Selam kızlar. Ara vermiştik arkadaşlarla. Bayram ve tatiller derken hemen yazayım dedim. Böyle denizde havuzda teyzemde tatilde demeden yazıyoruz. Uzun bir bölüm oldu. Karşılığını yıldıza basarak verebilirsiniz mesela. Sizleri seviyoruz, Iyi tatiller <3
Özgür'ün sorusu üzerine hepimiz mal gibi kalmıştık. Irmak bile söylenecek bir yalan uyduramadı. Şuanda Jülide'ye ihtiyacımız vardı.
Birden gözüme elindeki küçük kağıt parçası takıldı. O neydi? Bir hışımla öne atılıp elinden kağıdı çektim. Pembe bir
Post-it'ti.
-"Aşağı in bak bakalım seni kimler bekliyor? " Kim verdi sana bunu!
Sesim o kadar sert çıkmıştı ki sesini kesip yavaş adımlarla apartmana ilerledi. Seksi ikizler de peşinden tabii. Ardından Açelya'nın ona savurduğu birkaç küfür geldi kulağıma.
-Neydi bu şimdi?
Asena'nın kuşkulu sesi kulaklarımızı doldururken hepimiz arabaya ilerledik.
Açelya ve Eylül, Jülide'yi 1. derece suçlu ilan etmişlerdi bile. Irmak hiç konuşmamıştı. Tahminimce zihninde tarıyor olmalıydı. Asena arabayı kullanmakla meşgulken ben de telefonuma bakıyordum.
-Arabayı durdur Asena!
-Ne diyorsun be?!
-Durdur şunu!
Ani frenle savrulduk.
Irmak kafayı yedi diye düşünürken çantasından bir şey çıkardı.
-Bu Post-it'i bana Jülide vermişti. En iyi oje markaları nail-art'la ilgili saçma sapan şeyler. Bakın! Aynı kağıt!
İç sesimi duymuşçasına kafayı yemediğini bana kanıtladı. Bu Jülide ne kaltak ya! Cidden.
-Planın nedir Irmak? (Asena)
-Öncelikle bir depo bulmalıyız. Sonra gizli numaradan mesaj atıp oraya getirelim. Deponun içini aynı Post-it'lere onun sırlarını yazalım ve bütün depoda Post-it'ler olsun. Ortada da en büyük bir Post-it'e bir yalan uyduralım. Mesela Özgür e aşık falan diyelim.
-Çok saçma. (Açelya)
-Nesi saçma? (Eylül)
-Bence denemeye değer. (Ben)
-Azıcık götü tutuşsa yeter ona. (Ayışığı)
-Depoyu nereden bulacağız ki? (Açelya)
-Yiğit'in dövüşmek için gittiği bir yer var. Birkaç kez izlemeye gitmiştim. Isterseniz orayı alabiliriz. (Ben)
-Adres neresi? (Irmak)
-Riva taraflarında. Bayağı uzak yani.(Ben)
-Yolu hatırlıyor musun? (Irmak)
-Saçmalama be! Ben senin gibi miyim? Evimin yolunu unutacağım neredeyse!(Ben)
-Yarın okulda al adresi, izin vermesi için elinden geleni yap ve bir bahane uydur. Peşimize falan takılmasın sakın. Şu kaltağa cezasını verelim artık. (Ayışığı)
-Yiğit'ten korkuyorum. (Asena)
-Neyinden korkuyorsun be kedi gibidir onun içi! (Ben)
Gülüşmeler falan filan... Planımız ve biz hazırdık. Tek sorun Yiğit'in gelmemesini sağlamak. O görev de bana düşüyordu. Belki ben kızlara katılmadan Yiğit'le başbaşa bir akşam geçirirdim. Uzun süredir yalnız kalamadık zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZLAR TUVALETI
Fantasy7 tane kız düşünün, çok iyi anlaşıyorlar. Bir o kadar da birbirlerinden nefret ediyorlar. Tek ortak noktaları birbirlerine çok benzemeleri. Hepsi birbirinden güzel ve kötüler. Okuyun ve tarafınızı seçin.