Gönlümün içi < Teksting >

3.1✨

Genç kız telefonu elinde çevirip dururken dolmuş gözleriyle dudaklarını ısırıyordu. Tamda o sıra da beklenen şey olmuş ve annesinin bağırışı salondan duyulmuştu.

Derin bir nefes aldı. Ve artık kaçamayacağını bildiğinden anne ve babasıyla yüzleşek için odasından çıkıp salona ilerledi.

"Kızım, denizim hadi bir şaka yaptığını söyle bize...." diyip suratına umutla bakan annesine kafasını sağa sola sallayarak cevabını verdi.

"Biz sana güvendik...ne kadar büyük bir hata yapmışız inanamıyorum bir tane bile tıp nasıl yazmazsın."

Genç kız sinirlendiğini hissetti ve artık susmaması gerektiğini anlayarak hiddetle yerinde kalkıp bağırdı. Bu ani çıkışı beklemeyen çift bir adım geri çekildiler.

"Hep siz ne derseniz onu yaptım...mısra şöyle yap mısra böyle yap mısra bizi utandırma. Neden? Koca bir hiç...derslerim hep ilk odak noktanızdı neden? Neden birni bir deney faresi gibi kullandınız. Bana neden kendim olmam için fırsat tanımadınız. Hiç fark etmediniz soru çözmekten nasıl bitkin düştüm. Her gece nasıl ağladım hiç duymadınız."

Derin bir nefes aldı ve ayağını yere daha sert bastı.

"Bakın karşınızda gördüğünüz sizin kızınız sizin , mısra deniz soyluyum. ben sizin canavarınızım. En iyi üniversitede en iyi bölümü kazandım ama siz hala beni başka bir şeye yönlendirme peşindesiniz."

"Anne baba olmak bu değil...siz bana anne baba değil bakıcı oldunuz farkında bile değilsiniz."

"Belki de hayatımda aldığım en doğru kararı verdim ve ne var biliyor musunuz."

İşaret parmağını anne ve babasının üstünde gezdirirken tısladı.

"Hiç pişman değilim."

Tam odadan çıkacakken. Annesi kızının kolundan tutumuş ve bir anlık sinirle hayatında ki en büyük hatayı yaparak kızına sert bir tokat geçirmişti.

Ancak bunun pişmanlığını sonradan iliklerine kadar hissetti.

Ama artık çok geçti çünkü genç kız saatin geç olmasını umursamadan elinde telefonu cebinde kulaklığıyla kendini sokağa atmıştı.

Altında siyah taytı üstünde ona oldukça bol gelen sevgilisinin swetshirtüyle beraber kendini kutayların evinin önünde ki parktta bulmuştı.

Kendini salıncaklardan birine atarken tuttuğu göz yaşları akmaya başlamıştı bile.