KIZLAR TUVALETI

Ayışığı

Ayışığı. Grubun en kaltaklarındanım. Gruptaki herkes gibi bende kusursuz fiziğimle gurur duyarım hep. Bir de grup arasında uzun boyumla da ilgi çekiyorum. Grubun en çok tuvalette düzüşeniyim diyebilirim. Bizim kızların eskilerinden sakso çekmediğim yoktur.

Dün Ekin ve Mete'nin gey çıkmasına şaşırdım açıkçası. Mete beni daha geçen hafta becermişti.

Çınar'la beraber okula girdik. Beni genelde o bırakırdı okula. Sevgilim, daha doğrusu sözde sevgilim. Çünkü günde 10 kez aldatıyorum. Pişman mıyım? Hayır. Çınar galiba beni gerçekten seviyor. Gerçi bu arada Jülide kaltağı Çınar'a asılmaya başladı. Tamam Çınar'ı sevmiyor olabilirim. Ama benim olan bir şeyin alınmasına asla tahammül etmem. Zaten Jülide de bu ara iyice fazla oldu. Bir de grup liderimiz. Hiçbirimiz sevmiyoruz onu, ama ses çıkaramıyoruz. Ses çıkarmaya korkuyoruz mu neyse, ses çıkarsak anında milletle düzüşürkenki fotoğraflarımızı yayar heralde. Jülide tam bir yılandır her şeyi yapar. Bir de bütün bunlara rağmen grupta en yakın olduğu kişi benim. Hayır onla yakın olmak istemiyorum. Ama kız nedense öyle. Bana çoğu şeyini anlatıyor. Grupta Jülide'nin en çok şeyini ben bilirim. Gidip bunları bizim gruba söylüyorum ama, onu alt edebilmenin bir yolunu bulmak için.

Çınar'ın dudağına küçük bir öpücük kondurup kulağına fısıldadım "Okul çıkışı seninim". Hırıltıyla karışık güldü. İşte ben buyum. Çınar'ı bir cümlemle etkilerim.

Okulun içinde bizim kızları ararken telefonuma mesaj geldi. Kaan'dan dı. "2.tuvalet" Kaan, Açelya'nın sevgilisiydi. Açelya'yla aramızda iyi. Amaaan napayım vicdanı olan bir kız değilim ben. Cevap yazmadan direkt erkekler tuvaletine girdim. 2. tuvaletin kapısını direkt açtım. Açar açmaz Kaan direkt beni öpmeye başladı. Kendimi geri çektim:

-Çok oluyorsun bu ara. Her gün seninle tuvalette düzüşemem ben. Çınar'a mı söyleyeyim seni, ne istiyorsun?

-Sanki her gün 10 adama vermiyorsun.

Sinirlenip kapının kilidini açtım. Beni görünce bile azan biri bana böyle söyleyemezdi. Kolumu çekip beni kendine çevirdi.

-Özür dilerim.

-Tamam ne istiyorsun?

Pantolonun fermuarını açtı. Sakso istediğini anladım. İstediğini verip çıktım tuvaletten.

Kırmızı rujumu sürüp kızların yanına gittim. Bizim bütün ekip burdaydı. Açelya, Azra, Asena, Irmak, Eylül. Gülümseyerek yanlarına gittim.

-Jülide yok mu?

Eylül cevap verdi:

-Daha gelmedi kendisi.

Asena sordu:

-Sen nerdeydin?

-Sınıftaydım. Bir kaç inekten derslerle ilgili not aldım. Size de veririm sonra.

Bende kızların yanına oturdum. Azra Özgür'ün evinde Jülide'nin çıplak resmini bulduğunu anlatıyordu. Hepimiz dinliyorduk. Bir şekilde Özgür'ü oyalamalıydık, Azra da eve girip resmi almalıydı. Jülide yanımıza gelmeye başladı. Hepimiz sustuk. Ben matematik sınavıyla ilgili bir kaç saçma sapan şey demeye başladım bu yılan şüphelenmesin diye.

-Ayışığı, gelebilir misin lütfen? Seninle özel konuşmalıyım. Biliyorsun herkese güven olmuyor.

Yılan bunu söyleyip Eylül'e baktı, artık Eylül ne bok yediyse. Neyse daha sonra anlatır bize. Jülide'yi takip ettim. Okulun en sessiz yerlerinden birindeydik. Yılan açtı ağzını:

-Ayışığı, gruptan bir tek sana güveniyorum biliyorsundur.

Yapmacık bir gülümsemeyle güldüm.

-Biliyorum Jülide'cim.

-Sende benim gibi kızlardan rahatsızsın. Onları ezip ikimiz kraliçe olmalıyız.

İçimden tabi tabi diyordum. Güya beni kandıracak böyle. Sonra benimde ağzıma sıçıp, bırakıcak beni.

-Evet tatlım haklısın. Hepsine çok sinir oluyorum bende.

-İşte bende öyleyim. Özgür'le bir anlaşma yaptık. Hepsinin çıplak resmini çizecek. Bunları bir şekilde kekleriz biz zaten.

-Çok iyi gelmiş aklına canım. Neyse ben kızların yanına döneyim, bir şeyden şüphelenmesinler.

Kızlara doğru yürümeye başladım. Arkamdan o sinir sesiyle " Görüşürüz Ayışığı" dedi. Tamam en güzelimiz Jülide olabilir ama o sinir haliyle bir bok olamaz bu kız. Bir de kızları kekleyecekmiş. Tabi önce biz senin çıplak resmini Özgür'den çalmazsak. Sinsice gülerek kızlara bunları anlatmaya gittim.