♔ 16.Bölüm

260 27 7
                                    

Bölüm şarkısı : Göksel - aşkın yalanmış (ki aşk yalanmaz asdfasdf)

Kısa oldu prdn.s

 Bacağımdaki kan yerdeki papatyalara damlarken bağırmamak için kendimi zor tutuyordum. O sırada dövmelerle kaplı bir bacak gördüm. Bana doğru yaklaştı ve sonra fazla miktarda bileklik taktığı elini uzattı.

 Yukarıya baktığımda siyah saçlarına kırmızı bir bant takılı duran, tarzıyla beni oldukça korkutan bir kız olduğunu fark ettim.

"Hadi kalk sarı kafa."

Sağ ol ya. Bacağımı tuttuğum kanlı elimi uzatacakken elini geri çekti ve kaşlarını çattı.

"Diğer elini."

 Ofladım. Normal insanları çekemiyordum demek ki. Bu sefer diğer elimi uzattım. Beni çektiğinde ağırlığımı sol tarafıma verdiğimi fark ettim. Bu da acı bir ciyaklamayla oldu tabii. Kanayan bacağımdan diğer bacağıma, yani sağ tarafıma verdim bu sefer ağırlığımı.

 Hayır. Daha önce bisikletten düşmüştüm. Daha önce bacağımı kanatmıştım. Ama hiçbir zaman bu kadar acıtmamıştı.Hiçbir zaman bu kadar kanamamıştı. 

 Beni hemen yanımızda bulunan banka bıraktığında ben beceriksizliğime küfür ediyordum. Arkasını döndü ve bisikletimi yerden kaldırdı. Papatyaları sepete koyduktan sonra bisikleti yanıma, banka yasladı. Ve daha sonrasında yere düşen müzik çalarımı kaldırdı.

 "Bu kadar yüksek sesle dinlersen sağır olusun." 

"Teşekkürler bilmiş."

 Saçına bağladığı kırmızı bandı çıkartınca sırtımı geriye yasladım. Bacağıma doğru bastırdığında yüzümü buruşturdum. 

"Ne yapıyorsun?"

"Kanın durmasını sağlıyorum." dedi bana bakmadan.

"Neden?"  

"Burada durup kanamasını mı seyretmek istersin?" diye sordu kaşlarını kaldırarak.

Yine cevap vermedim. Bandı bıraktığında benim tutmamı söyledi. Dediğini yaptım. 

"Beni bekle. Eczaneden yara bandı alıp geliyorum."

Neden bana yardım ediyordu ki.

 Çalmaya devam eden şarkıyı sonunda durdurdum. Bacağımı hareket ettirmeye çalıştım. Acıtıyordu. Ama dayanabileceğim bir acydı. Sanırım biraz durursam ve acının geçmesini beklersem sanırım gerçekten sürebilirdim.

 Yanıma geldiğinde bir kremde getirmişti. Kremi sürerken bana sorular soruyordu. Adım, hobilerim falan gibi kolayca sorulabilecek şeyler. Onun ise adının beste olduğunu, keman çaldığını, bir abisinin olduğunu öğrendim.

 Bir süre sonra ben konuşurken beni durdurdu.

"Dur dur dur. Sen abimin anlattığı kızsın. Daha önce neden aklıma gelmedi. Adın Burcu, sarı saçların var ve tenis oynuyorsun. Evet evet sen o'sun."

Bir süre durdum ve düşündüm. Sonra gerdiğim yüzümü serbest bıraktım.

"Sonuçta, dünyada başka bir sürü adı Burcu olan, sarı saçlı, tenis oynayan kız olabilir."

Bana gözlerini devirerek baktığında, dediğimin saçma olduğunu fark ettim.

"Beste?" diyerek sorduğunda kaşlarını kaldırdı.

"Abim senden bahsetmişti."

 Nelerden bahsettiğini bilmiyordum, ve öğrenmek istiyordum. Fakat bunları sorunca kendimi filmlerdeki gibi hissedecektim ve ben bu histen nefret ederim. Filmdekilerle gerçek hayattakiler arasında çok fark vardı, ve ben kötü bir cevap almak istemediğim için susacaktım.

Elimi tuhaf bir şekilde uzattım. Bu benim "Yeni başlangıç" işaretimdi. 

"Memnun oldum Beste."

"Memnun oldum Burcu." 

Saçma Bir Aşk HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin