniz dedim ben de aynı soruyu sizde soracaktım diyen çocuğu incelediğimde ne kadar tarz giyinmiş olduğunu e İvana Sert olup bizimlesin nurella olup Kuş Uçtu beybi diyesim geldi ama kendime hakim olarak ne demek ben soracaktım biz bu evi yeni kiraladık ilk kirayı ödedik bile çocuksa bizde bu evi bir hafta önce satın aldık ve şu an bu durumu umursamayacak kadar yorgunum Bir an önce gitseniz iyi olur dedi Hayat olayları çakmış casına etsin dediğinde Merve onu dürtüp sessizce Kanka bence sen konuşma Ağzını leş gibi soğan kokuyor deyince gülmekten kendime alamadım Sonra lafı atılıp ben size demiştim ev sahibinde bir ibn*lik yapacak tipi vardı aralarında Merve'nin gozune kestirdiği cocuk
''bu tartışmaya kapının önünde devam ederseniz müsadenizle uyuycaz'' diyip kafasını tarz giyinen çocuğa çevirdi. ''emir anahtarları verde tulumları alıyım'' emir bize nisbet yaparcasına anahtarı verdi ve ''al fatih'' dedi. ben emir' doğru bir kaç adım atıp tam önünde durdum.

''ne demek kapının önüne yaaa,  kiraladık biz bu diyorum anlamıyo musun?'' dememle emir'in kolunun çamaşır suyuna çarpıp en sevdiğim pijamamın üstüne dökmesi bir oldu. hayat olacakları tahmin etmiş gibi kolumdan tutup '' esinn sakin ol kesinlikle en sevdiğin pijamana çamaşır suyu felan dökülmedi'' diye beni sakinleştirmeye çalışırken, hayat'ın bakıştığı çocuk ne evladı ölmüş gibi davranıyonuz'' deyince hayat ''esin için kıyafet çok önemlidir ayrıca sanane yani bide gelmiş sana açıklama yapıyorum'' dedi. bende sinirle emir'e üstüme çamaşır suyu dökmenin hesabını sormak için onu ittirirken kolu bu sefer cife çarptı ve kendi üstüne döktü. Eee Emir bey ne demişleeer etme bulma dünyası.

Irmak'ın ağzından

Esin'in çığlıkları Emir'in bağırışlarıyla 15 dakikanın geçtiğini yeni fark ettim. Artık sinirlerime hakim olamayarak  ''yeteeerrrrrr'' diye bağırdım, herkes gözlerini bana çevirince ''saat geç oldu ve bizim yatıcak yerimiz yok en azından bu durumu halledene kadar burada yatalım sabah olunca gene konuşuruz'' dedim herkes beni onaylarcasına kafasını salladığında hayat ''ben burada kalmam'' deyince iyice sinirim bozulduğundan ''çok alıştın galiba sen üstüne köpek işeyerek uyanmasına'' dedim. hayat '' sanki sizin üzerinize işiyo sizene '' deiyince esin ''seni bilmem hayat ama ben bi gün daha o sert banklarda yatmak istemiyorum'' ben ve merve de esin'i onaylamamıza rağmen hayat kapıya doğru ilerledi. tam çıkıcakken hayatın markette üzerine düştüğü çocuk hayatı kolundan tutup ''bu gece saati kız başına nereye gidiyosun'' dedi. fatihde ''aynen Ali haklı'' deyince hayat daha fazla ısrar etmeyip yanımıza geldi.

kulağıma gelen köpek havlamalarıyla kafamı seslerin geldiği tarafa doğru çevirdim. bu Hayat'ın üzerine işeyen köpek yani haydar. hayvan sever olduğum için yüzüme bi tebessüm yerleşmişti bile. yanına gidip tüylerini okşadığımda ne kadar bakımlı olduğunu fark ettim. ayağındaki cam parçasını fark ettiğimde yüzümü buruşturarak yarayı incelemeye başladım tam yarayla ilgilenicekken aklıma cafede konuştuklarımızdan hatırladığım kadarıyla Esin'in köpeğe alerjisi olduğu geldi. kafamı çevirip Esin'e baktığımda Merve'nin arkasına saklanmış kaşınıyo olduğunu gördüm. emir ''Asaf Esin'in alerjisi var galiba köpeği arabaya götürün dediğinde Asaf köpeği kucakladı ve köpeği kapıdan çıkardı. bende arkalarından çıktım.Asaf  köpeği arka koltuğa yatırınca haydarı kucağıma alıp ayağını incelemeye başladım. camı yavaşca çıkardıktan sonra peçeteyle ayağındaki kanları sildim. peçeteyi atmak için kafamı kaldırdığımda Asafla burun burunaydık. Aramızda geçen bu uzun bakışma haydarın havlamasıyla son buldu. Aramızdaki mesafeyi açmak adına geri çekildim köpeğide kucağıma alıp arabadan indim. Asafta inince eve doğru yürümeye başladık.