Part 1 - Monotonluk

317 12 2
                                    

             PART 1 - Monotonluk

 Hergün aynı şeyleri yaşamaktan bıkmıştım . Kalk giyin vapura bin birşeyler atıştırmaya çalış  işe git müdürünün dırdırını dinle sonra geri eve dön . Bıkmıştım şu monoton hayatımdan . Evet size kendimi tanıtayım ben "OZAN KAYABAŞ" yaşım 25 hala deli gibi sevebilecegim bi kız arıyorum ama bilmiyorum . Galiba öyle biri yok . Ne yaparsın buda benim şansım işte ... Neyse ben devam edeyim . Özel bir şirkette temsilciyim . Ne tamsilci ama (!) , müdürümle her zaman kavga ederiz ve herzaman  özür dileyen taraf ben olurum . Aslında her zamanda ben haklı olurum ama bu işi elimden kaçırmam kötü olur . Ben Esenler'de oturuyorum iş yerim ise Maltepe'de yani anlıyacağınız her gün kalkıp karşıya geçmem gerekiyor . Her sabahın körü " ANLATABİLDİM Mİ ? " . Eminim ki beni tanıdınız . Aslında daha bilmeniz gereken çok şey var ...

   “ Hay ben senin ! “ bu sabah böyle uyanmıştım yatağımdan yine bıkkın ve acınası bir şekilde . “ Niye kapanmıyor lan bu siktiğimin alarmı?! “ diye bağırdım . Daha sonra alarmı aldığım gibi duvara fırlatım “Hıh şimdi oldu” . Alarmla olan küçük sorunumu halletikten sonra kalkıp duşa girdim . Duştan çıktıktan sonra saatte baktım 06.30 civarlarındaydı. Giyinmeye başladım . Evet bugünde buruşuk gözükmeyen tek gömleğimi giydim . Sonra aynaya baktım saçlarımı düzelttim gayet iyi görünüyordum . Kafamı çevirip odama baktıgım da aslında artık odaya benzeyen bi yanı kalmamıştı ama şuan bununla ilgilenecek vaktim yoktu . Evden dışarı çıktım bugün bi değişiklik yapıp simit yerine poğaça alıcaktım bu benim için büyük bir değişiklikti . Çünkü hep simit yerim . Çayın yanına bi simiti yakıştırırım . Aslında aradığım sevgide çayla simit gibi . Birtek beraberken çok güzeller . Neyse yine hayellere daldım . Saattime baktım saat 7 ye gelmek üzereydi . Hızlı adımlarla iskeleye doğru gittim.Poğaçamı bitirmiştim. Bugün ayılmakta zorluk çekiyordum o yüzden bi filtre kahve aldım yanıma . Vapura bindim . Etrafıma avare avare bakıyordum . Yanımda bir çift vardı . Birbirlerinin gözlerinin içine bakıp gülümsüyorlardı . Nereden baksan anlaşılırdı . Birbirlerine aşık oldukları . Bir süre onları izledim . Yapmacık değillerdi. Ve gerçekten birbirlerine yakışıyorlardı . Acaba birgün bende böyle olabilecegim birini bulabilir miyim , diye aklımdan geçiriyordum ki vapurun iskeleye yaklaştığını fark ettim . Toparlandım vapurdan inip iş yerine gitmek üzere yolla çıktım .

İş yerine gittiğimde Caner'in Buket'te birşeyler anlatığını gördüm . Buket'in yüzünden ne kadar sıkıldığını anlamıştım onu kurtarmak için yüksek ve gülen bir yüzle

“Günaydınn herkesee “Buketin beni görünce gözleri açıldı

“ Aaa Ozan gelmiş . Günaydın Ozancım “ Caner, Ozan ismini duyduktan sonra kafasını çevirip bana baktı

“ Abicim nerde kaldın ya ?! Sabahtan beri seni bekliyorum ozi .”   Ceketimi çıkartıp sandalyenin üzerine yavaşca bıraktım .

“Noldu lan çok mu özledin beni Canerim “ dedim munzurca sırıtarak . Buket bizden kurtulmak için hemen lafı kesip araya girdi. O ince sesiyle 

“ Beylerr ben kendime kahve alıcağım isteyen var mı ? “

Caner hemen lafa atladı .Mırıldanarak  

“ Senin elinden zehir olsa içerim “ Buket Canere bakarak gözlerini devirdi .

“ Keşke her içtiğin zehirde gebersen Caner . Hamam böceği gibisin ölmüyorsun “ Buketle Canere bakıp kahkaya boğuldum .

“ Buket ben bi kahveni alırım” dedim . Sonra Caner’in yüzüne baktım. Buketin dediğinden sonra baya bir bozulmuştu . Buket kahveleri almak için kafeteryaya gitti . O sırada Caner’e yaklaşıp hafifçe koluna yumruk attım .

“ Olum Buketle sen balıkla ayran gibisiniz . Balık yedikten sonra ayran içersen zehirlenirsin"

“ Çok komik demi Ozi ? Bravo ya kardeşin burda aşk acısından ölsün ama sen gül, dalga geç vay be kara güne kaldık “

“ Abicim yanii Buket Mertten daha yeni ayrıldı . Ve henüz yeni bi ilişkiye hazır olmadığını biliyorsun biraz beklemelisin “

“ Ozi ben onun Mertten ayrılmasını 4 yıl bekledim lan . Daha ne beklemesinden bahsediyon ? “ Canerin gözlerinden alev fışkırıyordu bunu anlamak pekte güç değildi . Tam o sıra Buket elinde kahvelerle yanımıza geldi . Canerin Buketi görünce gözleri açıldı . Mal mal Bukette bakıyordu ki Buket bundan rahatsız olup

“ Sayın hamam böceği kahvenize bol zehir attım inşallah geberirsiniz “ dedi ve gözlerini kısarak Canere keskin bir bakış attı .

“Ölüm dediğin  nedir ki gülüm ben senin için yaşamayı göze almışım .” Buket Canere tiksinerek baktı .

“ Al şu kahveyi de sus biraz . “ Buket kahveyi tam uzatıyordu ki Caner Bukete mal gibi bakarken kahveyi Buketin üzerine devirdi . Ve Buket ...

Deniz KokusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin