YD-3

5 1 0
                                    


🗡

Sabah düne göre hiç beklemediğim bir dinçlikle uyandım. Rüyaları da dünü de geride bırakarak ayaklandım. Bugün yapılacaklar listesine o malikâneye gitmeyi de not edip banyoya ilerledim. Bütün rutin işlerimi halledip giyinmek için dolabın önüne geldim.

Içinden beyaz bir tişört çıkartıp altına da kot şort aldım. Hiç vakit kaybetmeden uzun gece karası saçlarımı at kuyruğu yapıp aşağı indim.

Annemi mutfakta görünce yardım için yanına ilerledim.

Kısa sürede ikimiz kahvaltı masasını donatmış bulunuyorduk. Masaya geçince annemin önüme herşeyden biraz biraz koyması ile gözlerimi kocaman açtım.

"Hiç öyle bakma küçük hanım. Dengeli beslenmiyorsun sonra dün gibi halsiz düşüyorsun."derken oldukça ciddiydi. Buna karşı cevap vermek yerine önümdeki tabakla ilgilenmeye başladım. Ne diyebilirim ki oldukça acıkmıştım zaten.

Kahvaltı faslı bitince annemle sofrayı toparlayıp çantamı koluma taktım. Ayakkabılarımı giyerken de anneme seslendim.

"Anne ben bugün biraz geç gelecem. Çocuklarla buluşup bir şeyler yapacaz."

Yalan söylüyor olmak bir tarafımı düşündürsede başka çaremin olmadığını biliyordum.

Annem elindeki havlu ile ellerini kurularken mutfak kapısında belirdi.

"Annene bir öpücük verirsen yediden önce gelmek şartıyla izin vereceğini düşünüyorum."

Anneme gülümseyip yanına yaklaştım. Benim için açtığı kocaman kolları arasındaki yerimi aldım. Kollarımı boynuna dolayıp sım sıkı sarıldıktan sonra biraz gevşetip yanağına sulu öpücüklerimden birini bırakıp geri çekildim.

Annem de saçlarımın arasına ufak bir öpücük kondurunca evden ayrıldım.

Bisikletimin yanına gelince olabildiğince yavaş sürdüm. Okula gitmek istemiyordum. Gidersem Max'e açıklama yapmak zorunda kalacaktım.

Henüz ben bile kendime bir açıklama bulamazken ona ne anlatabilirdim ki?

En mantıklısı gelişi güzel davranmaktı.

Okul yolunda ilerlerken bulduğum küçük bir marketten biber gazı alıp çantama koydum. Bugün oldukça işime yarayacağını düşünüyordum.

Okulun bisiklet park yerine geldiğimde bisikleti bir kenara bırakıp kitledim. Sırtımdaki çantayı indirip tek omzuma koydum.

Sınıftan içeri girince Max tahtanın önünde Henk ile sohpet ediyordu. Ben sınfta kimin olduğuna bakmak için gözlerimi etrafta dolaşırtırdım. Tesla, Arik ve Ryan bir arada sohpet ediyordu. Ryan konuşmaktan ziyade dinliyormuş gibi yapıp bana bakıyordu.

Bu benim tuhafıma gitsede bakışlarımı ondan çektim. Max beni farkedince Henk'i orada bırakıp bana ilerledi. Uzun kollarını belime dolayıp dudaklarıma ufak bir öpücük bıraktı.
Boşta kalan ellerimi omzuna çıkartıp gülümsedim. Hiç bir zaman utangaç çekingen biri olmadım. Hep ne istediğimi biliyordum.

"Seni çok özledim."diyen Max'e gülümseyip sarıldım.

Geri çekildiğimizde Cara ve Rosa da sınıfa giriyordu. Bizim bu halimizi görüp kusma hareketi yapan Cara'ya Henk'te dahil hepimiz kahkaha attık.

"Ahh kıskandığını söylemen yeterliydi Sevgilim. Bende sana bir öpücük bahşedebilirdim."diyen Henk'e bakıp ardından Cara'ya çevirdim bakışlarımı.

Cara hiç istifini bozmadan şeytani bir gülüş belirtti dudaklarında.

"Ah Henk seninle sevgili olabilmem için uzaylıların beni kaçırması gerekiyor. Sen git tuvalet aynasıyla öpüş."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 11, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YENİDEN DOĞUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin