Hazırlandıktan sonra akşama kadar evde beklemek yerine dışarı çıktım.Cüppem olduğu halde genede dışardakı soğukluğu hissettim.Uzun zamandır hissetmiyormuş gibi...Dışarda uzun bir süre vakit geçirdikten sonra ayın beyaz yüzü görünmeye başladı.Eve,çantamı almaya giderken yoldaki birkaç serseri bir çifte bulaşıyordu "çantayı verin yoksa canınızla birlikte verirsiniz!" dedikten sonra kızın sevgilisi cüzdanını çıkartıp "Alın! Sadece bize dokunmayın." "Aslında düşününce,biraz eğlence olmasına ne dersiniz?" o serserinin onlara zarar vermesine izin veremezdim,hem birşeylerim değiştimi diye test etmiş olurdum.Ona "hey neden kendine uygun birisine sataşmıyorsun?" "Şimdi mahvettim seni!" dedikten sonra çakısını çıkarttığı gibi yere kapaklanı verdi,nihayet bulunduğum mahallenin yamuk taşları işe yaradı.Çakıyı alıp cebime soktum ve serseriye doğru yürüdüm.Onu yerden kaldırdığım an fark ettiğim şey ise teninin beyaza dönüşmüş olduğunu fark ettim.Gözlerindeki o korku,tüm yaşam enerjisi 0 olmuştu.O sırada arkadaki çifte baktım ve aralarından geçtim.Nihayet evime varmıştım,cama baktığımda Brown'u gördüm gülümsüyordu.Kapıyı açtım ve içeri girdim.Ve şöyle dedi;
Brown: Ne yaptığını biliyorum,beti benzi akmıştı değilmi.
Ben: Evet...Hey sen nerden gördün?!
Brown: Ben herşeyi görürüm Jack.Herşeyi...Herneyse eşyaların hazır değilmi?
Ben: Evet,biletide aldım otobüse gitçem.Telefon demiştin.Onudamı dükkandan alacağım,yoksa daha sonramı?
Brown: Şimdi vercem,böylece bir aksaklık olursa ara beni.
Ben: Pekala.O zaman ben yola çıkıyorum.
Brown: Dikkatli ol.Ardından otobüs duraklarına gittim ve bekledim.Tabi görünüşümden dolayı herkesin gözü üstümdeydi.Bazıları ucubeymişim gibi konuşuyordu,diğerleride teori sürüyordu saçma teoriler...
_____/2 Saat Sonra\____
Otobüs geldi ve havaalanına doğru gittim.Birkaç dakida sonra havaalanına ulaştım,herkes eşyalarını alıyordu.Kalabalık içinde 2 çift gözün beni izlediğini gördüm,herneyse istikameti Venediğe gidecek olan uçağı bulup gidecekken güvenlikler üstümde tehlikeli bir silah falan varmı diye baktılar.Şaşırmadım tabi,böyle görünen birisini bende kontrol ederdim.Güvenliği geçince uçaktaki koltuk numaramı bulmaya çalıştım.Bilirsiniz bazı koltuklar 3-4 kişiliktir.Bende tabi cam kenarına geçtim.Koltuğa oturduğum an yanıma gelen 2 şişko serseri (ah yada normal 9 yıllık bir süreç unutmuş olabilirim) biri "hey,ordan kalkta oturalım budala" buna birşey demedim ama diğeri "Kalk şurdan seni salak" deyip beni sert bir şekilde dürterek rahatsız etti,tabiki birşey yapmadım.En sonunda "Kalkmıyorsan biz kaldırırız" dediği an maskemden tutup kaldırmaya başladı ama hiçbirşey olmuyordu,kolunu tuttum ve bükerek gerilemesini sağladım.Diğeri ise yumruğu salladığı an eğilip karnına yumruk atıp düşmesi için ittim.Ardından yerime tekrar oturup hostesin güvenliği çağırmasını izledim.
Herkez bana bakmıştı o sıra yaptıklarımdan dolayı.Yaklaşık 10 dakika sonra uçak havalanmaya başladı.Uçağın televizyonlarından haberlere bakarken ilgimi birşey çekti.Bu dün benzini akıttım adamdı,cesedi ambulans'a kaldırılıyordu.Kamera aniden o 2 çifte geçti erkek olan "ve o bize yaklaşırken ortaçağ doktoru gibi giyinmiş birisi geldi ve onu boğazından kaldırdı,ardından aniden yere bıraktı sanki ruhunu emmiş gibiydi..." spiker o sıra "polislerin araştırma çabaları hala sürüyor,güncel haberlerle tekrar görüşmek üzere" harika şimdide katil ilan edildim.Bu kadar yeter 6 saat boyunca uyanık kalamam oturduğum yerde.Koltuğa yaslanıp uyumaya başladım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhsuz
Random"Hersey için gereken bir madde vardır.Yaşam için su,hava ve yiyecek.Karanlığın ise sadece tek birşeye ihtiyacı vardır,bir hataya..." _ChoiceYourLand