~ 10

1K 98 12
                                    

Okuduğu son mektubu da komidinin üzerinde bıraktı çocuk.

Beyninden vurulmuş gibi hissediyordu. Ağlamamaya çalıştı ama başaramadı.

Eli,çalan telefonuna uzandı. Arayanın kim olduğuna bile bakmadan açtı.

Kulağında esmer tenli çocuğun sesi vardı;

"Jimin"

Cılız bir ses tonuyla
"Hıı" diyebildi ancak.

"Gece 12'de buluşacaktık. Geç kaldın"

Cevap vermedi sarı kafalı. Esmer çocuk tekrar sordu.

"İyi misin sen?"

"Değilim."

"Ne oldu?"

"Lea'dan kalan mektupları okudum." Diyebildi güçlükle.

"Çabuk gelin" diye de ekledi.

Esmer tenli çocuk telefonu kapatır kapatmaz hemen arabaya atladı. Diğerleride bindiler. 2 araba ile sarı saçlı arkadaşlarının evine doğru ilerlediler.

Sarı saçlı çocuk,yaşadığı şokla beraber zar zor ilerleyerek gelen arkadaşlarına kapıyı açtı. Kızlar yoktu sadece çocuklar gelmişti.

Hemen kendi odasına götürdü ve mektupları gösterdi.

Tekli koltuğa oturarak okumalarını bekledi.

*yarım saat sonra*

Tae;Ne yani bu kız sana mı aşıkdı?
JK;Bu yüzden mi intihar etti?
YG;Uykudan dolayı olduğunu düşünmüştüm.
Jimin;Yazıyor orda işte. Neden soruyorsunuz.
NJ;Lütfen bağırmayın. Demekki aşk hayatı yüzünden intihara kalkışmış. Bakın bu mektuplardan bizim dışımızda kimsenin haberi olmicak.
Tae; Polisler.
NJ;Olmicak dedim. Yapacağımız birşey yok. En başta söylememiz gerekiyordu ama ben Jimin'i yasal olarak suçlu zannettim. Okuduğumuza göre onu hapishaneye atmazlar. Ama polisten gizli saklı iş çevirdiği ortaya çıkar bu yüzden o salak çenelerinizi kapalı tutun. Anlaştık?

Hepsi onaylar anlamında başını sallarken Jimin ayağa kalktı. Odanın içinde ileri geri dolanıyordu ve 18 yaşında hepsinden büyük olan Seokjin sinirle kolunu tuttu.

"Dolanıp durma"

Ses yüksekliğini aynı seviyeye çıkartarak konuşmaya başladı sarı kafalı. Adeta mikrofona bağırarak tartışıyorlardı.

"Ya ne yapayım"

"Bizim arkadaşımızı senin yüzünden intihar etti farkında mısın?"

"Evet"

"Ne bu rahatlık"

"Ne rahatlığı ya. Senden çok ben üzülüyorum bu duruma"

"Gayetde seni sevmesinden memnun gibisin"

"Evet"

Dediği şey karşısında kendide dahil olmak üzere herkes çok şaşırmıştı. Hoseok ayağa kalktı.

"Ne yani? Onun seni sevdiği için ölmüş olmasından mı memnunsun?"

"Hayır. Ne saçmalıyorsun? Beni sevdiği için memnunum ama ölmüş olması...."

Artık çökmüştü sarı kafalı. Kalktığı koltuğa tekrar oturdu. Başını iki elinin arasına alıp ağlamaya başladı.

Kolundaki saate baktığında 3'e yaklaşıyordu.

"Babam gelecek birazdan siz gidin."

Yalan söylemişti. Babası sabah 8'de işten çıkınca annesini havaalanından almaya gideceğini biliyordu.

Arkadaşlarına yalan söyledi ...

Criminal | parkjimin •Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin