Şaşkınlıkla gözlerimi hızlıca kırpıştırdım. Ablam geçen bana tayinini aldırdığını söylerken bu okulun bizim lise olacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. Tanrı aşkına ne yapmaya çalışıyordu? Neden çok sevdiği okulunu bırakıp birden bizim liseye gelmişti? Ablası tarafından sürekli kontrol edilen küçük çocuk durumuna düşecektim ve muhtemelen bizimkiler benimle dalga geçecekti. Böyle yapınca eline ne geçecekti çok merak ediyorum. Matematikte il birincisi falan mı olacaktım?
Şu an gerçekten çok sinirliyim. Öyle ki ablamın girerken ne dediğine dahi dikkatimi verememiştim. Yanımda oturan Ryeowook kolumu dürtüp "Dediğimiz kadar var değil mi?" diye sorunca ağzının ortasına dirseğimi geçirmemek için kendimi zor tuttum.
Ablam tahtaya ismini yazıp bize döndü.
"Adım Cho Ahran. Yeni sınıf ve matematik öğretmeninizim."
İlk önce kısaca gülümseyip tüm sınıfta gözlerini gezdirdi. Ben hala tepkisizce ona bakıyordum.
"Matematik sınavı ortalamalarınıza baktığımda dersimle aranızın pek iyi olmadığını gördüm."
Aslında benden dolayı çoktan sınıfın matematik durumunu biliyordu. Birkaç kez ona kavgalarımızı anlatmıştım. Sonra sınavlarda nasıl kopya çektiğimizi ve sözlülerden nasıl kıl payı kurtulduğumuzu- Bir dakika! Ablam bunların hepsini biliyordu ona bunları ben anlatmıştım.
BEN KENDİ AĞZIMLA BİR ÖĞRETMENE ÖGRENCİLERİN KOZMİK SIRLARINI VERMİŞTİM.
Götüme çomak soksanız bu kadar acıtmazdı.
"Hepinizi tanıyorum gençler. İnternet sitesi üzerinden geçmiş notlarınıza bakarken fotoğraflarınıza ve isimlerinize de baktım."
İlgisiz sınıfın ilgisi birden yükselmişti.
"Okul kartındaki fotoğraflarımızı mı gördünüz?" diye isyan etti Shindong.
Hyukjae "Lan ben amele gibi çıkmıştım orada." dediğinde ben de dahil herkes ona güldü. Ablam da benim fotoğrafımla az dalga geçmemişti.
"Kıçıma kaş göz çizsem daha karizmatik çıkardı." dediğini asla unutmayacaktım.
"Ergenlikte kimse kendini beğenmez. Tepkilerinizi anlıyorum gençler. Ama bana güvenin çok da fena değildiniz." diyerek bizi teselli etmeye çalıştı.
Ama ne teselli! Alayla gülerek...
"Matematik hakkında ne biliyorsunuz onu duymak istiyorum." diye sordu bu sefer.
Sınıf birden sessizliğe bürününce Heechul hyungun "Bi' sik bilmiyorum." sözünü duymuştuk tabi. Ulan anırarak güldüm ona.
Ablam şaşkınca Heechul hyunga bakarken kurtarıcı kutsal inek Donghae devreye girdi.
"Dokuzuncu sınıfta gördüğümüz denklemler kümeler üslü sayılar ve oran-orantı konularını hatırlıyorum."
Ablam beğendiğini belli edercesine kaşlarını havalandırdı.
"Anlaşılan sen Lee Donghae'sin. Matematik notu iyi olan tek öğrencim."
Iyy... Konular hakkında bir fikrim bile yokken nasıl hemen midem bulandı. Donghae'den başka kimse konuşmayınca ablam "Daha konuları hatırlayan yok mu?" diye tekrar sordu.
Bu sefer arka sıraların büyüttüğü yalnız kral Yesung söz hakkı almadan konuşmaya başladı.
"Hocam herkesin bir ortak kümesi vardı ama O'nunla benim yoktu."
Herkes ağzını yaya yaya "Yak aqa bee yak yak yak!" diye gürültü yapmaya başlarken ablam gülmemek için kendini zor tutuyordu. Benden dolayı bu tür efsane sözlere alışmıştı ve komik buluyordu.
"Hocam hayatım 1'in 0'a bölümü gibi belirsiz." dedi bu sefer kolejlerin yolundan çeviremediği burjuva sınıfın fakir ve ticaret meslek liseli ruhuna sahip karizma Siwon'u.
Herkes onun için de yakarken ablam eliylr gürültüyü dindirdi."Anlaşılan bayağı dertlisiniz gençler. Bu dertler arasında dersleri nasıl hallediyorsunuz?"
"Dert ile ders arasında bizim için sadece bir harflik fark var hocam. Hallolunmuyor." diyerek cevapladı ablamı Sungmin.
Vay anasını be sokak edebiyatının dibini yaptılar.
Tüm sınıfa baktığımda dersin başlamasını heyecanla bekleyen Donghae, arada söze karışan cigara tayfa, itinayla uyuyan Kangin, hamınızdan nefret edirem bakışlarıyla kollarını göğsünde bağlamış Heechul hyung, virüs dergilerinin yeni sayısını okuyan Tanrının belası Ryeowook'u gördüm.
Madem ablam böyle bir şeyi benden habersiz yapmıştı ben de bu oyunu devam ettirirdim. Ama bizi değiştirmek öyle kolay değildi. O mesleğini çok seven ablam buraya geldiğine pişman olacağa benziyordu.
Teneffüs zili çalıp sınıf, sıraları dağıtmaya başlayınca bakışlarımı kısa bir süre ablama diktim. O da bize gülümseyip sınıftan çıktı. Karar vermiştim bu öğrenci-öğretmen oyununu devam ettirip yeni çok sevgili matematik öğretmenimizin ablam olduğunu kimseye söylemeyecektim. Eve gidince de ablamla bir güzel konuşup ona da kimseye söylememesini diyecektim.
Ha onun okulda olması kavgalarıma engel olacak diye düşünüyorsa hayatının en büyük yanlışını yapıyordur. Çünkü ben Cho Kyuhyun, beni girdiğim kavgadan sadece Seoul FC futbol maçı ayırabilirdi.
Selam gençler alın yebe getirdim sjcjpaxuakhx
linç yiyeceğim bin yıl oldu lan ama ne yapayım üşeniyorum artık kalan kim varsa bir like atıp yorum fişeklerse canı gönlümden şukuları akıtırım
seviliyorsunuz 😘💙 #süsü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
New Teacher | Super Junior (üniye hazırlanıyor askıda be qülüw)
Fanfictionİki sene sınıfta kalmış okulun artık sigortaya bağlayacağı Kim Heechul Okulun patronuyum diye geçinen sınıfta koğuş ağası rolleri kesen Kim Yesung Sınıfın tepkisiz, her derste uyuyan iri öğrencisi Kim Kangin (Bir ara sınıfta uyuyakaldığında okulda s...