"Alo Chan."
"Sevgilim normalde bu saatte aramazdın. Bir sorun mu var?"
"Chan belki bana kızabilir veya beni affetmeyebilirsin. Aslında haklısın."
"Neden böyle dedin ki şimdi?"
"Ayrılalım Chan. Ben daha fazla seni seviyormuş numarası yapamam."
Chan dolu gözlerini ve titrek sesini umursamadan konuşmaya başladı.
"N-ne? Ayrılalım mı dedin? Bu bir şaka mı?"
"Üzgünüm Chan. Benim zaten bir sevgilim var. Bir iddia üzerine seninle çıkmaya başladım."
"BamBam lütfen şaka olduğunu söyle!"
"Duygularınla oynadığım için üzgünüm."
Chan artık dayanamayıp ağlamaya ve bağırmaya başladı.
"SENİ PİSLİK! BEN NASIL SENİ SEVEBİLDİM Kİ? SENDEN NEFRET EDİYORUM!"
Chan telefonu sinirle kapatıp ağlayarak evine doğru koştu.
Eve girdiğinde BamBam'ı aradı ama yoktu. Evde onunla ilgili ne varsa kırmaya, devirmeye başladı. Sonra da kırılacak gibi çalınan kapıyı umursamadan koltuğa oturup ağladı.
Kapı kırıldı ve Minho ile Jisung panikle eve girdiler. Chan'ı koltukta ağlarken bulunca Jisung koşarak Chan'ın yanına gitti.
Js: Hyung...
Ch: Haklıymışsın Jisung. BamBam iyi biri değilmiş. Terketti beni. Aslında beni hiç sevmemiş. Komik değil mi? Ve bir sevgilisi bile varmış. Neyse. Ben etrafı toplayayım.
Chan yine gülümsemeyi başarmıştı. Kalkıp yıktığı eşyaları çöpe attı.
Mh: İyi olduğuna emin misin?
Ch: Evet. Beni önemsemeyen biri için üzülmeme gerek yok. Sadece beni ağlatan yaşanmışlıklar. Ben şu tabağı Jaebum hyunga geri götüreyim. Siz de gidin artık.
Mh: Benim evime gitmem gerek. Kendinize iyi bakın.
Js: Sen de iyi bak.
Ch: Görüşürüz.
Minho ve Jisung gittikten sonra Chan tabağa birkaç aperatif koymak için mutfağa gitti.
Jaebum Chan'ı izlediği evden ayrılıp Chan'ın karşısındaki dairesine doğru koştu. O gün Chan onun olacaktı. Bundan emindi.
Jaebum eve çabucak girdi ve gömleğinin düğmelerini açtı.
Chan o arada kapıyı çaldı.
Jaebum kapıyı açınca direk Chan'a baktı.
Jb: İyi misin? Sana geliyordum.
Ch: Hyung iyiyim merak etme. Sevgilimden ayrıldım sadece.
Jb: Anladım. Istersen içeri geç. Biraz dertleşiriz.
Ch: Olur. Teşekkürler.
Chan içeri girince Jaebum kapıyı kapattı.
Jb: Gel otur. Biraz içmeye ihtiyacın var gibi.
Ch: Sanırım var.
Jb: Burada bekle.
Jaebum mutfağa gidip bardak ve bira getirdi.
Chan kör kütük sarhoş olana kadar içmişti. Tabi bu Jaebum'un işine geliyordu.
Ch: Biraz daha.