5. Bölüm

782 47 17
                                    

John anca kendine gelebilmişti nerde olduğunu bilmiyordu. Sherlock ise Güney Rüzgarının kim olduğunu düşünüp duruyordu Mycroft ise artık Sherlock'tan bu durumu saklamayı düşünmüyordu Güney Rüzgarıyla Sherlock'un yüzleşmesini istiyordu ve Sherlock hem Güney Rüzgarını hemde John'u düşünüyordu. Ondan pek haber alamamıştı.

John sersemlemiş bir halde oturduğu yerden kalkmaya çalıştı ama olmadı onu sandalyeye bağlamışlardı. Sherlock ise onu defalarca aramıştı dava için.

Ayak sesleri duyabiliyordu sadece etraf karanlıktı birşey göremiyordu. Kapının aralandığını işitti. Adam yavaş adımlarla içeri girdi.

"Nerdeyim ben?!" dedi John tedirgin ve telaşlı bir şekilde.

"Daha fazla ses çıkartırsan ölümün olacağı yerdesin" dedi yüzü görünmeyen adam soğuk bir ses tonuyla.

Adam onu odadan başka odaya götürmek için iplerini çözüyordu John o sırada kalkıp adama hamle yapmak istedi ama adam ondan kat kat güçlüydü. John tam adama hamle yapacakken adam onu yere serdi.

"İşimi zorlaştırma" dedi adam çok gür ve kan donduran sesiyle.

"Kimin yanına gidiyorum peki?" dedi John merakla.

"Gidince görürsün ve artık kapa çeneni küçük adam" alaycı bir şekilde söylemişti. John boyuyla dalga geçilmesinden hoşnut olmuyordu ve John sadece sessiz kalmakla yetindi.

Sherlock saatlerce John'a ulaşmaya çalışır onu gören var mı yok mu diye tanıdığı kişilere sordu ve aklına son kişi olarak kafede çalışan Tom gelmişti ve direk onun yanına gitmişti.

"Selam Sherlock , ne istersin?"

"Selam Tom , John'u yakın zamanlarda gördün mü ?" Merakla sordu Sherlock.

"Evet bir arabaya bindirilip götürüldü."

"Yanındaki kişileri görebildin mi peki?" Sherlock azda olsa yavaş yavaş gerildiğini hissedebiliyordu.

"Hayır görmedim o sırada müşteri benden birşeyler istemişti."

"Peki saol Tom" Sherlock iyice gerilmişti John'un zarar görmesinden korkuyordu. Dükkandan bir hışımla çıkıp soluğu Mycroft'un yanında aldı.

"Selam küçük kardeşim"

"John'un telefon sinyaline ulaşmalısın hemen!" dedi Sherlock telaşlı bir şekilde.

"Ne oldu?" Merakla sordu Mycroft.

"John kaçırılmış sanırım ve başı dertte olabilir hemen bul şu sinyali!" Sherlock çok fazla gerildiğini hissediyordu.

Mycroft sinyali bulduğu gibi yeri söyledi ona boş bir kağıt fabrikasındaydı sinyal. Sherlock hışımla ayrıldı Mycroft'un yanından hızlıca kağıt fabrikasına gitti.

John öbür odada işkence görmüştü her yeri yara bere içindeydi. Odanın kapısı yarılanmış bir şekildeydi. John'un yere yığılmış olduğunu gördü Sherlock ve o an kalbine bir sancı girdi adeta. Koşarak John'un yanına yaklaştı.

Onu hafifçe kaldırdı kollarının arasına aldı kısa  adam baygıdı. Sherlock , John daha fazla kan kaybetmeden kucakladığı gibi onu en yakın hastaneye götürdü. Doktorlar ona müdahalesini yaparlar ama ağır yaraları vardı. Onu odaya yerleştirdiler, Sherlock başında bekliyordu bir yandan sevdiği adamı bu halde gördüğü için kalbinin sıkıştığını hissediyordu bu hissten nefret ediyordu. Ama sevdiği adamın iyileşmesi için elinden geleni yapacaktı.

Sherlock'un gözüne John'un ceketinin cebinde yarısı görünen zarfa ilişti. Sherlock derin nefes aldığı gibi kalktı oturduğu yerden zarfı alıp açtı ve zarfta yazan şeyden dolayı sinirden kıpkırmızı olmuştu . Zarfta yazan şey ise; Dikkatli ol Sherlock , senin için geliyorum...

Medya bölüme çok uygun ve hoj  olmadımııııı???

Sherlock ve Aşk??Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin