Kapıyı çalıp açılmasını bekledik. En sonunda kapıda annem belirdi.
"Nerelerdesin sen telefonlarımı da açmadın?"
"Anne bi' dur az soluklanalım."
Annem yanımdaki bedeni daha yeni fark edebilmişti.
"Oğlum bu delikanlı kim?"
İmalı bir şekilde sormuştu.
"Delikanlı mı? Hahahaha anne güldürdün yine."
Bunu dememle sağ taraftan belime bir dirsek gelmişti.
"Ah napıyorsun be hayvan herif."
"Asıl sen nasıl konuşuyorsun?"
"Oy üçüldün mü çen kıyamam." Deyip yanaklarını çekiştirdim. Ellerimi geri çektiğimde ise Can'ın iğrenti dolu bakışlarına karşı kıkırdadım. Bu sıralarda annem de bize hayran hayran bakıyordu. Ah kadın sen annesin kendine gel.
"Yoksa bu çocuk damadım mı Mert?"
Beklentiyle gözlerime bakıyordu. Ama istediği cevabı veremezdim. Vermek isterdim ama veremezdim.
"Of anne bu Can hani çocukluk arkadaşım olan." dememle şok olmuştu.
"Suprayz madafaka." Diye bağırarak salona girdim.
"Doğru konuş. İçeri geç sen de Cancım."Dedi annem.
"Babaların kralı nerdeymiş?"
"Hiç göz boyamaya çalışma Mert. Sana kızgınım." Dedi babam balkondan.
"Baba misafirimiz var."
"Kimmiş?" Diyerek içeri girdi. Ah pos bıyıklı babam benim. Çizgili pijamana kurban aslanım.
"Merhaba efendim. Ben Can. Mert'in çocukluk arkadaşı."
"Aha oğlum sen nerden çıktın ya bunca sene sonra?"
"Sürpriz yumurtadan çıktı baba." dedim gözlerimi devirerek.
Babam bana en delici bakışlarını gönderip Can'a döndü:
"Hadi kalma ayakta geç otur evladım."
"Yemin ediyorum evde üvey evlat muamelesi görüyorum. Bu evde kimse beni sevmiyor, bu alem beni anlamıyor anam anam."
"Kes sesini Mert."
"Tamam babacığım."
Can gülerek koltuğa oturdu ve babamla derin bir muhabbetin içerisine girdiler. Ben ise annemin yanına gidip minik sevgi gösterileri yaptım.
"Annecim. Balım. Her şeyim. Oy şu yanaklara kurban."
"Ne var Mert?"
"Aa anne illa bir şey mi olması gerekiyor. Ayıp ettin albayım."
"Albayın biraz sonra sana 5 kardeşi göstercek merak etme."
"Aman seni de sevmeye gelmiyor he. Gidiyorum ben."
Anneme atarlanıp salona geri döndüm. İçeri girip bilerek Can'ın dibine oturdum.
"Ne yapıyorsun?" Dedi kısık sesle.
"Sevgilimin yanına oturuyorum ne var?" Dedim babamın duyabileceği bir şekilde.
Babama baktığımda gözlerinden kalp fışkıran emoji gibi bana bakıyordu. Hiç beklemediğim bir anda bağırmaya başladı.
"Hanım koş koş. Bunlar sevgiliymiş."
"Af buyur bey anlayamadım." dedi annem ellerini peçeteye silerken.
"Anne biz sevgiliyiz." Dememle Can üzerime zıplayıp beni boğmaya başladı.
"NE SEVGİLİSİ LAN. SEVGİLİ DEĞİLİZ AMCACIM TEYZECİM. BEN BU SALAKLA NEDEN ÇIKAYIM BE?"
"YAKIŞIKLI OLDUĞUM İÇİN OLABİLİR Mİ AŞKIM?"
"KES BE KES YETER OLUM YETER."
"TAMAM LAN BIRAK ÖLÜCEM."
Üzerimden inip koştuğa attı kendini. Annem ile babam ise hala hayran hayran bize bakıyorlardı.
"Anne açım aç."
"Masa hazır otur ye."
"Sağol ya." Tripli bir şekilde koltuktan kalkıp Can'ı dürttüm.
"Kalk yemek yiyelim bebeğim." Dedim ve bir daha dövmesin diye koşarak mutfağa kaçtım.
Biraz geçtikten sonra Can da içeri girdi. Sessiz bir şekilde yemeğimizi yedik. Saat oldukça geç olmuştu ve benim gözlerim yavaştan kapanmaya başlamıştı.
"Anne ben yatıyorum." Diye bağırdım.
"Dur oğlum bir şey söyleyeceğim."
"Söyle anne söyle."
"Can da senin odanda kalıcak."
"Anne benim odamda bir tane yatak var ne diyorsun sen?"
"Dangalak 1 hafta sonra teyzen gelicek bize. Biliyorsun temizlik hastası. Misafir odasını 1 hafta öncesinden temizleyip kilitledim. Yani Can o oda da yatamaz."
"Öf anne tamam ya."
"Anneye öf denmez eşşek sıpası." Annemin yanaklarına sulu bir öpücük kondurup merdivenlere yöneldim.
"İyi geceler ahali." diyerek odama girdim. Arkamdan gelen Can'ın adım seslerini duyabiliyordum.
Olum bir dakika lan ben niye bu kadar rahatım? Olum biz aynı yatakta yatıcaz lan. Heyecanımı içimdeki en gizli yere gizleyip odamın kapısını açıp Can'ın girmesini bekledim.
Uyuduğum en güzel uyku olacaktı anlaşılan.
~~~~~
Allahım feelsten ölücem ağağa😍