Afrika'da Bir Çöl Çiçeği - Cezayir!

22 0 0
                                    

Bir Umman ziyaretinde daha yolda giderken üstüste 5. Seyahatin vermiş olduğu rahatsızlıklar birlikte havalimanına inip biran önce oteldeki odamın kapısından içeri girdiğim anı bekliyorum.

Evet yine anda kalamayıp ileriyi düşünüyorum afedersin sevgili ruhum ama Zihnim yorgunluğumdan yararlanıyor.

Neyse ki bu uçuşta geçen haftaki Cezayir uçuşu gibi bi sıkıntı yaşanmadı. Geçen hafta Cezayir'e giderken tamda upgrade edilen biletimle business a oturmuş ,yok yok yayılmış lezzetli karidesimi bitirmişken koltuğumu yatırıp uyumaya doğru geçicektim ki bir anons geldi 'İstanbul'a doğru inişe geçiyoruz.'

Haydaa indik geriye 1 saat sonra başka bir uçak ayarladılar ona giderken birde ne göreyim az önce indiğimiz uçağın motorunu paramparça etmiş 6 mühendis bir şeyler yapıyorlar.

Anlayacağınız motor gidik ve hava da değil kalkarken patlasaymış kalkacak gücü sağlayamayacağı için yere çakılacakmışız.

O gün çok fazla uğursuzluk vardı üzerimde zaten. Saat gece 4 sularında indikten sonra Cezayir şehrine bayiden görsel düzenleme koordinatörü aldı beni booking sitesinden ayırdığım eve doğru yola çıktık ama yaklaşık 2 saat arayıp bulamadık ,telefon açtık cevap yok belirtilen lokasyonda Amerikan konsolosluğu var acaba komplo yapılacaktıda siteden yerinimi belirtiyorlardı anlamadım.

Neyse ben bulamadım burayı sonra otelde aradım ama ne fayda zaten otel olsa Cezayir'de ev rezervasyonu yapmak zorunda kalmazdım. Maalesef bütün yıl boş olan otellerin hiçbiri boş değil o gün 100 den fazla otel var şehirde ama bir tane oda kalmamış. Cezayir geleneksel ürünlerinin olduğu bir fuarmış bende bu kadar insan geldiği için çok merak etmiştim fakat gidemedim.

Neyse ben o gece uyuyamadan toplantıya gittim artarda attığım shot espressolar üstesinden gelmeme yardımcı oldu.

Sonra aynı gün askeri uçak düştü Cezayir'de kalkarken bi motor bozulduğu için yere çakıldı ve maalesef 243 asker hayatını kaybetti . Bütün ülkede bir hafta boyunca yas ilan edildi.

Bu arada size kısaca Cezayir halkından bahsedeyim kendimce sentezleyebildiğim kadarıyla. Bu toplum özellikle kadınları çok zeki ve kendini geliştiren bir öncü kesime sahip olsada ataerkil bi toplum olmasından dolayı kadınlar arkada kalmış ve ülkenin gelişmesi gecikmektedir.

Erkekler kendilerini geliştirmek için çabalarken ruhlarına işleyen tembellikten kurtulamadıkları için kadınlara bakarak ve hayal ederek tüm gelişime açık yönlerini libidolarına hibe ediyorlar .

Aralarında haklarını yiyemeyeceğim üst beyinler var ,bunlar dini güzel şekilde yaşayıp libido yerine enerjisini potansiyeline kullanan Zeki insanlar.

Buradaki halkın dini sizinde bildiği gibi İslam'dır fakat benim için hepsi tek birşeydir oda kitap ve ben kitaplara inanmam çünkü buna gerek duymam . Bu asla karşı olduğum anlamına gelmesin çünkü hepsinin ayrı ayrı çok saygıdeğer ve çok önemli kitaplar olduğunu düşünüyorum. İnsanların kendilerini bulmaları ve yanlış yola sapmamaları için bu tür kitaplara ihtiyaçları vardır. Ne de olsa hepimiz bir Yaratan'a inanıyor ve yarattığı gökyüzü deryasının ufak bir parçasından tatmamıza izin verdiği için şükür ediyoruz.

Fakat buradaki olay şu ki insanlar o kadar fazla duvar örmüşler ki kendilerine, soyamıyorlar bir
türlü o kabuklarını. Çoğunluğu ,özellikle yeni jenerasyon birer güve fakat kelebek olmak için içlerinde biri onlara bağırır ve çabalarken onlar ördükleri duvarlardan dolayı içlerinde haykıran sesi duyamıyorlar .

Bence bu güvelerin oluşmasında Fransa'nın çok büyük etkisi var. Sonuçta Osmanlı etkisini yaşayan topluluğa kahvaltıda Kruvasan yedirtmeyi bile başarmışlar.

Fakat bunun yanı sıra burada yaşayan insanların çoğunun Fransa'da bir yakını olduğu için sık sık ziyaret ediyorlar ve bu seyahatler onların ufkunu açıyor. Üstelik herkes ikinci dil olarak mutlaka Fransızca konuşuyor .

Hatta kendi aralarında çoğu kez arapça yerine Fransızca konuştuklarına şahit oldum. Bi keresinde Tunus'ta Doğum günü için toplanan yaklaşık 12 Tunuslu bay-bayan arkadaşların aralarında Fransızca konuştuğunu duyduğumda yanlarını gidip bunun sebebini sordum ve bana kendi dillerini konuşmanın kaba ve kıro olarak adlandırıldığını söylediler bunu söyleyen adamın söylerken ki yüz ifadesi bana kendi dillerinden ne kadar fazla utandıklarını anlamama yardımcı olmuştu. Fransa'ya helal olsun diye geçirmiştim içimden ne kadar güzelde inandırmış insanları.

Her neyse Cezayir'deki insanlar için son söylemek istediğim şey ileride çok iyi bi jenerasyonun geleceği ve henüz Amerikan fastfoodlarının bile olmadığı bu ülkenin yakın tarihte dünyada çok önemli bir yer alacağıdır. İnanıyorumki şuanki nesile öğretilen ebeveynlerin doğruları, mahalle baskısı ve yanlış dini yönlendirmeler. Bu nesil aynısını gelecek nesile yapmayacaktır ve güveler kelebek olmak için kabuklarıyla uğraşmadan sadece kozalarından sıyrılacaktır.

Cezayir'deki seyahatimin dönüşünde şunu anladım ki dünya da hiçbiryer yoktur ki senin ellerinde cennet olmasın. Eğer sen istersen her yerde mutlu olabilirsin. Yaşamak demiyorum çünkü dünyada aydınlanmamış yaşayan ölüler çok ve bu insanlar etrafındaki herşeyin ölü olması için çaba gösterirler.

Bu sebeple bu insanların çok olduğu yerde yaşamak zor olsa da mutlu olmak çok kolay çünkü mutlu olmanın bu insanlarla hiçbir alakası yoktur; bu tamamen sende başlayıp biten bir durumdur. Eğer sen kendini mutsuz etmek istiyorsan ,evet kullanabileceğin birçok haklı nedenin var.

———————————————————————————

Ekstra Bilgi:
Cezayir'in Cezayir şehrinde plajlar bulabilir halk plajlarında dilediğinizce savrulabilir(sansar satıcılara dikkat edin) ya da özel plajlarda paranızla keyif yapabilirsiniz. Mesela Sheraton Hotel'in muhteşem plajında 150 usd sadece giriş parası vererek tesis imkanlarından yararlanabilirsiniz. Ayrıca Oran(Vahran) şehrinde de bir çok güzel halk veya özel plaj bulabilir burada daha gelişmiş bir toplumla deniz keyfi yapabilirsiniz

Work&Travel!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin