ARKADAŞLAR HIKAYEDE BIR SIKINTI OLMUS BIR OKURUM UYARDI BENI SILINMIS BOLUMLER KARISMIS OZUR DILEYEREK TEKRAR YAYINLIYORUM
Hoş geldin ey 1000 yılın yükünü omuzlayan kişi.
Hoş geldin ey güzel haberlerin müjdecisi,
asırlık yaramın merhemi.
Çorak toprağıma, kırık dökük dünyama,
öksüz kalan sevdama,
boynu bükük yüreğime hoş geldin.
Seni bekliyordum.Kaç savaş geçti bu topraklardan, kaç barış.
Seni bekliyordum.
Kaç ölüm geçti, kaç düğün.
Seni bekliyordum.Kaç yaz geçti, kaç kış.
Seni bekliyordum.Çünkü seni bana rüyamda tanrılar müjdeledi.
Seni bekliyordum.Akan gözyaşını silecek dedi.
Seni bekliyordum.Dediler ki:
Seni mutluluğa kavuşturacak kişi,
yılların ötesinden gelecek.
O, zamanın büyüsüyle yabancı bir ülkeye dönüşmüş olan
bu toprakların insanı olacak.
O, büyük savaşların içinden gelmiş biri olacak.
O, derin acıların,
çığ gibi büyüyen kederlerin,
sel gibi akan gözyaşlarının içinden sıyırılan biri olacak.Dediler ki:
O gelecek ve yazdıklarını okuyacak.
O gelecek ve seni anlayacak.
O gelecek ve senin üzerindeki laneti kaldıracak.
O gelecek ve seni, soylu Jungkook'a kavuşturacak.
Ona 12 armayı anlat.Ona de ki:
O armalar ki, sadece ilki bendedir.
Diğerlerinin her biri ayrı bir şehirde,
ayrı bir yerde gömülüdür.
Sen, o şehirlere git.
Sen, o armaları topla.
Her armada bir sonraki armanın nerede olduğu yazılıdır.
Sen o armaları toparlarsan,
benim biricik sevgilim, bana geri dönecek.Ona de ki:
Bunlar benim değil, Tanrıların dileğidir.
Tanrıların dileğini yerine getirmek;
kurumuş tarlaya su vermek kadar güzel,
aç bir insanı doyurmak kadar iyi,
sevgiliyle diz dize oturmak kadar haz verir.Ona de ki:
Tanrıların dileklerini yerine getirmemek;
tarlayı kurutmak, yoksulu aç bırakmak,
sevgiliye sırtını dönmek kadar keder verir.Eğer sen Tanrıların bu dileği yerine getirmezsen,
Tanrılar da sana sırtını döner.
Seni lanetler içinde bırakırlar.Ona de ki:
Sen, beni yiğit Jungkook'a kavuştur,
ben de sana mutlu bir ömür dileyeyim.
Aşıkların dileği kabul olur.Bu hikaye daha önce yazdığım ve jikooka uyarlanan bir hikayedir
-Eftelya
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ghost Whispers
Fanfiction"Bıçakta kan vardı, gökyüzünde dolunay, bahçede toprak kokusu. Ürkütücü bir serinlik içinde yüzüyordu ağaçlar. Güz güllerinin katmerlenme vaktiydi, nergislerin tazelenme demi. 3 kişi girmişti bahçeye... 3 öfkeli yürek, nefretin ele geçirdiği 3 akıl...