3. Bölüm : Tanışmak mı?

39 18 11
                                    


Arkadaşlar hikayeyi gerçekten elimden geldiğince düzeltmeye çalıştım . Cidden böyle bir olay akışının olmasını bende istemezdim . Şu an yazdığım hikayeyle bu hikayenin alakası yok diye düşünüyorum. Yani bir yandan yeni bir hikaye yazarken bir yandan da bunu düzeltip wattpad ' e atıyorum . Bir an şu hikayeyi atmasam mı ? Diye düşünmüyor değilim ama arkadaşlarım okuduklarında ya da anlattığımda sürükleyici bir hikayeye benziyor diyorlar . UMARIM SÜRÜKLEYİCİDİR! Nsndmdmdmdn
İyi okumalar ...

O konuşmadan sonra tamı tamına iki gün geçmişti . Üstelik ne Banu ne de Cenk aramıştı . Okulda klasik geçmişti. Ayrıca Banu'nun bu tavırlarına ve yanıma neden gelmediğine de bir anlam veremedim.

Bu duruma sinir olurken bir yandan da ayakkabılarımın bağlarını bağlıyordum. Kapıdaki çantamı sırtıma atarak aşağıya indim . Bugün okula yürüyerek gidecektim uykumun açılması için . Bu arada formalarım - yani şortum demeliydim - inanılmaz derece de kısaydı . Hardal sarısı şort ve yeşil lacose... vücuduma tam uymuşlardı ama sınıfın en kısa şortunu giyiyordum ve bu dikkatleri daha da üstüme çekiyordu. Zaten tüm sınıfın bakışları üzerimdeyken bir de okulun bakışlarına maruz kaldım . İğrenç bir durum!

(...)

Sınıfa girerken ilk önce sırama göz attım. Neyseki o aptal çocuk yoktu. Umarım bugün gelmez !

Tam sırama geçecektim ki omzumda bir sızı hissettim. Sinirle başımı çevirirken omzuma çarpanın Sarp olduğunu gördüm ve içimden küfürler yağdırmaya başlamıştım bile . Somurtarak sıraya geçerken yumruklarımı sıktım .

Bu arada sürekli somurtması ne kadar gıcığıma gitse de takmamaya çalışıyordum. Özgüven yüksek olduğu için gülme gereği duymayan bir aptal...

Bende onun gibi somurtarak yanına geçtim. Gerçi biri bana yer verse hiç vakit kaybetmeden onun yanına geçerdim . Aslında biri verebilirdi ve bu Burak olabilir. Hem saçları eski haline dönmüş gibi . Tekrar dikmişti... Başımı ağır ağır Sarp'a çevirerek gülümsedim ve çantamı alarak tam kalkıyordum ki kolumdan tutarak :
- Nereye ?
Diye sordu .
- Burak'ın yanına .
- Bence yerine otursan iyi edersin .
- Hadi ya (!) Dedim alayla . O ise alayıma karşılık :
- Burak'ın seni yanına oturtmayacağı ne malum aptal ? Dediğinde kıkırdadım:
- Eminim ki oturtur . O küçük beynini yorma, dedim ve göz kırparak kalktım . İnadına benim taklidimi yaparak o da kalktı :
- Aptal... Onun aklını başından alacağını mı sanıyorsun? Maalesef bebeğim... onun sevgilisi var , dedi. Ah hadi ama bana ne ki ?
Kolumu Sarp' tan geri alarak :
- Umrumda bile değil . Sadece senin yanında oturmayayım yeter! Dedim ve telefonla ilgilenen Burak'ın yanına giderek oturdum.

Başını kaldırarak :
- Sana buraya oturmanı kim söyledi acaba ?
- Bak senin o çatlak arkadaşının yanında oturmak istemiyorum . Senden başka da bana kimsenin yer vereceğini de düşünmüyorum, diyerek derin bir nefes aldım . Umarım kabul ederdi. Umarım...
Biran duraksadı ve :
- Benim için fark etmez ama gelen güzellik için bilemem... dedi. Kaşlarım anlamadığımı belli edercesine kalkarken , ağır hareketlerle başımı çevirdim . Pekala . Bu muydu güzellik? Aptal sarışın ve sürtükten başka bir şey değildi bu . Lacose ' ünün bilerek sonuna kadar açtığı düğmeler , düğüne gidermiş gibi yapılan koyu makyajı ve ojeli parmakları...
Yüzümü buruşturarak :
- Bu mu güzellik ?
Dedim dalga geçer gibi . O ise dediğime sinir olmuş olacak ki ellerini masaya vurarak :
- Beğenmedin mi aptal !
Dedi . Göz devirdim sadece . Gerçekten o an başka hiçbir şey yapmak istemedim o hareketten başka .

Sınıfın bakışları tekrar ve tekrar üzerimizde toplanırken , kızı daha da tahrik ettim ve dalga geçtim :
- Bence " güzellik" kelimesini sana karşı bir hakaret olarak kullanıyorlar . Sende bunu " ben güzelim " diye algılıyorsun. Bilmem anlatabildim mi ?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 02, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

NefretHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin