"Nora hakkında bir şeyler anlatır mısın?" Yoongi'nin ani sorusuyla kendime geldim.
Yoongi ile beraber bir kafede oturmuş, Jimin'i bekliyorduk. Jimin'in söylediğine Yoongi ile yalnız kalmak istemiyordu, bu yüzden buluşmalarına beni de çağırmıştı. Seve seve gitmiştim çünkü ben de Jimin'in Yoongi ile yalnız kalmasını istemiyordum.
"Hayır, anlatmam." Dedim ters ters.
"Haru," dedi, masanın karşısından bana doğru eğilerek. "Nora ile aramızda nelerin geçtiğini biliyorsun," dedi. "Yardım et bana." Omzumu silktim.
"Onun kalbini o kadar kırıp kolyesini bana verdirtmeden önce düşünecektin." Onun yaptığı gibi, masanın üzerinden ona eğildim. "Sen adi herifin tekisin." Arkasına yaslandı.
"Biliyorum lanet olası!" Sesi biraz yüksek çıkmıştı. "Kolyesini mi verdi?" diye sordu sonra. "Bunu telafi etmem lazım." Kaşlarımı çattım.
"Yoongi!" dedim sesimi yükselterek. "Nora'dan uzak duracaksın! Seni unutmak istiyor ve bunu zorlaştırırsan evde bir yerlerde yatan babamın av tüfeğini bulurum. Evini de biliyorum ona göre." Dedim.
"Ov ov ov sakin ol şampiyon," dedi ellerini kaldırarak. "Nora'nın mutlu olmasını istediğim için soruyorum sana." Bana doğru eğildi. "Bak iki senedir Nora'dan hoşlanan biri var bizim sınıfta. Dün onu benimle konuşurken görünce bana onun hakkında sorular sordu. İyi biri ve Nora'yı üzeceğini düşünmüyorum." Dedi.
"Ne zamandan beri çöpçatanlık yapıyorsun?" diye sordum.
"Bak," dedi derin bir nefes alarak. "Nora'nın kalbini zaten kırdım. Sanırım onarması gereken kişi de benim. Fakat benim kalbim bir başkası için atıyor. Ben de dolaylı yoldan onun mutlu olmasını sağlayarak en azından vicdanımı temizleyeyim. Lütfen." Gözlerine baktığınızda bunu çok istediğini görürdünüz. Fakat ben bir yalancının gözlerine baktığımın farkındaydım.
"Sana zerre inanmıyorum, Yoongi." Dedim. "Şu kişinin adını, numarasını, iletişim bilgileri her ne ise bana ver bizzat ben görüşeceğim." Hevesle başını salladı.
"Tamam olur, cidden. Akşam sana mesaj atarım." Galiba bu sefer gerçekten yalan söylemiyor.
Jimin gelen kadar bir daha bana bir şey söylemedi. Ben de onun söylediklerini tarttım. Gerçekten pişman mıydı? Gerçekten Nora'ya yardım etmek istiyor muydu? Acaba söylediği kişi nasıl birisiydi?
Okulun istihbarat teşkilâtı olan Zei ve Taehyung'dan yardım almam gerekebilirdi.
---
"İsmi Lee Minhyuk." Dedi Zei, telefonuna bakarak. O, Kuro ve Taehyung ile beraber odamda oturmuş, Yoongi'nin verdiği bilgileri gözden geçiriyorduk. "Gwangju'da doğmuş. Çalışkan biri. Sınıf arkadaşları onun yardımsever, iyi kalpli ve arkadaş canlısı olduğunu söylüyorlar. Eğlenceli bir yapıya sahipmiş ve herkesin modunu yükseltirmiş. En yakın arkadaşları Im Changkyun ve Chae Hyungwon. Changkyun 1. Sınıfa gidiyor, Hyungwon da 3. Sınıfa. Beraber takılıp yemek yapmaktan ve şarkı söyleyip dans etmekten hoşlanıyor—"
"Zei sadede gelir misin?" diye sordum. Boğazını temizledi.
"Nora için muhteşem biri. Yoongi'nin böyle arkadaşları olmasına şaşırdım doğrusu."
"Öyle söyleme," dedi Tae. "Ona bakılırsa Hoseok hyung, Jin hyung ve biricik kuşum Jimin de onun arkadaşları. Bence Yoongi hyungun arkadaşları iyi insanlar."
"Eee?" diye sordu Kuro. "Minhyuk'a mesaj atıyor muyuz?"
"Bakın," dedi Zei. "Elimde bir fotoğrafı var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
evlenin artık ♥
Fantasyben Yoongi'yi Jimin'le şiplerken herifin bana âşık olmasını sağlayan şansıma sıçayım [Yoonmin & Taekook & ReaderxHoseok]