ARKADAŞLAR HIKAYEDE BIR SIKINTI OLMUS BIR OKURUM UYARDI BENI SILINMIS BOLUMLER KARISMIS OZUR DILEYEREK TEKRAR YAYINLIYORUM
Ey, beni zehirli sarmaşık gibi saran bu laneti kaldıracak kişi.
Ey, benim kötü kaderim için ağlayan kişi.
Duy benim yakarışlarımı!
Hissediyor musun ızdırabımı?
Tanrılar bana seni müjdeledi.
Tanrılar bana o seni anlayacak dedi
Tanrılar bana o senin yaranın merhemi dedi.
Tanrılar bana o senin tek kurtuluşun dedi.
Tanrılar bana odur seni Jungkook'a kavusturacak dedi.
Ne olur duy yakarışlarımı!Ben yine mutluyken,
yine Jungkook'un kollarında cenneti yaşarken,
birileri izliyormuş bizi hiç sezdirmeden.
Cok degil az bir zamanda her yere yayıldı dedikodumuz.Dediler ki:
Belli oldu Artemis neden öldü.Dediler ki:
Belli oldu Jae neden verildi.Dediler ki:
Belli oldu neden ölümde buldu Dae çareyi.Herkes öğrendi Jimin'in bir günahkar olduğunu...
Ama hani ben soyluyumya,
hani ben bir prensimya,
kimse yapışamadı yakama.
Herkes kral babam Chanyom'dan bekledi bunun cezasını.
Ablam Ji hyun'un kulağına kadar gitti dedikodular.
Zavallı Ji hyun koşarak geldi yanıma.
İnanmadı başta, çığ gibi büyüyen söylentilere.Sordu bana:
Doğru mu duyduklarım?Sordu bana:
Sen Jungkook'u sevdin mi?Sordu bana:
Sen Jungkook'un oldun mu?Ve ekledi dedi ki:
Bu yüzden ölmüş Artemis.
Bu yüzden verilmiş Jae.
Bu yüzden ölümde bulmuş çareyi Dae.
Bu yüzden sönmüş ocağı Jungkook'un.
Bu söylentiler doğru mu?Dedim ki:
Evet, ben Jungkook'u sevdim.Dedim ki:
Evet, ben Jungkook'un oldum.Dedim ki:
Evet, bu yüzden öldü Artemis.
Evet, bu yüzden verildi Jae.
Evet, bu yüzden ölümde buldu çareyi Dae.
Evet, bu yüzden söndü ocağı Jungkook'un.Ve ekledim:
Ama ben böyle olsun istemedim.
Ben Artemis ölsün istemedim.
Ben Jae ana babasından koparılsın istemedim.
Ben Dae huzuru nehrin kızıl mavi sularında bulsun istemedim.
Ben Jungkook'un ocağı sönsün istemedim.
Ben sadece Jungkook'u çok sevdim.Ji hyun bunları duyunca,
gözyaşları döküldü yanaklarından.
Ji hyunp bunları duyunca sarıldı bana.
Ji hyun gördü acımı.
Ji hyun gördü pişmanlığımı.
Ji hyun gördü vicdan azabımı.
Çünkü o da sevmisti birini.
Çünkü o da zamanında evli birine kaptırmıştı gönlünü.
Kader ortağımdı o benim.
Bu yüzden, Ji hyun anladı beni.
Ve ben anladım Ji hyun ablam olduğu için şanslı olduğumu.Dedi ki:
Artık sana huzur yok.Dedi ki:
Dikkat etmen gerek artık.Dedi ki:
İnsanlar kötü, Jimin'in mutsuzluğu eğlencedir onlara.Dedi ki:
İnsanlar kötü, Jimin'in kara yazgısı eğlencedir onlara.
Bu yüzden uzak dur Jungkook'dan.
Bırak artık onu.
Sende biliyorsunki, imkansızdır bu aşk.
Sende biliyorsunki, bir imkansızı sevdin.
Kopar at kalbinden onu.Dedim ki:
Ah Ji hyun.
Soylu, asil Ji hyun.
Kraliyet mensubu olduğundan değil,
aklıyla, yüreğiyle soylu, asil Ji hyun.
Bilirsin yalan söyleyemem sana.
Ben unutamam Jungkook'u.
Ben koparamam kalbimden Jungkook'u.
Uzak kal diyorsun, bunu denerim.
Ama yapabilirmiyim bilemem.
Çünkü denedim, yapamadım.
Sen istersen yine denerim,
yapabilir miyim bilemem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ghost Whispers
Fanfiction"Bıçakta kan vardı, gökyüzünde dolunay, bahçede toprak kokusu. Ürkütücü bir serinlik içinde yüzüyordu ağaçlar. Güz güllerinin katmerlenme vaktiydi, nergislerin tazelenme demi. 3 kişi girmişti bahçeye... 3 öfkeli yürek, nefretin ele geçirdiği 3 akıl...