Sen gece karanlığındaki küçük mum ışığı gibiydin, az ama güçlü bi ışığın var.
Bölüm müziği: Pera- Belkide aşık oldun.
Hayat acı verici. Herkesin bir acı anı olur. Ben anne ve babamı kaybederek anladım bu acıyı. Bazen düşünürsün. Neden şu koca dünyada ben. Neden değer verdiğim iki insan diye. Herşey o an başladı. Bi daha ağlamayacağıma yemin etmiştim anneme. Aslında tam olarak olay söyle oldu.
Kaza zamanı:
O gün tüm aile birlikte şehir dışında bi yerde piknik yapmaya karar vermiştik. Ben annem ile beraber Burak abimde yanımdaydı. Diğer 3 abim ise Doruk abimle geliyordu.
Ertesi gün okulum vardı. Birinci sınıfa başlayacaktım ve aşırı heyecanlıydım.
Babam arabayı biraz hızlı sürmeye başladım. Sarıldığım abime daha çok sokuldum. Abim saçlarımı okşamaya başladı.
Annem bağırarak babama biraz yavaşlamasını söylesede yavaşlamadı aksine daha çok hızlandı.
En son annemin acı bağırışı ve arabanın bi yere çarpmasıyla son buldu annemin çığlıkları. Abim arabadan çıkarken benide almaya çalıştı ama ayağım sıkıştığında için ılk annemi çıkarmak için gitti.
Arabanın önünden dumanlar çıkmaya başlayınca çaresizlikten abime seslendim. "Abi beni alıcak mısın?"
Annem bana dönüp elini uzattı. Elimi ona uzatınca avucuma bi kolye bıraktı. Ve abime beni çıkarması için hızla bişeyler söyledi. Abim yanıma gelip beni zorda olsa çıkarttıktan sonra.O acı ses duyuldu. Araba...
Patlamıştı.
Abime baktığımda gözlerinin dolduğunu gördüm.
O her zaman gülen neşeli Burak yoktu. Kardeşi için herşeyden vazgeçen Burak vardı.
Abimler ilerden koşarak yanımıza geldi. Mert abim Burak abimin kucağından beni aldığında Mert abime sarıldım. "Abi anne babam gelmicek mi?"
Bu soruyu sorduğuna bazen fazlasıyla pişman oluyorum. Ama işte çocuktum. Ve geri dönüşü yok.
Şimdiki zaman:
Iste benim suçumdu. Belki ben orda kalsaydım annem ve babam yaşayacaktı. Benim yüzümden oldu.
Uyandığımda yamaç abimin yanağına bi öpücük bırakıp onu uyandırmadan kalktım. Üstüme spor kıyafetlerimi giyip telefonumu ve kulaklığımı alıp dışarı çıktım. Çıktığımda gözüm tam karşıdaki siyah suliete kaydı. Kim olduğu tam belli olmuyodu. Umursamadan sahile doğru yürümeye başladım. Kulağıma kulaklığımı taktığım an... Dünya ile ilişkim kesilmişti nerdeyse. Kimsenin umrumda olmadığı ne isterse yaşamaları gereken dünya.
Sahile geldiğimde koşmak yerine kayalıkların üstüne oturdum. Biraz düşünmek iyi gelir bazen.
Bi anda yanımda tanıdık birinin kokusunu hissettim. Demir... Onun kokusu... Badem gibiydi.
Gelip yanıma oturdu ben gibi ileri doğru bakmaya başladı.
- Okulun bittikten sonra gidicek misin?
Cevap vermedim. Öğrenmişti. Gideceğimi biliyordu. Onu yarım bırakacağımı düşünüyordu.
-Evet. Gitmek zorundayım.
-Değilsin Ada. Burda kalabilirsin. Benimle birlikte.
Elimi tutup kalbinin üstüne koydu.
-Ama benden ne kadar uzakta olduğun umrumda değil. Bu kalp her zaman senin için atacak.
Yavaşça elimi çektim. Buraya başka bişey için çağırmıştım onu. Belkide ayrılmak için. Hiç başlamamış olan ilişkimizi şimdiden bitirmek için.
-Demir ben... Ben bi daha seninle görüşmek istemiyorum. Özür dilerim...
Ilk başta tepki vermedi. Daha sonra algılamaya çalıştı. Burda daha fazla kalırsam dayanamazdım ağlardım.
Hızla kalkıp yürümeye başladım. Bunun ne istanbula dönmemle neden abilerin öğrenmesi ile bi ilgisi yoktu.
Sorun. Onur.
Demir'den ayrılmazsam öldüreceğini söyledi.
Ben. Ben buna dayanamazdım. Aklım dayansa bile kalbim dayanmaz onunla beraber orda can verirdim. Bende bu yüzden ondan vazgeçtim. Ikimizinde yaşaması için.
Yazar'dan devam:
Kız gözleri dolu bir şekilde sevdiği adamın yanından ayrıldı. O'nun yaşaması için bunu yapmalıydı. Yüreği dayanmasa bile yapmalıydı. Zorunda.
Adam bir süre kendine gelemedi. Bu ayrılığa hazır değildi. Böyle olmamalıydı. Ada onu seviyordu biliyordu. Ve bir sorun olduğunda hissediyordu. Kim ve ne için ayrıldığını bile bilmediği halde hala onu köpek hanginiz seviyordu.
Kendine geldi ve koşarak sevdiği kızın peşinden gitti. Fakat nafile. Bulamadı. Büyük bir hayal kırıklığı ile eve geri dönecekken. Ilerde karanlık bir alandan ağlama sesleri geliyordu. Yavaşça oraya ilerlediginde.
Sevdiği kızı kanlar içinde görmeyi beklemiyordu. Sanki gördü anda kalbini söküyorlardı.
Ada'dan devam:
Demir'in yanından ayrıldıktan sonra daha önce görmediğim karanlık bir alana girdim. Geri dönecekken önümü 3 tane sarhoş kesti. Yanlarından geçecekken arkamdan onur geldi. Kollarımdan tutup daha karanlık bir alana ilerletti. Cebindeki jileti çıkarıp bileklerime derin kesikler attı.
-Sen her zerrenle bana aitsin. Bu kan bile!
Ve koşarak uzaklaştı. Ayağa kalkıp biraz ilerledim. Belki birinden yardım isteyebilirdim ama. Bileğimdeki derin kesiklerin bune engel olacağını tahmin etmemiştim. Bi köşede ve sessizce ağlamaya başladım. Daha sonra bayıldığımı ve birinin beni kucağına aldığını hissettim.
Demir'in o huzurlu kokusunu aldığımda. Kendimi bıraktım.
Aşıktım. Bu çok net belliydi. O'da bana aşıktı. Ve biz buyduk. Ne kadara uzakta dahi olsak birbirimize deli gibi aşık olucaz. Çünkü bi buyuz.
Selam canlarım. Bu aralar fazla bölüm atamıyorum Evet ama sorun şu ki okuma sayıları fazla düştü gibi hissediyorum. Ve sizi zorlamaya istemem ama wattpad kullanan arkadaşlarınıza kitabımı önerirsiniz mutlu olurum.
Çünkü burda emek var o kadar sınavların arasında size bölüm yetiştiriyorum. Evet bölümle kısa ama benide anlamanızı umuyorum. 8. Sınıfım ve önümde büyük bi sınav var bi yandan okul sınavları bir yandan lgs zor oluyo.
Ama sizi sevdiğim için bölüm yazıyorum. Ve bu açıklamayı yapma gereği duydum neden bilmiyorum.
Neyse canlarım sizi seviyoruuuum💫💙🌠
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Mesafeleri Sever (Ara Verildi)
ChickLitBir kız düşün; Hayalleri. Yok. Umutları. Yok. Bir tek tutacak dalı dahi yok. O 4 abisinin karanlığında batarken ona yardım eden en yakın dostu. Ve bu kadar karanlığa rağmen onu sevmiş gibi yapan bi yalancı sevgili. He birde onu gerçekten sevmeyi bek...