0.2

31 1 0
                                    

Eun ji nin beni uyandırmasıyla uykulu bir şekilde ayaklanıp yukar taraftan küçük çantamı alıp uçaktan inmek için önümüzdekilerin çıkmasını bekliyoduk. Sonunda önümüzdekiler indiği zaman bizde uçaktan inmiştik ve harika memleketimin havasını solumak çok iyi gelmişti. Hızla yürüyerek hava alanına girmiştik. İşlemlerimizi halledip otobüse binmiştik ve daha hiç bişeyimizi evime koymadan ilk önce şirkete gitmemiz gerekmişti çünkü herkes beni bekliyodu. Şirket tarafından çok sevilirdim. Çünkü hiç bi zaman abimin koyamadığı ağırlığı ben koyabiliyodum. Ve bu işlerimizin iyi gitmesine ve şirketin hakettiği değeri almasına yardımcı oluyodu. Sonunda şirkete geldiğimizde ilk yapmam gereken şeyin bir araba almak olduğuna karar vermiştim çünkü yarım saattir otobüste canım çıkmıştı. Artık çılgınlar gibi param olduğuna görede bence bişeyim eksilmezdi.

Şirketten girdiğim zaman herkes bana dönmüştü ve ben ne olduğunu anlamadan konfeti patlatıp çığlıklar atmaya başlamışlardı. E tabi ben beni seviyolar demiştim. Bende gülerek asil bi şekilde önlerinde eğilmiştim. Uzun zamandır kore geleneklerini kullanmadığım için ilk önce garipsesemde özlemiştim. Böyle rahat kıyafetlerle burda olmak garip geliyodu çünkü genelde bu kadar rahat kıyafet giymiyodum. Biraz kutlama yapıp yakın olduklarımla biraz sohbet etmiştim. Yanıma jimin geldiğinde onu ne kadar özlediğimi anlamıştım. Onunla çocukluk arkadaşıydık. Annelerimiz yakındı ve bu şirketin en büyük hissedarıydı. Annelerimizde zaten işten tanışmışlardı. Annem öldüğünde benimle en çok o ağlamıştı.

"Yah kylie nasılsın görüşmeyeli uzun zaman oldu."
"Evet jimin maalesef okuldan koreye dönemedim." Dedim dudağımı büzerek.
"Hmm anlıyorum. Çok güzelleşmişsin." Dedi ve vücudumu baştan aşşağı süzdü. Kalçam ve göğüslerim kore standartının çok üstünde olduğu için bakması normaldi ama biraz rahatsız olmuştum. Sonunda benden gözlerini çektiğinde yanıma asil bir hareketle gelip kolunu girmem için bana doğru uzatmıştı. Bende koluna girmiştim ve birlikte yürümeye başlamıştık.
"Ben burayı görmeyeli epey değişmiş." Dedim etrafı incelerken.
"Evet mesela yapım aşamasında olan son kat artık hissedarların ve yöneticinin, yani senin bulunduğun kata dönüştürüldü. Çok beğeneceğine eminim." Dedi gururlu sen tonuyla. Asansöre girip en yukar kata bastığımızda birlikte yukarı çıkmaya başlamıştık. Şuan bana dönmüş düşünceli bi şekilde bakıyodu. Bişey demedim ben olsam bende bana bakardım sonuçta.

Asansör durduğunda jiminin kolunu bırakıp etrafı gezinmeye başlamıştım. Gerçekten çok güzel olmuştu. Siyah ve altının hakimiyette olduğu bu kat şirketin diğer bölümlerinin beyaz olmasıyla çok özel gözüküyodu. Heryerinden para aktığını söyliyebilirim. Sırada uzun bir süre koltuğunda oturacağım odama geçmeye gelmişti. Hangi odanın benim odam olduğu çok rahat bir şekilde anlaşılıyodu. Odama girdiğimde kapını karşısında bulunan duvarın tamamen cam olduğunu görmüştüm ve odanın dekorasyonuna bayılmıştım. İnanılmaz büyük masa ve koltuk takımı vardı. Burda çalışmak için sabırsızlanıyodum.

RANGE ROVER'S BACK SEATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin