iki

141 5 109
                                    


Mochi

Neredesin?

Haru

Okulun kantinindeyim.

Mesajımdan birkaç dakika sonra merdivende adım seslerini duymuştum ve sonunda yanıma gelmişti.

Çantasını masanın üzerine bırakıp gözlerini bana dikti. Hayatta oturmuyordu ve öylece bana bakıyordu.

"Ne var?" diye sordum çikolatalı sütümü içerken. Sahi, bu herif her buluştuğumuzda bir şeyler yapıyordu ama ne yapıyordu ki? Tamamen aklımdan çık-

Ah, kollarımı kavrayıp beni ayağa kaldırdığında olayı çaktım işte. Ne zaman buluşsak bana sarılırdı. Ona sıkıca sarıldım.

Tekrar oturduğumuzda bir süre konuşmadık. Elleriyle oynuyordu. Bense çikolatalı sütümü içmeye devam ederken beklenti içerisinde onu izliyordum.

Birkaç kere telefonunun ekranını açıp kapattı. Arkaplanının Yoongi olduğunu fark etmeden edemedim. Kalp atışlarım hızlanırken içimdeki shipper dörtnala koşuyordu.

Acaba konuşmak istediği konu bu muydu? Sahi, bir konu konuşacaktık ya biz.

"Jimin?" Başını kaldırıp bana baktı. "Bir şey konuşmamız gerek demiştin." Dediğimde telefonunu masanın üzerine koydu.

"Haru." Diye başladı. "Ben saçımı boyatmak istiyorum." Sütümü içmeye devam ederken onu yanıtladım.

"O zaman git bir kuaföre ve boyat." Dediğimde tekrar elleriyle oynamaya başlamıştı. Elleri minicikti ve ben buna bayılıyordum.

"Tek başıma yapamam, utanıyorum Haru." Diye mırıldandı.

"Benim de boyatmamı ister misin?" diye sordum, sütüm bitmesine rağmen kutuyu zorlarken.

"Yapar mısın?" diye sordu mutlulukla.

"Tabii." Dedim. Bana sarılıverdi. "Hangi renge boyatacaksın Jimin?" diye sordum.

"Turuncu!" dedi neşeyle. Bunun üzerine yüzüm buruştu. Turuncu rengini sevdiğimi söyleyemem.

"Niye?" diye neredeyse iğrenerek sorduğumda hafifçe kıkırdadı.

"Şey..." Suratı kızarmıştı. "Yarın Yoongi hyung'un doğum günü ve o turuncu rengini çok sever." Dediğinde kaşlarım kalktı.

"Vaaay, benim Chimchim'ime bakın hele!" diye coşkuyla bağırdığımda elleriyle suratını kapattı.

"O da maviye boyayacak." Parmaklarını aralayıp beni süzdü. "Sen de mor yap." Kaşlarımı çattım.

"Mor mu?" Tamam, mor rengini severdim ama benim niyetim daha 'doğal' bir renge boyamaktı.

"Sanırım Yoongi mor rengini de seviyor," diyerek kestirip attı.

"Jimin, işkilleniyorum." Dedim kuşkuyla. Gözlerini bana dikti.

"Neden?"

"Neden Yoongi'nin sevdiği renklere boyatıyoruz saçlarımızı?" Jimin hafifçe güldü.

"Çünkü sana anlatmam gereken bir şey var ve eğer kabul edersen Yoongi hyungla vakit geçirmeniz gerekecek ve bilmiyorum sana mor yakışır bence." Sonunda sustu. Omzumu silktim.

"Ne zaman gidiyoruz?" Başını kaldırıp bana baktı.

---

İkimizin de saçları Jimin'in tam istediği renklere büründükten sonra beni kolumdan tutup bir kafeye getirmişti.

evlenin artık ♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin