4 "Canım Komşum(!)"

31 7 3
                                    

Vote ve yorumlarınızı bekliyorumm😊😊

Keyifli okumalar sevgili okurlar.

Bavulları aldık ve dışarı çıktık. Hilal küçükken burada kaldığından buraları avcunun içi gibi bilirdi. Bir taksi çevirdi ve gideceğimiz yerin adını söyledi. Adam önce elimizdeki bavulları alıp bagaja koydu. Sonrada arabayı çalıştırdı.

"Nereye gidiyoruz?"

"Lara'ya"

"Haaa oraya mı gidiyoruz tamam o zaman. Kızım delirtme insanı. Orası neresi?

"Halamlara gidiyoruz. Onlara uğrayıp evin anahtarlarını alıcam. Oradan da eve geçer yerleşiriz."

"Mobilya var mı biz mi alıcaz?"

"Almana gerek yok senin seçeceğin mobilyaların daha güzelleri var orada."

"Peki."

Uzun bir yolculuktan sonra hilalin halasının evine vardık. Adam bizim bavullarımızı indirdi ve fiyatı söyledi. Hilal parayı ödedi bender bavullari aldim. Büyük bir kapıya yöneldik. Hilal zile bastı. Kapıyı bir hizmetçi açtı.

"Hoşgeldiniz Hilal Hanım. Buyrun halanız sizi bekliyor."

Hilal kadına teşekkür etti. İçeriden bir erkek hizmetçi daha geldi. Oha lan bu daş değil meteor meteorr.

"Ben onları alıyım efendim." Dedi muhteşem sesiyle. Allahım bayılıcam şimdi. Hilal beni dürttü.

"Çenende bişey var."

"Hı."

"Çenendekini diyorum sil."

"Hı."

"Salyanı sil Derin!"

"Tamam be."

Çocuğa baktığımda gülüyordu. Muhteşem gülüyordu. "Gülüşüne kurban."

"Öhöm öhöm. Oha Derin oha."

"Ne var ya!" Çocuk hala bize gülüyordu. "Ben onları alıyım en iyisi." Dedi. Ben elimdekileri kendime çektim. "Numaramı da veriyim mi?" Hilal eliyle kafama vurdu. Elimdekileri alıp yahuşuklu çocuğa verdi. "Kenara koyabilirsin Emre. Ne de olsa geri gidicez."

"Off ismide kendi gibi daş. Selam yavrum bende Derin." Elimi sıkması için uzattım. Ama o çocuk yine de gülüyordu. Elini elime deydirdiği an kalp krizi geçiriyordum. "Hilal bu çocuktan bal gibide sevgili olunur. Boş musun?" Diye sorduğumda Hilal dirseğiyle karnıma vurdu. Çocuk hala gülüyordu. Hilal'i umursamayarak ben hala çocuğa soru soruyordum. "Sevgilin var mı yani?" Çocuk güldü. "Hayır yok hiç olmadı."

"Olsun ilkin olurum ben senin. Benimle çıksana sen ya?" O sırada hala çocuğun elini sıkıyordum.

Hilal ellerimizi ayırdı. Ve sinirle bana baktı. "Kendine gel Derin. Hadi Emre hemen şunları şuraya koy işinin başına dön." Hilal beni kolumdan tutup sürükledi. İçeri geçtiğimizde Zeynep teyze (yani Hilal'in halası) ve eniştesi ayağı kalktı.

"Hoşgeldiniz." bu kadın hiç değişmemişti. En son 8 yıl önce Hilallerle gelmiştim buraya. O zaman da çok güzeldi. "Aaa Derin mi bu? Hiç değişmemişsin maşallah halâ çok güzelsin." dedi ve sarıldı.

"Sizde hiç değişmemişsiniz."

"Eee annen baban nasıl iyiler mi?

"İyiler çok şükür selamları var." Hayır yok.

"Sende onlara selam söyle."

"Tabiki." Hayır söylemiycem.

"Valizleri koydum Hilal hanım." Aha geldi kara kaşlı kara gözlüm. Gözümü Emre'den ayırmıyordum.

AŞKIN GİZLİ HALİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin