Yeni Kız (3)

888 56 71
                                    

-Caroline-
Evde Kol denen sapık ve kucağımda Hope'la kala kalmıştım ayrıca Kol denen psikopatı bizi korumaları için bırakmışlardı. Şaka mı bu ? Bu son üç günde yaşadıklarımı yazsam New York Times listesinde 1 numarandaki roman yerini alacağını yemin edebilirdim. Duyduğuma göre Klaus'un kız kardeşinin başı dertteymiş ve bu yüzden onu almaya gidiyormuş, harika ! Kol sırıtarak eline bir viski almıştı ve bana bakıyordu. Kafamı Hope'a çevirdim , onu kucağımda hoplattım o ise sadece etrafa gülücükler atıyordu. Kol bana doğru yaklaşmaya başlayınca ona durması için bir soru yönelttim.

"Farkettiysen kucağımda yeğenin Hope var, gerçekten daha 9 aylık olan bir bebeğin yanına elinde viski ile mi yaklaşacaksın ?"

Bir bana bir de elindeki viskiye baktı ve bir dikişte bardağı kafasına dikip viskisini bitirdi sonrada bardağı orta sehpaya bıraktı. Daha sonra ise Hope'u alıp onu yukarı çıkardı. Kısa bir sürede aşağıya indiğinde ona soru soran gözler ile baktım.

"Merak etme, onu oyuncakları ile oynaması için beşiğine koydum ve gayet mutlu görünüyordu."

Kafamı sallayıp mutfak olduğunu tahmin ettiğim odaya doğru adımlarımı yönelttim ve tahminlerim beni yanıltmadı. Mutfağa kısa bir süre göz attıktan sonra kahve makinasına doğru ilerlemeye başladım. Kupa bulma umuduyla dolapları açmaya başladım. Arkamda hissettiğim bir nefesle korkup elime aldığım kupayı kırdım, neden bu kadar sakarım ki ?
Arkamı döndüğümde Kol'u görmem ile biraz sakinlemiş olsamda iki saat önce tanıdığım bir adama güvenemezdim.

"Benden korkmana gerek yok, güzelim. Sadece senle biraz eğlenebileceğimizi düşünmüştüm ve yanına geldim."

Ona sahte bir gülümseme attıktan sonra yavaşça oradan gitmeye çalıştım ama beni tezgaha dayadığında hiç şansım olmadığını biliyordum. Bu yüzden ayağımı çam parçalarının üstüne getirdim ve hiç düşünmeden ufak cam parçalarına bastım. Ah, Tanrım bu çok canımı yakmıştı.

"Aaa, ah !"

"Ah, sarışın, gerçekten mi ?"

"Ayağım çok acıyor !"

"Tamam sakin ol, seni iyileştireceğim."

Beni belimden kavrayıp hızlıca kucağına aldığında kapıda Klaus ve kız kardeşi olduğunu tahmin ettiğim bir kadın vardı. Klaus'un yüzü sertleşmişti ve bu sanırım hiç iyiye işaret değildi. Bavulu hızla yere bıraktığında çıkardığı sesten irkilip Kol'un göğsüne yaslanmıştım ama yaptığımın yanlış olduğunu Klaus'un dişlerini gıcırdatmasından anladım ve hızla "ayağım" dedim. Herkes ayağıma baktığında biraz olsun rahatladım. Klaus kızgın bir o kadar da endişeyle,

"Ne oldu ?"

"Mutfakta kahve yaparken kupayı kırdı sonra da yanlışlıkla üstüne bastı."

Daha sonra sarışın kadın bana yaklaştı ve Klaus'a döndü.

"O kız mı ?"

"Evet, bir süre misafirimiz olarak kalıcak."

Kadın bana doğru biraz daha yaklaştı, başını sağa doğru eğdi ve soğuk bir gülümsemeyle bana baktı.

"Ben Rebekah Mikaelson, soyadımdan anladığın üzere bu ailenin en küçük kardeşiyim. Beni daha çok Nik'e benzetirler hatta bazı insanlar bana Barbie Klaus bile derler. Tanıştığıma memnun oldum yeni barbie."

KatilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin