Saçma Bir Aşk Hikayesi

♔ 12.Bölüm

Bölüm Şarkısı: shakira hips don't lie

"Adı ne?"

"Bartu."

"Ne? Türk mü buldun?"

Sırıttı. "Şans tabii."

"Nerede tanıştınız? Neye benziyor? Anlatsana kızım biraz."

"Sanat atölyesinde tan-"

"Orada da mı sanat atölyesine gidiyorsun?"

"Evet, okula başlamamla oraya da başladım."

 Melisa, el işleriyle uğraşmayı çok severdi, yeteneği de vardı üstelik. İlk gittiği zamanlarda yalnızlık çekmemek için beni de götürürdü. Fakat ben üstümü kirletmekten başka bir şey yapmazdım. O ise uzun, siyah ojeli parmakları ile harikalar yaratırdı. 

"Neyse, devam et."

"Fırçamı getirmeyi unutmuştum, onun fırçalarını fazla görünce ondan istedim. O da çok güzel çizdiğimi söyleyince bende onunkine iltifat ettim. Ciddi anlamda, o kadar güzel çiziyor ki." 

Elini masanın üstüne götürdü. Telefonunu kaptı ve Bartu'nun çizdiği bir resmin fotoğrafını gösterdi.

"İnanmıyorum sana, çizdiği resmi çekiyorsun ama onun resmini çekmiyorsun."

Yaramaz gülümsemesini sürdürdü. 

"O da var." diğer resime geçti.

 Resimde Bartu kollarını Melisa'ya sarmıştı. İkisinin de üzerinde önlükler vardı. Fırçalarını kameraya doğru tutmuşlardı ve dil çıkartıyorlardı. Elleri boya içindeydi. Ve, en önemlisi. Bartu sarışındı.

"Hop, bir dakika. Bartu sarışın mı? Sarışın sevmezsin ki sen. Hatta sevmemekten öte sarışın birini gösterdiğimde kusar gibi yaparsın."

"Ya isteyerek sevmedim ki. Birden baktım, aşık olmuşum."

"Peki nasıl sevgili oldunuz?"

"Sanat atölyesinde oldu. Ondan önce birkaç kere sinemaya falan gitmiştik. Zaten çok iyi anlaşıyoruz. Karakterlerimiz çok benziyor. "

"Onu sormuyorum, nasıl başladı?" Ellerimle koca bir daire çizdim.

"He dünya mı? Her şey bir patlama sayesinde ol-"

"Melisa, dalga geçme." dedim gülerek.

O da güldükten sonra dondurmasından bir parça alıp devam etti.

"Pek bir şey olduğunu söyleyemem. Tuvali boyuyorduk, her zamanki gibi. Fakat bu sefer birlikte. Birden onun fırçası burnuma deyince fırçayı bıraktı ve burnumu sildi. Ona bakıp gülümsüyorken sildiği burnumdan öptü ve bana 'Seni seviyorum' dedi.

"Ya çok tatlı."

Dalga geçerek "O benim." dedi.

Telefonundan saate baktım. "Bu arada," dedim dondurmayı masaya bırakırken "saat geç olmuş. Hadi."

"Anne kuralları mı?"

"Evet."

"Ama bugün zaten bizi yalnız bırakmak için İrem Teyze'ye gitmiş. Birazcık daha kalsak."

"Olmaz." dedim itiraz ederek.

 Kaseyi elinden aldım ve mutfağa götürdüm. Odama doğru onu da sürüklerken bana hala yavru köpek bakışları atıyordu.

Bakışları daha da arttığında itiraz ettim. "Olmaz uykum var benim."

Somurttu. "Uykucu oyun bozan."

"Teşekkürler."

 Yatağa yattığımızda uzun süre uyuyamadım. En sonunda kalkıp Melisa'ya "Tamam sen kazandın uyuyamıyorum." diyerek ışığı açtığımda Melisa'nın çoktan uyuduğunu gördüm.

 Güldüm ve sessizce tekrar yattım. Bir ara tam uykuya dalmışken Melisa horlamaya başladı. Kahkaha atmamak için kendimi tutarken telefonumdan sesini kaydettim. 

 En sonunda uyuyamadığımı kabul ettim ve salona gittim. Tam o sırada mesaj geldi. Rüzgar'dan olduğunu görünce anlık kalp krizi geçirdikten sonra "Bu saatte ne ayak?" moduna girdim.

"Uyudun mu?"

"He evet uyuyorum şu an."

"Mesaj alınmıştır. Neden uyumadın?"

"Uyuyamadım. Sen?"

"Yan komşu son ses müzik dinliyor."

"Geçmiş olsun :D"

"Yarın buluşalım mı?"

"Bilmem. Melisa geldi. Yurt dışından. Yarın muhtemelen sanat atölyesine kendisi gider ama ondan önce saçımı kestirecekmişiz. Yani saçımı kestirmem bitene kadar görüşemeyiz."

"Saçlarını seviyorum."

Cevap yazmadım. Ya da yazamadım. Yazmama gerek kalmadan yenisi geldi zaten.

"Hem, mutsuz kadınlar saçını kestirir."

"Bende böyle demiştim :D"

"Peki o zaman, saç kesimin bitince haber verirsin. Balık tutmadık daha :D"

"Ya ben sevmem öyle balık falan."

"O zaman niye yazdın? :D"

"Bilmem. Anlık heves sanırım :D"

"Korkularını yen bnc.s"

"Off, denerim."

"Yatmalıyım. Ya da yatmaya çalışmalıyım. İyi geceler. :D"

"İyi geceler, ve iyi şanslar :D"

"Napıyorsun bu saatte?"

"Hayy Bismillah." 

Arkamı dönünce sesin Melisa'ya ait olduğunu fark ettim. 

"Ödümü kopardın geri zekalı." diye kızdığımda güldü. 

"Hadi yat artık."

"Tamam, geldim."