3.2✨

3.3K 184 10
                                    

Mısra: nerdesin sevgilim.

Kutay: Annemlerle kutlama yemeğindeyiz bebeğim.

Mısra: çok sevindim sonra konuşuruz o zaman.

Kutay: tamam görüşmek üzere♥️

Mısra: görüşmek üzere♥️

Mısra telefonu kapatıp cebine koyarken kutayın mutluluğunu hissedip mutlu olmaya çalıştı ancak içinde ki karabulutlar herşeyi birbirine katmıştı.

Gece yarısı burda bu salıncakların üstünde ne işi vardı. Ah doğru ya ailesi.

Şimdi oturduğu salıncağa etrafını çevreleyen oyuncaklara baktı. Baktıkça büzüştü kalbi. Baktıkça küçüldü. Hiç bir oyuncakta anısının olmaması ne kadar da acı vericiydi.

Kafasını salıncağın soğuk demirlerine yaslayarak gözlerini kapattı ve düşüncelerinin kendinsini yutmasına izin verdi.

O sıralarda kutay ailesinin onu kabullenmesinin ve bu kadar ilgili davranmasının heyecanını yaşıyordu. Önünde  koskaca mutlu yıllar vardı ve bunu şüphesin mısraya borçluydu.

Mısra ne yapıyordur diye düşündüğünde bir kaç düşünce silsilesi beynine üşüştü.

Bu gün sonuçlar açıklanmıştı.

Mısra tercihlere bir tane bile tıp yazmamıştı,

Kendini bilmiş iki aile üyesi bunu bu gün öğrendilerse..

Sevgilisi ne haldeydi.

Gözlerini sakince kapattı ve bunu bu kadar geç anlamasına sıkı bir küfür savurdu. Oğlunun gözlerinin uzun süreli kapalı olmasında endişe eden genç kadın oğlunun omuzuna dokunarak kutayın odağını kendine çekmişti.

"Ne oldu oğlum"

"Mısra!"

"Ne oldu mısraya."

"Aslı hanım ve ali beyi tanıyor musunuz. Mısra onların kızı ve mısra onların isteği yerine kendi isteğini yazdı büyük ihtimallede tutturdu."

Annesi hüzünle gülümsedi. Tabi ki biliyordu o aileyi . tanıdığı kadar genç kızın bu kadar baskı altında asi bir kız olması yerine sakin davranışları dikkatinden kaçmamıştı.

"Kim bilir şuan ne haldedir." Annesinin söylediğiyle kafasını sallayan kutaya babası gülümseyerek.

"Git ve gelinimin yanında ol." Demişti.

Kutay hepsine gülimseyerek öpücük atmış ve hızla masadan kalkarak restorandan ayrılmıştı.

Telefonda hemen sevgilisinin ismini bulup aramış ve çok geçmeden telefonu kulağına götürmüştü.

"Alo"

"Sevgilim nasılsın.?"

"İyiyim sen nasılsın."

"Bende iyiyim, yorgun geliyor sesin"

"Öyle, Evde çok tepindim sevinçten" diyip kıkırdadığında kutayın gözleri dolmuştu

"Nerdesin deniz kızı."

"Evdeyim kutay"

"Mısra"

Genç kız pes ederek derin bir nefes almıştı.

"Sizin evin orda ki parktayım."

"Tamam bir yere ayrılma, geliyorum."

"Tamam."

Arama sonlandırıldığında kutay çok geçmeden bir taksiye binmiş ve evin adresini vermişti.

Taksiciye ücreti ödeyip parka doğru koşar adın ilerledi. Ve bir anda yavaşladı.

Gördüğü tatlılık karşısında dilinin tutulmasına engel olamadı. Kafasına bol swetinin şapkasını örtmüş salıncakta uyuya kalmış olan sevgilisi gerçekten küçük bir çocuk gibi duruyordu. Yavaşça yanına gitti ve sevgilisine doğru eğilip elini yanaklarının üstünde gezdirdi.

Gözlerini hafif aralayan mısra karşısında gördüğü yüzle bir anda irkildi.

"Sakin ol benim sevgilim. Hadi eve gidelim."

Diyip elinden tutarak kaldırmıştı sevgilisini.

Ancak mısra onu durdurmuş ve dudaklarını büzerek. "Evime gitmek istemiyorum."

Kutay gülümseyerek sevgilisini kolunun altına aldı ve sarıldı.

"Evine değil, evime gidiyoruz meleğim."

Ve mırıldandı.

"Zaten yakında evimize gideceğiz."

Gönlümün içi < Teksting >Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin