Sabah jungkook ile tıkırtı sesleri ile uyandık,yavaşça aşağıya indiğimizde,Sun ayakkabısını giymiş,bir kağıt bırakmış gidiyordu.
Koşarak kağıdı okuduk.
Sun;
Merhaba,sizler gerçekten çok tatlı çok iyi insanlarsınız,ama sizi zora sokamam,babam eminim burayı bulacak,beni öldürürken,sizi sağ bırakmayacak,bunu iyi biliyorum,benide öldüreceğini iyi biliyorum,babama teslim olacağım,sizi asla unutmayacağım"Jungkook ile birbirimize baktık.
"Jungkook,bu kızı ben bırakmam,
Hadi aramaya gidelim"Montumuzu giydik ve koşmaya başladık,zar zor sun görünmüştü,gittiği yollar garipti,daha hava aydınlanmamıştı.
Gittiği sokaklara dikkatlice bakıyorduk,her yer ışıklı ve bardan ibaretti,bir sokağa girdiğinde her yerde sarhoş adamlar,uyuşturucu içenler,burası korkunç.
Jungkook elimi kavradı,korktuğumu anlamıştı.
"Korkma,hiç birşey olmayacak"
Kafamı hafifçe salladım,o varken çok korkmama gerek yoktu.
Sun karanlık bir odaya girdi,kapının arkasından çömelerek izledik.
"B-babam n-ne-nerde"
Zar zor konuşuyordu.
"Sen kimsin?"
"Ben s-un"
"Sun!,o lanet olası kız sensin demek!,hemen buraya gel"
Sun korkuyordu,çok belliydi,kızın kolundan tutup götürüyorlardı.
SUN DİLİNDEN;
Kolumdan tutup beni karanlık bir odaya doğru götürüyordu,buraya kadarmış Sun,elveda de hayatına,sen mecbursun üzülmeye ağlamaya,belki Lisa bıraktığım mektubu okuduğunda ben hayatta değildim.
Ve o karanlık oda,alışığım bu karanlık odalara,babam beni eskiden bu karanlık odalara sokup iki gün aç susuz bırakırdı,öz babam bu benim,öz babam.
Hafif bir ışık vardı,koltukta oturan adam bana döndü ve iğrenç bir gülümseme attı.
"İşte böyle ayağıma gelirsin Sun,beklemezdim senden"
"Baba,ne istiyorsun benden!,bir insan kızına yapar mı bunu baba!,yapar mı!,bir baba kızının hayallerini yer mi baba! Ha?,yer mi hayallerini!"
Sinirlenip ayağa kalktı.
"Ne oldu sana!,cesaret toplanmış sende!,kimin evinde kaldın bakalım?,annenin ölümünü unuttun mu!"
Gözlerimden yaşlar yavaşça dökülüyordu.
"Unutmadım.........senin yüzünden,
Pisliklerin yüzünden unutamadım......""Harika,ama unutucaksın,seni sağ bırakacağımı mı sandın!,geçen günde senin yaşlarında birini öldürdüm,sıra sende"
Hıçkırmaya başladım,neden,neden öldürdü suçsuz birini?.
"Senden nefret ediyorum pislik"
Sinirlendi,boynumu sıkmaya başladı.
"Seni öldürücem!"