Chase atlantic, into it.
.
Haki yağmurluğumu askıdan alıp sınıf kapısının çıkışına doğru Can ile yürümeye başladığımda, koridoru etkisi altına alan uğultu Can'ı bastıramadı. Yanından geçtiğimiz Furkan'ın ensesine bir tane yapıştırıp ona bakınca sırıtarak yürümeye devam ettiğinde onun bu haline gülerek başımı salladım.
Beraber merdivenleri inerken konuştu.
"Son feci bisiklet konserine üç biletim var," dedi bana yan bir bakış atarak. Gözlerim hızla kocaman açıldı.
"Gideriz," dedim hevesle son geceyi uzatarak. Burnunu kırıştırarak bana yine yan bakışlarından birini atıp bir merdiven daha inerek aşağıdan konuştu. "Ben senin yerine başka birini götüreceğim. Miray gelebilir. Sonuçta o bizi ayırmıyor birileri gibi. Ne bileyim senin bildiğin her şeyi bana da anlatıyor falan."
O konuştukça tatlı tatlı bana trip atmasına gülüp az biraz hızlanarak ona yetişip koluna girdim.
"Kim seni Miraydan kayırıyormuş?" Dedim keyifle. Çatık kaşlarının altından bir de soruyor musun bakışı attı.
"Komik değil bu arada," dedi bozuk bir ifadeyle. Bu beni daha çok güldürdü.
"Neyi saklamışım ben senden," diye sordum kaşlarımı kaldırarak. Ellerini kapüşonunun cebine koyarak yürümeye devam etti.
"Sen daha iyi bilirsin orasını," dedi gözlerini öylesine etrafta gezdirirken. Üzerine giydiği yalancı kırgınlığıyla komik görünüyordu.
Kantinin kapısına doğru yürürken biz, tam ona cevap verecektim ki okulun giriş kapısından içeri giren Onuru gördüm. O kadar hızlı ve sinirli bir şekilde önümüzden geçip gürültülü kantin kapısından içeri girdi ki Can ile olduğumuz yerde birbirimize baktık.
Ve Can hızla kantine girdi. Arkasından da ben.
Girer girmez alışık olduğum uğultu yerine yüzüme çarpan sessizliği bastıran Onurun sesiydi.
Gördüğüm görüntüyle adımlarım durdu. Olduğum yere çakılı kaldım.
"Sana ne dedim?" Bağırdı. "Ne dedim ben sana?"
Göğsüne vurup geriye doğru ittiği Sarpa baktım. Onur üzerine yürüdükçe sadece susuyordu.
"Başta söylemedim mi ben sana her şeyi?" Diye bağırdı Onur bir kere daha.
Neden bu kadar delirmişti?
Gökhan'ın koşarak içeri girdiğini ve onlara doğru ilerlediğini gördüm.
Ceren Onurun arkasında duruyor, Sarpa diktiği gözleriyle adete ne cevap vereceğini bekliyordu.
"Sana sebebini söyledim." Sarp, tek bir cümle kurdu. Ve kelimeler ağzından dökülür dökülmez Onur alayla güldü ve elini saçlarından geçirip gözlerini etrafında gelişigüzel gezdirdi. "Siktir lan ordan."
