6. BÖLÜM

4 6 2
                                    

MULTİMEDYA MERVE

Merve'nin ağzından

Sabah Irmak'ın yüzüme buz gibi bir su dökmesiyle ancak uyanabildim. Herhalde Irmak'ı çok zorladim ki bana sinirli bakışlar atıyordu. Biraz uykumun açılmasını bekledikten sonra kalkıp elimi yüzümü yıkadım.

Kıyafetlerimi giydikten sonra kahvaltı hazırlamak için mutfağa gittim. Yine ve yine enfes bir kahvaltı hazırlayıp milleti çağırmak için salona gittim. Herkez kahvaltıya oturduğunda başladık yemeye. Kızlara'' benim bugün dersim var ben kaçar '' dedikten sonra ayağa kalktım. Çantamı alıp otobüs durağına doğru yürümeye başladım

. Yanıma bir araba yaklaştı. Eğilip içindeki kim diye baktım. Fatih bana "gel gideceğim yere kadar bırakayım benimde dersim var" dedi. Hiç yok sana zahmet olmasın triplerine giremezdim. Okulumun adını söyledikten sonra hiç konuşmadık. O araba sürerken bende onu dikizliyordum. Rabbim bir insan nasıl bu kadar salak ve bu kadar yakışıklı olabilirdi. O kadar dalmışım ki Fatih'in el sallayarak Merve diye seslenmesiyle ancak kendime gelebilmiştim. Bana pis sırıtış Atıp arabadan indi.

Okula geldiğimizi yeni farkettim. Bende arabadan inip"sen nereye geliyorsun" diye seslendim. Durup bana baktı. "Benimde dersim var gerçi bunu sana arabada söylemiştim ama öyle bir dalmışsınki dinlemediğin belli oluyor."dedi utançtan kızarırken kendime kızıyordum. Dikizleme ustası ben nasıl olurda Fatih'e yakalanırdım. Okula doğru beraber yürümeye başladık. Aynı sınıfın önünde durunca şaşkınca ona baktım."yoksa sende mi aşçılık sınıfındasın" dedim. Bana göz kırpıp sınıftan içeri girdi. Yaklaşık yarım dakika mal mal sırıtınca artık içeri girmeye karar verip kapıyı çaldım. Fatih'in yanına gidip oturdum. Hoca bugünkü yemeyi nasıl yapıcağımızı anlatıyordu. Her zaman ki gibi dikkatli dinleyemedim yanımdaki meteordan dolayı. Fatih'e "madem aşçılık okuyorsun neden evde hiç yemek yapmıyorsun" dedim.

Fatih mal mal gülüp"ben buraya yemek öğrenmeye gelmiyorum ki yapılan yemekleri yemeğe geliyorum " dedi. Ben ona uzaylı görmüş masum köylü bakışı atarken yanıma egemen geldi. Biz havadan sudan bahsederken birden Egemen'in ve benim üstüme un atılmasıyla ağzım açık kaldım. Arkamı döndüğümde Fatihle burun buruna geldim. "Yemek savaşı"diye bağırıp herkesin üstüne bir şeyler fırlatmaya başladı. Tüm sınıfta ona ayak uydurup savaşa dahil oldular. Kimse hocanın ikazlarına kulak asmadı. Ben hala şokun içerisinden çıkamayıp etrafa mal mal bakarken Fatih elimden tuttu.

Beni arabaya doğru goturürken ondan intikam almadığımı farkettim. Şaşkınlıktan diğer elimde unuttuğum süt kutusunu onun üstüne dökmeye başladım. Fatih bana engel olmaya çalışınca koşmaya başladım. Bir yandan kahkaha atıp diğer yandan koşarken diyemicem çünkü ben iki işi aynı anda yapabilecek kadar akıllı bir kız değilim daha fazla dayanamayıp kendimi çimenlere attım. Fatih'te yorgun bir şekilde yanıma uzandı. Biraz soluklanmayı bekledim. Ona doğru dönüp" neden böyle birşey yaptın bak her yerim un oldu" dedim. Çenesinin kasılmasıyla aynı anda sırıtması bir oldu kendi gözlerime görmesem bir şeye sinirlendiğini anlayamazdım. Ama belli ki bir şeye sinirlenmişti. Hemen suratına maskesi olan gülüşünü geçirip "ne var işte canı sıkılıyordu herkesin eğlence çıktı ayrıca kimsede itiraz etmedi bence bu anı bekliyorlardı"dedi.

Omzumu silkip ayağa kalktım. "Hadi kalk ya eve gidelim daha fazla bu şekilde kalmak istemiyorum" dedim. Elini uzattı kalkmak için bir an öyle heyecanlandım ki elini değil ayağını tutup kaldırasım geldi ama hemen kendimi toplayıp elini tuttum. Fatih ne kadar agırmış. Ne kadar çeksem çekeyim bir türlü ayağa kaldıramadım. Artık vazgeçip arabaya doğru yürümeye başladım. Resmen benimle dalga geçiyordu. Uyuz şey. Oda benim arkamdan gelip arabaya bindi. Sessiz bir yolculuğun ardından eve varmıştık. Fatihe teşekkür ettikten sonra hızla eve girdim. Hemen kısa bir duş alıp kızların yanına gittim.

Asırlık Hayallerimde Esir Kalan VefaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin