♬♬
Polisler Aliyi alıp götürüyordu ve ben hiçbir şey yapamıyordum. Sinan polislere dert anlatmaya çalışlıyor alinin öyle birşey yapmayacağını anlatmaya çalışıyor. Ali ise sakince polislere uyuyordu çünkü agresiflesirse daha kötü olacağını biliyordu.
Onlar Aliyi alıp götürüyor ben ise Aliii Aliii diye bağırıyordum.
Sonra arkadan nereden geldiğini bilmediğim bir ses geldi, "yapraak sevgilim uyan, iyi misin?" Bir anda uyanmıştım. Aliyi başımda endişeli bir şekilde "kabus gördün galiba" dedi şoktan çıkınca alinin boynuna sarıldım.
"Çok kötüydü" dedim.
"Ne gördün?" "Polisler, seni cinayetten hapse atıyordu." Kısa çaplı bir kahkaha attı " sevgilim çok güzel adam dovduğum doğrudur ama ben nasıl adam öldüreyim ki" daha sıkı sarıldım.
" boğacaksın beni am..." ellerimi çektim daha sakin sarıldım. Baktım kafamı dağıtamıyorum bende ali dışarı çıkalım mı? Dedim ama saatin sabah 6 olduğunu farketmemişim " istersen çıkalım ama saat çok erken."
"Kapalı alanda kalmak istemiyorum. Çıkalım yinede"
"Tamam ben üstüme birşeyler giyeyim sende hırka al" dedi ali bana dediğini yaptım. 5 dakika sonra kendimizi dışarı atmıştık. Sahil kenarına inmek istedim ama Ali bu saatlerde orda ickicilerin olduklarını söyleyerek gitmesek olmaz mı dedi. Ama denizin iyi geleceğini bildiğim için inmel istedim " hem benimAli kusum yanımdayken bana birşey olmaz ki" dedim Ali uzun israrlarim sonucu deniz kenarına indik.
Ali ile deniz kenarında koşarken, sadeve bir grup ickici tayfa vardı ve ordan bir MAL "şstt güzellik " dedi ortamdaki tek kızın ben olmama aldırmadım ve duymamış gibi yaptım, Ali bunu farketmişti ve boynundaki damarlar atamaya başlamıştı az daha ileri gidip denize ayakarımız değecek şekilde oturduk, çok geçmeden içkici MAL "güzelim sen pas vermeyecek misin hep böyle?" Derken ağzını yamultarak konuşuyordu. Ali " kardeşim kavga çıkmasın bak işine" dedi dişlerini sıkarak ve yollamaya başladı onu.
Ama ısrarla gitmiyordu bende aliye Ali ne olur gidelim hadi dedim. Ama ali odaklı bir şekilde ons bakıyordu, alinin kolundan çektim, zorda olsa dinledi tam giderken arkadan yabancı olmayan bir ses " Ali " dedi. Ali o anlık sinirle arkasını döndü ve Sırık orda sinir bozan gülüşü ile gülüyordu. Ali iyice hakim olunamaz bir hale gelince önüne atlayıp,
"Ali ne olur muhattap olma içmiş kafa buluyor" dedim ama bu sefer barışı dövmeye ant içmiş gibiydi. "Yaprak bırak şu adamla kalan işimi halledeyim"
"Barış haddini aşıp "Bırak rüyalar kızı, bırak gelsin. Ne oldu Ali sevgilim bakıcın mı oldu?" Dedi ve Alinin kayış koptu. Bu güzel günün bozulmasını istmemediğimden arkadan koşarak 50 adım geri gittim ve koşarak Alinin sırtına atladım , boynuna sarıldım ve "Ne hali varsa görsün sevgilim boşver."
Alinin yanağını öptüm ve yumuşadı ali istemese de "Oğlum bak yaprak üzülmesin diye susuyorum haddini aşma!" dedi .
Arkamızı dönüp gittik ali ile sabah sabah açık olan kafeye girdik. Alinin sinirleri bozulmuştu 15 dakika konuşmadı bendr dayanamadım "sevgilim?" Ne dermiş gibi hıı dedi. "Sakın öl lütfen"
"Sinirli olduğumu kim dedi?" Derken sesi istemsizce bana yükselmişti.
"Peki" dedim usulca ve sustum.
Ali sesini yükselttiğine pişman olacak ki sakince "özür dilerim abarttim biraz"
"Kalkalım mı?"
"Sen nasıl istersen"
Ali ile kalktık hemen barıştık zaten o bana bende ona kıyamazdık. Alinin omzuna çıkıp eve doğru gittik.
Arkadaşlar hikaesini okurken çok eğleniyorum ve yakın bir arkadaşım olur kendisi takip edin lütfen defneatalay7
