Avukat Hanım

Basketbol Sana Bir Beden Bol

Iki hafta sonra Aybüke'den

Tolga boşanmıştı.

Artık o bekar bi adamdı.

Tabiki bu süreç ikisi içinde zor olmuştu. Neden mi ?

Merve hanım sonradan boşanmaktan vazgeçmişti. Ama birşeyi bilmiyordu.

Karşısında benim gibi bir avukat vardı. Zaten Tolga'nın çektiği videoda vardı. Kolay olmuştu diyemem ama olmuştu işte.

"Aybüke , bugün basketbola gidelim mi? " başımı kaldırıp bana çay doldurmakta olan ilaydaya çevirdim.

Aslında uzun zamandır gitmiyordum basketbola.

Bu sefer başımı masanın etrafında sıralanmış bizimkilere çevirdim. Hepsinin haberi vardı galiba zira hepsi bana 'evet de' dercesine bakıyordu.  

"Hadi ama karakız." Burak bana kocaman gülümsüyordu.

Tabiki dayanamadım. mezar çukuru mübarek. "Tamam gidelim ama çabuk olun."

************

Hepimiz bizim sitenin arkasındaki basketbol sahasındaydık. Eren topu sektirerek bana yerden pas attı.

Ben , yükseldim ve topu üç sayı çizgisinden potaya gönderdim.

Veee basket.

"Vay etkilendim." Konuşan Tolgaya etkileyici bir bakış attım. 

10 dakika sonrasında biz stadyum koltuklarına yayılmıştık.
Hepimiz çok yorulmuştuk.

Bende gözlerimi kapatmış kendimi huzura verirken ilayda konuştu. "Oha bunlar ne yemiş. Olum kalk kalk bunlar insan değil." Beni cimcikleyen ilaydaya göz devirip yerimden kalktım.

Gözlerimi açmamla şoka girdim. Öyle ki ağzımdan küçük bir inilti çıkmıştı. "OHA!"

Içeriye üç tane taş geldi. Adamlar bildiğin meteor yani. Sonra Meriç konuştu. "Oğlum bunlar ne böyle.!"

O sırada erkekler doğrulup bize doğru döndüler. Sonra kafalarını kapıyı çevirdiler. Hepsi gözlerini far görmüş tavşan gibi açmıştı.

Tolga eliyle gözlerimi kapatmaya çalışıyordu. Diğerleri de bizden farklı değildi. "Tolga çek ellerini."

Ben Tolga ile cebelleşirken Eren aniden ayağa kalktı. "Ulan bunlar kim lan." O sırada çocuklardan , kumral, yeşil gözlü olanı ilaydaya göz kırptı.

Sıçtı Cafer bez getir

Iç sesime beşlik sallarken, Eren çoktan ilaydaya göz kırpan çocuğun yanına gitmişti.

Bizimkiler de Eren'in arkasından gidiyordu.

Tabiki bende gittim. Onları ayıracaktım.

Şakasınız tabiki izleyecektim.
Puhahahaha!

Eren ani bi hareket ile çocuğun yakasından tuttu. Tutarken ayak parmaklarının üstüne basıyordu. Gülmemek için yanağımı ısırdım.
Bence komik yani!

Ilayda salak gibi bağırıyordu. Burak ve Tolga Ereni durdurmaya çalışıyordu. Meriç'in bir çekirdek çitlemediği kalmıştı. Ben ne mi yapıyordum?

Hayvan gibi kası olan çocuğu kesiyordum.

Eren'in tekrar seslenmesiyle o tarafa döndüm. "Basketbol sana bir beden bol hacı. Hadi şimdi ikile." Iyi kapak attı lan.

Tolga ve Burak, hafif Kıvırcık saçlı ve kömür gözlü adamı ve yanındaki hayvan gibi kası olan kahverengi gözlü çocuğu hallediyorlardı.