İyiki Aldatıl mışım...!

4.bölüm

Sınıfımı bulmanın sevinciyle yüzüm gülerken girmemeyi tercih edip, etrafta dolanmaya karar verdim. Zaten sınıfı da bulmuştum. En iyisi ders başlayınca gitmekti. Seslice nefesimi verip koridorun sonundaki bahçeye bakan pencereye ilerledim . Camdan dışarıya bakarken, çardakta oturan kıvanç'ı gördüm. Arkadaşları ile otururken keyfi iyiydi. Birden daha deminki olayın aklıma gelmesi ile saniyesinde sinirlendim. Şimdiye kadar hiç bir erkekle bu kadar yakın olmamıştım. Tenefüsün bitmesi ile yüzüm düşerken birazda sınıflarına giden insanları dinledim. Hadi bakalım bugün nasıl olacaktı? Bir süreden sonra öğretmenler zilinin çalıp, sınıfıma hocanın girdiğini farketmemle olduğum yerden doğrulup sınıfa ilerledim.

Kapıyı açmam ile bütün bakışlar yine bana dönerken, kapıyı kapatıp içeri ilerledim. "İyi dersler hocam yeni öğrenciyim de sınıfım burasıymış" önce beni bir süzüp , yüzüne tatlı bir tebessüm yerleştirdi. "Sınıfımıza hoş geldin tatlım. Biraz kendinden bahsedermisin." Kafamı sallayıp "tabi ki adım melis soyadım karabağ erberk kolejinden geliyorum" diyerek kısa kestim. Diğer salak hoca gibi saçma bir tavır takınmayıp. "Pekala, boş olan herhangi bir yere oturabilirsin" diyerek sıraları gösterdi. Genel olarak sınıfın sıraları doluydu. Hızlı bir şekilde göz gezdirirken, erkeklerin bakışını takmıyordum. Her zamanki halleri, bir yer ararken bir anda gördüğüm şeyle şok oldum. Ne yani kıvanç'la aynı sınıftamıydık! Klişelerden nefret ederken ne tesadüf ki tek onun yanı boştu. Farketmemiş gibi yaparken, artık oyalanmış olmalıydım ki öğretmenin " melis'cim bak ilerde kıvanç'ın yanı boş" hadi ya! Biz farketmemiştik. Gayet normal bir şekilde karşılayıp kuzu kuzu ayağına giderken beyefendinin keyfi gayet yerinde idi. İlerledikçe sırıtışı artarken. Sadece göz çevirerek masaya çantamı bırakıp yanına oturdum.

"Okulumda kurallara önem verdiğimi söylediğimi hatırlıyorum" dalgaya alıp, söylediği sözlere karşı, sadece "umrumda olmadığını söylesem?" Diyerek karşılık verdim. " hata edersin" ayıplarcasına kafamı iki yana sallayarak önüme döndüm. "Haydi herkez sussun ders başlıyor " öğretmenin uyarısıyla sınıf sesini azaltarken bende öğretmeni dinlemeye koyuldum.

----------------------------

Esneyerek montumu giyip sınıftan ayrılırken çantamı da bir omzuma atıp kapıya doğru ilerledim. Sınıftan çıkarken selam veren bir kaç kişiye sade bir tebessümle cevap vererek ilerledim.

İlk güne göre baya iyiydi. Şuan da o kadar eve gitmek istemiyordum ki! Telefonumun titremesi ile cebimden çıkarıp gelen mesaja baktım. Annemden gelmişti.

Annem:

Kızım akşama teyzenlere gidiyoruz. Evde kimse yok direk oraya geçersin

Derin bir oh çekerek cebime koydum. Hem kafam dağılırdı. Bunu da hallettiğimize göre kafam rahattı.

Aklıma birden kıvanç' ın gelmesi ile kafamı iki yana sallayarak düşünmemeye çalıştım. Gerizekalı öğlen vaktinden sonra derse gelmemişti birde bana artislik yapıyor.

Bahçe kapısından çıkıp minibüs durağına ilerledim. Kısa süre sonra gelen minibüse atlayarak teyzemlere doğru yol aldım.