İhanet (8)

420 21 51
                                    

-Klaus-
Odamda oturmuş sabahtan beri hiç bir işe odaklanamamıştım üstüne üslük beynimdeki sesler asla susmak bilmiyordu. Ona nasıl bu kadar kısa sürede bağlanmıştım ? Can sıkıntısından önümdeki kağıda bir şeyler karalıyor aynı zamanda son günlerde aklımda olan tek kişiyi düşünüyordum, Caroline ! Masamın üstündeki telefonun titremesiyle elimi kalemden çekmiş dikkatimi arayan kişiye vermiştim. Arayan kişi evin koruması için görevlendirdiğim Seth'di. Telefonda Seth'in ismini görmem ile içimde varolmadığını inandığım duygunun var olduğunu hissettim, ilk defa korku duygusunu hissettim. Ve bu korkunun kaynağının sadece o kız olduğuna karar verdiğimde karaladığım zannettim kağıttaki kızın ta kendisiydi. Mavi gözlü, sarı saçlı kız! Olabildiğince sakin bir şekilde telefonu açarak cevap verdim.

"Eğer beni önemsiz bir şey için aradıysan kendine cehennemden yer ayırtmış oldun, Seth !"

"Abi ?"

"Bekah !"

"Abi hemen gelmelisin, b-burda çok kötü şeyler oldu. Hiç iyi değiliz, çabuk ol. L-llütfen!"

Telefonun kapanmasıyla odamdan hızlıca çıktım ve asansörlerin gelmesini beklemeden merdivenlerden aşağıya inerek otoparkta olan arabamın yanına vardım. İçimi yavaş yavaş kaplayan korku hissi artık yerini endişeye bırakıyordu, hemde o kız için. Bana ne yapmıştı böyle, hiç bir zaafım yokken şimdi en büyük zaafım o olmuştu. Gaza biraz daha yüklendim ve arkamdaki korna seslerini umursamayarak varabileceğim en hızlı şekilde eve vardım. Görünürde pek bir şey olmasada Caroline'ın ve Rebekah'ın ağlama seslerini duyabiliyordum. Koşarak arka bahçeye gittim. Caroline'ı korkmuş,çaresiz ve kanlar içinde ağlarken gördüm. Deniz mavisi gözleri ile başını kaldırarak bana baktı, içinden bir hıçkırık daha yükseldi. Rebekah ise Seth'in yanında donmuş bir şekilde ayakta bekliyordu, beni görünce ilk önce elindeki telefonu düşürdü sonra koşarak bana sarıldı. Sarılmasıyla göz yaşlarının ceketime damlası bir oldu. En az Caroline kadar oda korkmuştu ve bu durumu ikisinin de kolay atlatamayacağı belli olmuştu. Küçük kız kardeşimin bedeni kollarımda titrerken tek yapabildiğim onu sakinleştirmekti.

"Şişt,şişt tamam. Ben buradayım, geçti. Abin burada Bekah, seni her zaman koruyacağım. Geçti sakin ol, yanındayım!"

Yüzümü yavaşça bana geldiğimden beri bakmakta olan Caroline'a çevirdim. Rebekah'dan daha kötü durumda gözüküyordu, daha önce nasıl bir hayatı vardı bilmiyorum ama artık asla eski hayatına dönemeyeceğini biliyordum. Jasper'ı arka kapıda gördüğümde en az oda benim kadar telaşlı görünüyordu. Yavaşça etrafa baktı ve gözlerini kapatıp tekrar açtı, ardından Rebekah'yı, Jasper'a verdim. Jasper yavaşça Rebekah'yı eve doğru yöneltti ben ise Caroline'nın yanına giderek ona sarılmak istedim ama o beni eliyle durdurarak.

"Uzak dur !"

dedi. Seri bir şekilde ayağa kalktı ve sendelendi ama buna rağmen ona yaklaşmama izin vermeden bahçenin korkuluklarından tutunarak dengesini tekrar sağladı. Sadece ona sarılarak acılarını azaltmak, onun yanında olup onu her zaman koruyacağımı bilmesini istiyordum ama o buna asla izin vermeyecekti. İlk önce ellerindeki kana sonra bana baktı.

"Hayatım hiç bir zaman kolay olmamıştı ama hiç bir zaman bu kadar kanlı da değildi ve sen sadece benim hayatımı mahvetmekle kalmayarak beni de beraberinde mahvettin."

Haklı olduğunu biliyordum, o sadece masum ve yalnız bir kızdı. Bu olanların hiç birini yaşamayı da haketmiyordu tek suçu benim gibi bir canavarla karşılaşmasıydı. Sadece sustum ve kafamı salladım.Kanlı elleriyle gömleğimin yakalarına yapışarak göz yaşlarını döktü.

KatilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin