on beş

33 4 76
                                    

12 Eylül 2018 - İYİ Kİ DOĞDUN NAMJOON OPPA <3

----

"Jimin?" Tanıdığım pembe saçların masanın üzerinde dağınık bir şekilde durduğunu görünce, adımlarımı durdurup Jimin'in yanına oturdum. "İyi misin?"

Jimin başını kaldırdı. Gözleri ve burnu kıpkırmızıydı ve durmaksızın yaşlar akıyordu gözlerinden.

"Neden ağlıyorsun?" diye sordum hemen. Ona sarılacaktım ama geri çekildi.

"Ağlamıyorum," dedi tıkalı burnuyla. "Hasta oldum."

"Çünkü sen tam bir gerizekâlısın." Jimin'e çay getirmiş olan Yoongi'nin sesini duyunca dönüp ona baktım.

"Neden ki?" diye sordum, Jimin çaya sarılırken.

"Ona hasta olduğumu söylediğim hâlde beni öptü." Kaşlarımı kaldırdım.

"Ama senin sesin hasta çıkmı- bir saniye. Ne yaptı?" Sesimin heyecanlı çıkmamasına özen göstermeye çalışmıştım ama bir işe yaramadı.

"Değdi mi gerizekâlı?" diye sordu Yoongi, Jimin'e vuruyordu.

"Değmez mi?" dedi Jimin gülerek. "Hem de nasıl değdi. Yine olsa yine yaparım." Birkaç saniye sonra gürültüyle hapşurduğunda Yoongi iğrenerek yüzünü buruşturdu.

"Al peçete al," eline bir peçete tutuşturdu. Jimin gülerek burnunu sümkürdü.

"Beni seviyorsun, biliyorsun hyung." Yoongi ona yılışan Jimin'e sarıldı.

"Biliyorum Jimin."

"Peki yarın sınavın olduğunu da biliyor musun?" diye sordum ters ters. Yoongi bana döndü.

"Fizik." Diye yantladı. "Fizikte iyiyimdir."

"O zaman bize çalıştırsana," dedim Fizik kitabımı önüne koyarak.

"Onu ne ara çıkardın sen ya?" diye sordu şaşkın şaşkın.

"Evet hyung çalıştırsana," dedi Jimin de.

"Karşılığında ne alacağım?" diye sordu Yoongi. Jimin ağzını açıp bir şey söyleyecekti ama Yoongi onu susturdu. "Sen hastasın öpmem seni."

"Ama ben seni öptüm!" dedi Jimin sinirle.

"Evet sonuçlarını görmemi sağladın sağol," dedi Yoongi. Jimin kaşlarını çatıp kollarını kavuşturdu.

"Ne istiyorsun?" diye sordum. "Bara gitmem," diye ekledim.

"Tabii ki de gitmezsin," dedi Jimin. "Sen de gitmeyeceksin artık yasaklıyorum," dedi Yoongi'ye dönüp.

"Sana mı soracağım velet?" diye sordu Yoongi.

"Tabii ki bana soracaksın," dedi Jimin.

"Tartışmaya başlayacaksanız ben gidiyorum," dedim.

"Tamam tamam," dedi Yoongi. "Sen de bana İngilizce çalıştır." Ne yani bu mu?

"Çok zor olmasa gerek," dedim kasılarak.

"Emin misin?" diye sordu Jimin. "Ben bir kere bak, hayatımda bir kere Yoongi hyung'a İngilizce öğretmeye çalıştım. Çalıştığıma da hemen pişman oldum." Yoongi ona ters ters bakıp kafasının arkasına bir tane geçirdi.

"Sen daha kendin İngilizce bilmiyorsun da ondan," dedi sinirle.

Jimin kahkaha atarken birinin kolunu bana dolamasıyla o yana döndüm. Şaşırmayacaksınız ama bu Zei'ydi.

evlenin artık ♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin