"7xİfşa. "
Kesit Şarkısı:Selena Gomez- Ghost of You veya The Pretty Reckless - House On A Hill. Ben hikaye ritmine göre yapıyorum anlam açısından değil.
--
31 Temmuz 2010 - 23.25 / Londra
"Mia!İyi ki gelmişiz buraya kızım."
"Biz buradan sağlam çıkar mıyız acaba?"
Elimdeki bira şişesini yere koydum.
"Sen seksi bir kızsın. Tecavüze uğrarsın bence. "
Ayağa kalkması için elimi uzattım.
"Mia ne diyeceğim. Benim içim bir kötü oldu benim kesin birşeyler olacak kollayalım kendimizi. "
Cevap vermesini bekleyemeden arkamı döndüm.
Yüzü kapkaranlık bir adam görünüyordu. Elinde parlak bir bıçak ile.
"Mia koş!"
Arkasına bakmadan koşarken adam onu yakalamıştı bile.
Kollarından sıkıça tuttu. Bıçağı dolgun göğüslerinde gezdirdi.
"Beni neden öldürmek istediğini bilmiyorum ama onu öpmeme izin ver. "
Gözlerimden yaşlar boşalıyordu. Sesim çatlıyordu ama umrumda değildi.
"Lütfen.."
Adam kollarından tutmayı bıraktı ve yanıma gelişini izledim.
Gözyaşlarımın omzuna akmasına izin verdim.
"Niye sana bunu yapıyorlar?"
Ama o benden daha da kötüydü haliyle.
"Bilmiyorum ama şans hep seninle olsun Allison.
Seni seviyorum. " deyip beni öpmeye başladı.
Elbette karşılık veriyordum.
Acıyla inlemesine karşılık daha derin bir çığlıkla gözlerimi sımsıkı kapattım.
Buna izin vermemeliydim.
Ama şuan üzerime yığılmıştı. Nefes alışverişi zorlanıyordu.
Ayaklarım beni taşıyamıyordu,yere oturdum.
"Seni..seviyorum. "
Derin bir nefes aldı ve sesi kesiliyordu.
Çığlık çığlığa bağrırken kulağına fısıldadım.
"Ben de seni. "
Sırıttı ve sonrası.. Yok.
Kesit 2
-
Gözlerimi açtığımda başımda 4-5 kişi duruyordu.
"Allison! Nasılsın?"
"Sevgilim?"
"Ally. Hafızan mı yandı? Bak ben Toby."
Yukarıya doğru üfledim ve ağzımı açtım.
"Ne boklar yedim?"
Diana düşünüp konuşmaya başladı.
"Başını havuzun kaydırağının sivri tarafına çarptın. Nasıl yaptın?"
"Pekala tarih ne?"
Umarım tahmin ettiğim gibi değildir.
"31 Ağustos. "Diye atladı Mia.
Her yerde onun yüzünü görüyordum. Lucas yaklaştı.
"Mezarlığa gitmek ister misin Allison?"
Gözümden akan yaşları sildim.
"Evet. Ama topluca gidelim. "
"Tamam. Ben çıkış işlemlerini yaptırayım sen de anneni ara. Konuştuk ama merak etmiştir. "
El yardımıyla telefonu bulduktan sonra rehberden annemin numarasını bulup aradım. Hemen açtı tabi.
"Alo anneciğim canım kızım nasılsın iyi misin?"
Benim için bu kadar telaşlanmasına sevinmiştim.
"İyiyim annem. Sadece biraz belim ağrıyor o kadar. "
Diğer hattan sevimli bir gülüş geliyordu ve bunu özlemiştim.
"Allison,şey biliyorsun bugün.."
"Evet anne Mia'nın ölüm günü. Mezarına gideceğiz. "
Belli bir süre konuştuktan sonra kapattım.
"Lucas bir gelsene. "dedi Mia. Ne işleri olabilirdi ki.
Ben de ayağa kalkıp gizlice onları dinlemeye başladım.
"Lucas bak,ben senden hamileyim ama herkes Josh'tan diye biliyor. Lütfen kimseye söyleme.
Ne? Yoksa geçen akşam söylediği "Mia ile Lucas'ın arasındaki problem" bu muydu?
Kendimi belli etmemek için hızla uzaklaşıp giyindim.
•
Kesit şarkısı:Sevdiğiniz en ağır ve sizi ağlatabilecek şarkı. ^-^
Mezarlığa ulaştığımızda koşarak ve mutlulukla yanına gittim. İçimde bir umut vardı.
Hemen çömeldim ve konuşmaya başladım.
"Merhaba Mia. Bugün tam 4 yıl oldu ve ..özledim seni harbiden. Hep aklımdasın,rüyamdasın,kalbimdesin. Ve en yakın zamanda yanına geleceğim. Bak,neler oluyor biliyor musun?Josh ile ayrıldık. Onu sevmezdin zaten. Adını dövme yaptıracağım.
Mia,gitmem gerek. Seni çok özledik. Emin ol ki en yakın zamanda yanında olacağım. Evet beni bekliyorsun ama önce o adamı bulmam gerekiyor. Sen ölünce,gömülünce...ne yapacağımı bilemedim. Ama artık birşey yapıp bulacağım. Seni hiç kimseyi sevmediğim kadar seviyorum."
Burnumun ucunu tutarak ayağa kalkıp geri dönünce Joshy ile karşılaştım.
"Mia'yı ben öldürdüm Allison. Şimdi ebemi sikeceksin ama kaçarı yok. Ben öldürdüm. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Silence Of Hope
Teen FictionHerkesin 'mutlu olmak'tan kastı farklıdır. Ama temel şeyler vardır. Hayallerini gerçekleştirmek, mutlu bir ilişki, harika aile ve dostluklar. Allison her şeyini tamamlamıştı. Hayali hep sanatçılıktı ve basit yerlerde şarkı söylüyordu. Yine aynısı ol...