4. BÖLÜM

14 5 3
                                    

MULTİMEDYA HAYAT

Irmak'ın ağzından;

Esin gideli tam 3 saat oldu. Ne bir mesaj ne bir arama, iyi ki haber ver dedik yani. kötü düşünmek istemiyorum ama elimde olmadan aklımdan geçip geçip duruyor. inşallah başına bir şey gelmemiştir. diğer kızlarında suratlarına bakınca benim gibi düşündüklerini anlamamak imkansız.

bu gerginliğimizi erkeklerde fark etmiş olacak ki emir '' Hayırdır hepinizin telefonuna aynı anda bildirim sesi geldiğinden beri yüzünüzden endişe bir türlü eksik olmuyor.'' merve ''kızlar ya ben daha fazla saklayamıcam iyice endişelenmeye başladım,bence söylememiz daha iyi olur.'' asaf konuşmaya dahil olarak ''Ne için endişeleniyorsunuz neyi daha fazla saklayamıyaksınız?'' deyince Merve'ye iyi b*k yedin bakışlarımdan attım. şimdi erkeklerede söylemek zorunda kalıcaktık ve eminim esin bu durumu erkeklerin bilmesini istemez. Emir sabırsızca ''ee hadi artık söyleyin'' deyince Hayat anlatmaya başladı.'' Ya şimdi esin'in fakültesini %100 bursla okuması için fakülte buna dava verdi. aslında dava basit ama müvekkili sanırım tehtid altında çünkü mahkemeden vazgeçti. dolayısıyla Esin bursu alamayacak.'' Emir daha da sabırsızlanarak ''ee bunun için neden hepiniz şuan endişelendiniz'' deyince Hayat anlatmaya devam etti. ''eesi Esin'in uzun zamandır bi takıntılısı var. Ne zaman ne yapsak başımıza ne gelse her şeyden haberi oluyor ve nasıl olduysa bu davadan da haberi olmuş ve bunu esin'e karşı koz olarak kullanıyor.'' Fatih '' ne kozu peki bu'' bu sefer lafı ben alıp ''işte az önce mesaj attı Esin'e eğer benimle devir kafede buluşursan müvekkilini ikna ederim''dedi. merve '' yani kısacası esin onunla buluşmaya gitti. ve en son ki karşılaşmalarında bu hakan yani takıntılısı Esin'e bıçak çekmişti. Kaç saat geçti ve hala aramadı.''

Emir soru sorarcasına ''Devir cafe'' deyince onaylamak adına kafamı salladım. Emir ceketinide alıp çıkarken Asaf ''Emir bekle bende geliyim'' dedi. ''Gerek yok kendim hallederim'' diyen Emir bana döndü ve ''Irmak Esin'in numarasını ver telefonumdan sinyal ettiricem.'' dedi. oha bee zeki olmak böyle olsa gerek bizim elimizden hiç bir şey gelmezken sinyalle hemen bulurduk. Aklıma gelen gerçekle yüzümü astım ve '' veririm ama az önce aradım ulaşılmıyo kapalı yani genede işe yarar mı?'' dedim. ''sen ver belki bi şekilde telefonunu açar ve sinyal yakalarım'' deyince esin'in numarasını söyledim. numarayı kaydettikten sonra ayakkabılarını giyip evden çıktı.

ESİN'İN AĞZINDAN;

Evden çıktıktan sonra 10 dakikamı almıştı devir cafeye gelmek. Ama beynimdeki düşüncelerden dolayı sanki saatlerdir yoldaymışım gibiydi. Her ne kadar kızlara çaktırmasamda bıçak olayı yüzünden bende korkuyordum ama ne yapabilirim bu bursa gerçekten ihtiyacım var. Omzuma dokunan elle irkildim. kafamı arkama çevirdiğimde Hakan'ı gördüm. Gene iğrenç sırıtışı yüzündeydi. Resmen onu görünce bile midem bulanıyo. ''Hakan bir an önce benden ne istiyosan söyle gidelim ve şu işkence bir sona ersin.'' dişlerini göstererek sırıttığında ''hiştt güzelim ne bu acelen daha yeni başlıyoruz'' deyince tüm bursdan vazgeçmek istedim. ''Öncelikle şu telefonunu kapat ve masanın üstüne koy arkadaşlarının bizi rahatsız etmelerini istemeyiz değil mi?'' dedi. uff hayatlar çok meraklanıcaklar ama eğer bunu çaktırırısam daha çok beni kısıtlamaya çalışır. sanki gayet normalmiş gibi telefonumu alıp masaya koydum.

''Eee görüşmeyeli neler yapıyorsun dicem de her yaptığından haberim var mesela 4 erkekle aynı evde oturduğundan aslına bakarsan bu durum hiç hoşuma gitmemişti, taki bu 4ünden birinin Anaç holdingin sahibi olan emir anaç olduğunu öğrenene kadar'' vayy be çocuğa bak zaten belliydi tarz giyinişinden ucuz bi yerden çıkmadığı. aklımdaki düşünceleri başka bir zaman tekrar düşünmek üzere kovdum. hakanla emir'in ne gibi bi lakası olabilirdi. '' ee hakan uzatma benden ne istiyorsun'' ''2 hafta sonra bi ihale var ve benim en büyük rakibim o onun ihale için ne kadar teklifte bulunduğunu öğrenmem lazım,, ve iste tam olarak burada sen devreye giriyorsun'' dediklerini anlamayarak ''nası yani casusluk mu yapıcam'' dediğimde ''aynen öyle şirkete sızıp fiyatı öğreneceksin'' dedi. Ne saçmaladığının farkında mıydı acaba. ''yaa sen ne istediğinin farkında mısın nasıl yapayım ben'' diye sinirle parladığımda önüme gelen saç tutamını kulağımın arkasına iliştirmek için elini uzattı ve ''şştt güzelim sakin ol, yoksa o bursu istemiyor musun?'' deyince arkadan gelen Emir'in sesiyle bir şaşkınlığa daha uğradım. ''İndir lan o elini'' deyip Hakan'a yumruk attı. benide elimden tutup masadan kaldırdı. hızla çantamı alıp peşinden ilerledim tam cafenin kapısından çıkacakken kulağıma ilişen hakanın sesi ile duraksadım. '' düşünmek için 1 haftan var karar senin'' Emir ise bir şey dememe fırsat vermeden elimi dahada sıkarak ilerlemeye devam etti.

Asırlık Hayallerimde Esir Kalan VefaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin