8. Bölüm

604 34 1
                                    

Sherlock kendisinde fark ettiği insani hareketlerin sebebini anlamaya çalışıyordu. Evet aslında biliyordu ama kabullenmek istemiyordu. John onu bu kadar insani hale getirip duygusal değişimlere sokuyordu. Sadece John'un yanında bu hallerde oluyordu. Ve hastanede çok belli edip etmediğini düşünüyordu. John ise bu durumu Sherlock'un garipliğine vuruyordu. Sonuçta Sherlock için normal olmak anormallikti.

John'un taburcu olmasından bir kaç gün geçmişti. Sherlock bütün davalarını umursamayıp duygu üzerine düşünüyordu. Tabi daha çok Güney Rüzgarı'nın üstüne düşüyordu. Sherlock tüm gün transa geçip zihin sarayının derinliklerine iniyordu. Ne yemek yiyor ne kahvesini içiyor ne de oturduğu yerden kalkıyordu ya da gözlerini açıyordu, John Sherlock'ta bir sorun olduğunu anlıyordu. Ev arkadaşını bazen hala anlamakta zorluk çeksede bu hareketlerinden bir sorun olduğunu anlayabiliyordu.

John, 221 Baker yazan kahverengi kapıdan içeri girip merdivenleri tırmandıktan sonra hala bıraktığı şekilde duran Sherlock'u gördü. Ona doğru büyük adımlar atarak kısa sürede önünde duruverdi. Sherlock'un omzuna elini uzatıp dokundu. Bir kaç kere seslenerek onu transtan çıkarmaya çalışsada bir işe yaramamıştı ama bu sefer Sherlock aniden gözlerini açıp John'a baktı.

"Ne zamandır dışarıya kapalıyım?"

"3 veya 4 saattir hatta daha fazla bile olabilir."

Sherlock kaşlarını indirip kaldırmakla yetindi. Tam geri transa geçecekten John buna izin vermedi sorusuyla.

"Sherlock iyi olduğuna emin misin? Bana kalırsa bir sorun var ve bak ne olursa olsun bana anlatabilirsin."

Her 'iyimisin?' Sorusunu geçiştirip duruyordu. Sherlock ilk bir kaç saniye sessiz kaldı. John'un her zaman yanında olup onu tamamlayacağını biliyordu her ne olursa olsun yanında olacağını biliyordu. Ve son bir saattir zihin sarayında sadece John'u düşünüyordu. Sherlock belkide başkasına aşık olduğunun yalanını söyleyip John'dan alacağı tavsiyeleri John'a kullanabilirdi ama bir sorunu daha vardı John o kadar aptal biri değildi ve ya arkadaşlıkları biterse. Aslında bana kalırsa bitmeyeceğini bilmeli Sherlock.

Sherlock yine elini 'sorun yok' edasında sallayıp John'u geçiştirdi ve zihin sarayından ayrılmaya karar verdi. Bulunduğu vaziyetten kurtulup John'dan dava var mı yok mu diye bakmasını istedi. John bilgisayar başında davaları incelerken Sherlock'ta John'u inceliyordu. Bir an bu küçük adamın ne kadar çekici bir yapısının olduğunu düşündü. John kuruyan dudağını nemlendirmek için dudağını yalamıştı, bu hareketi Sherlock'un dikkatini çekmişti ki kalp atışının hızlandığını hissedebiliyordu. Derin bir nefes aldıktan sonra kendisinin ne zamandan beri böyle şeyleri düşünüp etkilendiğini düşünmeye başlamıştı. John ona o kadar çok tanıdık geliyorduki sanki küçüklüğünden bu zamana kadar ki tüm anılarında yer alıyordu. Belkide John ona hep bastırdığı duyguları hissetmesine yardımcı oluyordu belkide onu insan yapmaya başlıyordu. Sherlock bu düşünceleri kafasından atıp bir kaç dava çözmeye odaklanmıştı.

Oturduğu yerden bir iki dava çözmüş ve şimdi iste kemanını eline alıp konuşturmaya başlamıştı. Ve bu çaldığı melodi sadece onu izleyen kısa adam içindi farkında olmasada...

Uzuuun bir aradan sonra mükemmel tembel yazarınız bu kitaba odaklanmaya karar verdi ve ve ve umarım bu bölümü beğenirsiniz 💗
Sizce Sherlock az da olsa belli edecek mi John'u sevdiğini yoksa içinde mi tutacak?
Oy ve yorum yapınnnn pls
Ben yine gaçıyorum öpüldünüzzzz💕

Sherlock ve Aşk??Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin