Açelya

489 2 1
                                    

Sesin geldiği yöne doğru baktık. Çok karanlıktı. Ses tanıdıktı ama yüzünü görememiştik.

Karşıdan gelen arabanın farları sokağı aydınlattığında rezilliğimiz ikiye katlandı. Okula yeni gelen ikizlere yakalanmıştık. Aağğhh daha fenası olamazdı. Okula girdikleri andan itibaren tüm gözlerin üzerlerinde olduğu felaket yakışıklı ikizler...

Tam anlamıyla haraket edemiyorduk. Asfalta yapışıp kalmıştık resmen. Soran gözlerle bize bakıyolardı. Ne açıklama yapacaktık şimdi. Acaba Özgür'ü tanıyorlar mıydı? Yada bizi Özgür'ün evinden çıkarken görmüşler miydi? Aman canım nerden tanıyıcaklar okula yeni geldiler sonuçta diye kafamda kuruyordum.

Saçmalama Açelya Özgür'ü tanımıyor olsalar bile elinde üzerinde çıplak bir afetin olduğu tabloyla deli danalar gibi koşan 3 kız görmüşlerdi. Henüz tanışmamıştık nasıl olsa diye düşünüp kendi içimde savaşırken ikizlerden Ediz olan yada Deniz de olabilir...Allahım tam olarak aynılardı ayırt edemiyordum

-Ee yardımımıza ihtiyacınız yok mu yani? diye sordu

Resmen aval aval bakıyorduk. Eylülün tam cevap vermek için ağzını açmasıyla Jülide'nin sesini duymamız bir oldu ikizlerin üstüne atlayıp hepimizi çalılıklara sürükledim. Jülide telefonla konuşuyordu. Bizi fark etmemişti. Etseydi canlı kalamazdık zaten. Kaltak yine tüm planlarımızı alt üst ediyordu.

İkizler daha da meraklanmışa benziyolardı elimi dudağıma götürerek ses yapmamalarını işaret ettim. Komutuma uydular.

Jülide tam evden uzaklaşırken Eylül'ün lanet telefonu çalmaya başladı. Arayan Doruk'tu. Eylül kendi kendine :

-Hassiktir lanet olası lazım olduğunda bakma en bok zamanlarda ara

Diyerek Doruk'a sövmekle meşguldü.

Gözlerimle Jülideyi takip ediyordum. Tabiki sesi duymuş ve bize doğru geliyordu. Allahııım daha fenası olamazdı. Yakalanırsak hepimizi bu ülkeden sürmekle kalmaz bizi yaşatmazdı da. Tam bi çirkefti. Orospu.

İkizleri yem olarak kullanmak zorundaydık. Bu felaket yakışıklı insanüstü varlıkları Jülide'ye teslim etiiğimiz için lanet okuyoduk.

İkizleri tüm gücümüzle Julidenin üstüne itmeden önce

-Onu oyalayın.

Demekten başka bi şey söyleyememiştik.

Söylediğimizi yapıyorlardı da. Taş kesilmiş bi şekilde onları izliyorduk.

Eylül: Lanet olsun sesleri gelmiyor

Asena: Eğer biraz daha konuşursan ses tellerinle gitar yapıcam Eylül.

-Şşşşşş

Diyerek ikizler ve ağzının suyu akmış olan Jülide'yi işaret ettim. Geldiği taksiye geri biniyordu. Gidiyordu Allahım başarmıştık.

İkizler bize doğru geliyodu. Açıklama yapma vaktiydi anlaşılan. Eylül öne atıldı. Eylül'ü tanıyorlardı. Çünkü ona ismiyle hitap etmişlerdi. Paçamızı kurtarma çalışmalarına tam başlamak üzereydik ki Deniz,

-Ee kuzenimizin evinde ne arıyordunuz? dedi

KUZENİMİN EVİ.

ÖZGÜR.

KUZENİM.

Şok olmuş bi şekilde onlara bakıyorduk. Hepimizin ağzından aynı anda çıkan

-NE??!?!?

Sorusuyla götümüz tutuşmuş bi şekilde cevap bekliyorduk

KIZLAR TUVALETIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin