Bilinen ve Saklanan Gerçek (part2)

822 37 3
                                    

      Büyük ve boş bir karanlık gördüğüm tek şey bu. Tuhaf bir hisle boşluğa doğru bağırdım.
- Harry ... Draco... Hey çocuklar, kimse yokmu.
Uzakta karanlık biraz aralandi ve bir suret belirdi ve onu gördüm siyahlar içerisindeki karanlık efendi Lord Voldemort. Her zamanki solgun ve yılan gibi görünümlü yüzünün aksine fotoğraf ve anı defterlerinde gördüğüm genç görünümüne sahipti. Bana doğru yürürken bütün kaslarımın gerildiğini hissedebiliyordum. Elim asama doğru giderken her geçen saniye bana daha çok yaklaşıyordu. Asamı kavradıgımda ve ona doğru çekeceğim sıra yanımdan sanki orda yokmuşun gibi geçti. Ne oldugunu anlayamadan etraf nihayet secilebilir hale gelince hogwarts'ın eski koridorlarında olduğunu anladım.

    Merakla yanımdan geçen karanlık lordun arkasından ilerlemeye başladım. Uzun koridorlardan geçip, sarmal merdivenlerden çıktı. Hogwarts'ın hiç görmediğim yerlerindeki bir odaya girerken ben şaşkınlıkla etrafı inceliyordum. Taki o sesi duyana kadar , karanlık lord tislarcasına konuşmaya başladı.

- Bir magıl ... bir magıl mi inanamıyorum sana Rosa. (Karanlık Lord)
     O ismi duymamla kafamı çevirip adamın karşısındaki aglamaktan gözleri kızarmış, dizlerinin üstüne çökmüş, yıpranmış kadını gördüm. Yani Annemi.
- Özür dilerim. Özür dilerim. Dedi ağlamaktan boguklasmış sesiyle annem.
- Bir magıldan hamile kalmak üstelik senin gibi bir safkan için ne büyük bir hayal kırıklığı. (Karanlık Lord)

      Duyduklarımdan sonra bahsedilen bebeğin ben oldugumu anladım. Ama bilmediğim annem bir magıldan mı hamileydi? O zaman yıllardır bana söylenen büyücü ve ben daha bebekken ölen babam Dean Isles bir yalan mı?
Kafam karıştı. Ne oldugunu bile anlamadan kulaklarımda bir uğuldama baş gosterdi ve sanki kafamın içine işler gibi bir ağrıyıda peşinden getirdi. Acıdan kulaklarımı kapatıp bağırmaya başlarken etrafımın dumanlara bölünüp iç içe geçmesini izledim.
      
        Gözlerimi açtığımda karşımda Draco ve Harry nin endişeli yüzleriyle karşılaştım. Kendime gelmek için yatakta biraz doğruluğumda nefes almak için hızla inip kalkan göğsümü ve ter içinde kalmış olduğumu fark ettim. Yeniden önüme döndüğümde Harry ne olduğunu dahi soramadan söze başladı.
- Lucy iyi misin? Beni duyabiliyor musun? (Harry)
- Evet , evet. Ne oldu?
- Ne demek ne oldu? Bağırışlarını duyduk uykumuzdan uyandık ve yanına geldik ama sen kendinde değildin. Sanki uyuyodrdun sana seslendik ve seni sarstık ama sen yanmadın. Bir büyünün etkisindesin sandık aklımıza gelen büyükleri denedik ama ise yaramadı sonrasında ise böyle bir anda uyandın. Dedi Draco tek nefeste.
- Ben bilmiyorum bir rüya gördüm. Oldukça tuhaftı. Ama rüya olduğundan emin değilim sanki gerçek gibi .. bir anı belkide ama benim değil.
- Ne gördün? (Harry)
- Aşağıya inelim anlaşılan uzun bir gece olucak ama önce üstümü değiştirsem iyi olucak her tarafım ter içinde.
       Ikisi onaylayıp beni odamda yalnız bıraktılar. Hızlı bir şekilde duşa girip uzerimi değiştirdim. Aşağıya indiğimde ise çocuklar çoktan koltuklara oturmuş ev cinleri ise çayları servis ediyordu bende. Boş bir berjere oturduktan sonra çayımdan bir yudum aldım.
      Kafamı kaldırdığımda ikiside bana merakla bakıyordu. Bende daha fazla uzatmadan söze başladım.
- Aslında oldukça tuhaftı ilk başta hiçbirşey göremedim ve sizlere seslendim sonra uzaktan yavaş yavaş .................... ben daha ne olduğunu bile anlayamadan kulaklarımda uğuldama başladı başım ağrıdı etraf duman ve şişe gömüldü ardından uyandım. Sizi gördüm.
       Başından beri beni sesiz ve soluksuz dinleyen arkadaşlarıma baktım.
- N-ne ? Bu mümkün mü? (Harry)
- Belkide sadece bir rüyadır, gerçek değildir?
(Draco)
- Emin değilim sonuçta hiç babamı görmedim. Sadece isim ve bakanlıktan bir kaç fotoğraf ama hep yalnız. B-ben bilmiyorum çocuklar. Hiçbir zaman bunun üstünde durulmadı ki. Yani babamdan pek bahsedilmezidi. Bende sormaya gerek duymadım. Harry biz birlikte büyüdük bebekligimizden beri beraberiz. Lütfen soyle boyle bir seyden bahsedidimi hiç?
- H-hayır. Haklısın bahsedilmedi.
- Belki dumbledore' a sormalıyız o belki biliyordur. (Draco)
- Haklısın hemen baykuş gönderelim. (Harry)
- Olmaz çok  uzun sürer. Yüz yüze konuşmalıyız şömineyi  kullanalım.
- Peki sen nasıl istersen. (Harry)
       Harry ve Draco şömine ile ilgilenirken ben ise elimdeki çay fincanını izliyordum. Şömineden delen ateş sesiyle bizimkilere döndüm. Profesör dumbledore'un ateşte yüzünü görünce soze başladım.
- Iyi akşamlar profesör sizi böyle geç bir saate rahatsız ettiğimiz için özür dileriz ama gercekte önemli bir meseleydi.
- Size de iyi akşamlar çocuklar. Önemli değil bu kadar sabırsız olduğunuz konu nedir acaba?
- profesör ben bir rüya gördüm ama rüya olduğundan emin değilim. Bu annemle ilgiliydi.
     Profesör dumbledore beni kesintisiz dinlerken ben yine rüyamı anlattım. Uzun bir süre sonra nihayet cümlelerim bittiğinde kendisi konuştu.
- Haklısın lucy gördüğün bir rüya değildi . Bir anıydı kimin anısı olduğuna henüz emin değilim gerçi. Her neyse konuya dönelim üzgünüm çocuğum ama gördüklerin gerçek senin baban bir magıl.
- Kim? Ve neden bunca zaman saklandı.
- Malesef ki babanın kim olduğunu bilmiyorum çocuğum. Annen sıklıkla magıl dünyasına giderdi ve babanın kim olduğunu ne kadar ısrar etmemde söylemedi. Sen doğduktan sonra ise annen seni bırakıp karanlık lordun yanına gitti. Bizim sen üzülme diye söyleyeceğimiz baban ise aslında annemle eski bir arkadaş olan Dean Isles seni soy adına aldı ama ölüm yiyenler tarafından sen daha bebekken öldürüldü. Bizde sana babanın Dean olduğunu söylemeye devam ettik. (Profesör Dumbledore )
- Anlıyorum profesör. Bu sizin suçumuz değil benim babam hala Dean Isles ama biyolojik babamında kim olduğunu merak ediyorum. Bunu öğrenmenin bir yolu yokmu acaba ?
     Profesör dumbledore düşünceli bir şekilde gözlerini kıstı ve uzaklara bakmaya başladı.
- Belki bir yol olabilir ama bunu önce profesör snape ile konusmaliyiz size sonra yarın haber veririm. Iyi geceler çocuklar görevinizi unutmayın.
   Dedi ve alevler içerisinde kayboldu.
- En azından birkaç şey öğrendik. (Draco)
- Aynen merak etme biz ne olursa olsun yanındayız. (Harry)
- Sağolun çocuklar. Dedim ve ikisinden sarıldım.
- Evet ama bence uyumalıyız 1-2 saat sonra okula gidicez ve hayalet gibi bir gün geçirmeye hiç niyetim yok yani iyi uykular ben kaçar.
   Harry ve ben Draco yu onaylayıp birkaç saatlik uyku için odalarımıza çekildik.

New Stark Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin