2. Bölüm

995 68 37
                                    

Duygularımın beni yönetmesine izin veremem. Duygular sadece acı çektirir sadece yaşanıp geçicidir. Bunları ne kadar söylesemde John'u görünce dediklerimle hislerim uyuşmuyor içimde garip hisler ve acı oluşuyor. Bu yaşadığım hisler beni zorluyordu katlanamıyordum ama John'la dostluğumun bozulmaması için dayanmalıyım beni her ne kadar zorlarsa zorlasın buna dayanmalıyım.

Bu hafta içerisinde bir kaç dava çözmüştüm John ise Mary'le vakit geçirmişti evet onunla dava çözmeyi her ne kadar çok özlesemde ve gelmesini teklif etsemde Mary bir duvar oluşturuyordu John'la aramda.

Sherlock bu garip hissettiren ve adlandıramadığı duygular arasında git geller yaşıyordu. Her anını onunla geçirmek istesede Mary bir şekilde buna engel oluyordu bu durumda canını sıkıyordu ama belli etmiyordu.

John'un ağzından
Sabah saat 06.15 gibi uyandım yanıma baktım sarı saçları dağılmış uyuyan Mary'e baktım. Hava her zaman ki gibi bulutluydu tavana bakarak dalıp gittim aklıma Sherlock'la yaşadığımız heyecanlı, aksiyonlu geçen günler geldi evet evlendiğimden beri pek sık görüşemiyorduk . Aklımda çoğu yaşadığımız olaylar dönüp durdu evet onu özlüyorum onunla yaşadığım aksiyonları güzel zamanları özlüyorum. Yataktan kalktım Mary'i uyandırmadan sessizce saati umursamayıp hazırlanıp çıktım evden 221B'ye doğru yola koyuldum ama arabayla gideceğimi unutup yürüyerek aklımdaki güzel anılarla 221B'in siyah kapısının önünde buldum kendimi. Hala evin anahtarları bendeydi . Anahtarı sessizce çevirip açtım kapıyı yukarıdan çok hoş ve özlediğim keman seslerini duydum yüzümde oluşan gülümsemeyle içeri girdim . İlk davamızı bile hatırlıyordum duvara yaslanıp gülüşmemiz gözümde canlanıyordu. Yavaş adımlarla yukarı çıktım. Sherlock camın önünde kemanını çalıyordu benim geldiğimi camdan görmüş olacak ki hemen arkasını döndü.

Yan bir gülümseme oluştu suratında.

"Selam John"

"Selam " onu görünce yüzümde bir gülümseme oluştu ama bir yandan onu çok ihmal ettiğimin suçluluğu ya da onun gibi birşey vardı üzerimde.

Sherlock kemanını bir kenarı bıraktı ve deri koltuğunda her zaman ki yerini aldı. Ellerini çenesinde birleştirip John'a bakıyordu evet onu özlemişti.

"Geç otur " dedi her zaman ki gür sesiyle.

John karşısına geçti 10 dakika ya da en az 5 dakika sessizlik oluştu ama bu sefer sessizliği bozan Sherlock oldu.

"Ee evlilik nasıl gidiyor John?"

"İyi gidiyor" dedim o an Sherlock'un üzerimde çıkarım sanatını konuşturuyor olduğunu fark ettim.

"Pek sanmıyorum John , Mary işi için uzun zamanlı yolculuklarda bulunuyor olduğundan pek memnun değilsin ve bu yüzden de seninle de ilgilenemiyor olduğu için huzursuz oluyorsun ve seni aldattığını düşünmüyor da değilsin"

Çok emin konuşmuştu aslında bir nevi öyle
sayılabilirdi evet benle ilgilenmiyordu evet öyle de düşünüyordum arada ama sorun o değildi Sherlock'la eski zamanlarımızı özlüyordum Mary'e ben Sherlock'a aşığım senden ayrılıyorum diyip bırakamazdım.

"Yavaşlamamışsın Sherlock "

Yüzünde o her zaman hoşuma giden yan gülümsemesi belirdi.

"Davaların nasıl gidiyor?"

"Pek dava yok ama canımın sıkkınlığını giderecek bir iki dava çözdüm eskisi kadar seninleyken olduğu pek fazla dava olmuyor "

Evliliğim yüzünden cidden Sherlock'u ihmal etmiştim belli ki bu durum ikimizi de üzüyor.

"Üzgünüm Sherlock seni fazla ihmal ettim" ona pek bakamasamda yinede şu an onunla karşı karşıya oturmak bile huzur verici.

"Yo sorun değil John sonuçta bir aile kuracaksın önceliğin ailen olucak"

Sherlock'un ağızından
John'u yeniden görmem az da olsa iyi hissettirdi ama içim acıyor onun gözlerine bakınca. Mary'le mutlu olmadığını her yönden anlayabiliyorum ama hala neden onunla olmayı seçiyor anlamıyorum ama tek bildiğim birşey var aşk ya da her neyse pekte hoşuma gitmeyen bir his ve beni bu his zorlaştırıyordu.

Sherlock ve Aşk??Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin