BÖLÜM 1🎀

886 28 4
                                    

Medya: Beril Erguvan

Bugün hayatımın en heyecanlı günlerinden biriydi.

Neden mi? Çünkü bugün yeni bir hayata başlayacaktım. Müzik eğitimim ve hastalığım için Amerikaya gidecektim.
Gerçekten çok heyecanlıydım.

Dünyanın en iyi müzisyenleriyle çalışacağımı düşündükçe delirecek gibi oluyordum.

O kadar heyecanlıydım ki saat 14.00'da olan uçağım için saat 08.00'de uyanmıştım. Hızla yataktan doğruldum ve banyoya doğru ilerledim.

Ilık bir duş aldım ve üstüme düz siyah bir tayt ve uzun pembe bir sweatshirt giydim altına da beyaz NİKE AİR FORCE'lerimi giydim. Kış aylarında değildik ama soğuk bir gündü. Uzun kahverengi saçlarımı da kuruttum ve at kuyruğu şeklinde topladım. Hiç makyaj yapmadım Kahvaltı için aşağıya indim.

Herkes masadaydı. Seslerini duyuyordum. Sessizce geçip yerime oturdum ve kahvaltımı etmeye başladım. Seval Abla yine döktürmüştü. Sanırım özleyeceğim şeylerin en başında Seval Abla'nın yemekleri geliyordu.

"Ee kızım geldiğinden beri hiç konuşmadın nasılsın heyecan var mı?"

"Heyecan ne kelime baba ölecek gibiyim."

"Bu arada orada tedavine devam etmen için çok iyi bir doktor arkadaşım vardı."

"Onunla konuştum. Tedavine orada devam edeceksin."

Babama teşekkür ettim ve hepsini yanağına birer öpücük kondurup odama doğru ilerledim.

Son kontrolleri yaptım ve yatağıma doğru uzandım saate baktım. Saat 12.30'du. Yolculuk saati yaklaşıyordu.
Kulaklarıma kulaklığı taktım ve müzik dinlemeye başladım.

Ariana Grande - God is a woman
en sevdiğim.

Kapının tıklanmasıyla müziğe ara verdim.

"Gir"

"Annecim hoşgeldin."

"Hoşbuldum kuzum. Ee nasılsın heyecan var mı?"

"Baya."

" Arkadaşlarınla vedalaştın mı?"

"Vedalaştım vedalaştım." dedim ve annemin yanağına bir öpücük kondurdum.

Biz annemle konuşurken aşağıdan Sevim Abla'nın sesi duyuldu.

"Amerika yolcusu kalmasın!"

Hızlıca bavulumu aldım ve annemle aşağıya indim. Herkesle vedalaştıktan sonra arabaya doğru ilerledim. Bavulumu şöfore verdim ve arabaya geçip oturdum.

"İstikamet havaalanı!"

Gerçekten çok mutluydum kalbim yerinden çıkacaktı. Havaalanına geldiğimizde heyecanın ikiye katlandı. Ölecek gibiydim. Bir sürü zımbırtıdan geçip uçağa bindim ve yerime oturdum.

Birden yanımda bir nefes hissetim. Sıcacık. Duyduğum sesle irkildim sesin geldiği yöne baktım Kalın ve erkeksi bir sesti. Ama çok güzeldi.

"Merhaba 24 numaralı koltuk burasımı acaba?"

" E-evet, burası." dedim sesim titriyordu.

Adam teşekkür etti ve yanıma oturdu. Meraktan ölecektim.

"Selam ben Emir. Emir Sayer. Malum yol uzun tek başına geçmez."

"Me-merhaba. Beril ben. Beril Erguvan."

"Ee bu kadar güzel bir kızın amerikalarda tek başına ne işi var?"
dedi ve sırıttı Karşılık vermedim. İçimden bir ses bu adamın tehlikeli biri olduğunu söylüyordu.

Kulağıma kulaklığımı taktım ve uykuya daldım.

1 SAAT SONRA

Tuvalete gitmek için yerimden kalktım ve tuvalete doğru yürümeye başladım. Arkamdan birinin geldiğini hissettim. Hosteslerden biridir diye aldırmadım ve yürümeye devam ettim. Tuvalete girdim ve kapıyı kapattım işimi hallettikten sonra tam çıkıyordum ki kapı kapandı. İçeriye biri girmişti.

"Ki-ki-kim var orda? Sana diyorum kimsin."

"Yabancı değilim merak etme." dedi ve sırıttı.

Bu o adamdı. Yanımda oturan. Yavaşça bana yaklaştı...

Arkadaşlar lütfen oylamayı ve yorum yapmayı unutmayin








SAFDERUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin