Chan burnuna dolan yanık kokusuyla uyandı. Keki fırında unuttuğu aklına geldiği anda yerinden fırlayıp mutfağa gitti. Hızlıca fırını kapatıp derin bir nefes aldı. Yangın çıkmamıştı ama kek yenilemez durumdaydı. Keki çöpe atıp yenisini hazırladı ve yerleştirdi.
Wj: Chan bir sorun mu var?
Ch: Hayır yok. Kek yanmış sadece. Yenisini hazırladım.
Woojin Chan'ın yanına gidip ellerini yanaklarına koydu.
Wj: Tanrı'm gözlerin dolmuş! İyi olduğuna emin misin?
Ch: Cidden iyiyim. Biraz korktum sadece.
Chan gidecekken Woojin gülümseyip Chan'ı belinden çekti.
Wj: Çok tatlısın. Seni utandırmak hoşuma gidiyor.
Chan iyice kızarırken başını eydi.
Wj: Bişey soracağım. Biz sevgili miyiz?
Hızlıca Woojin'e dönüp gözlerine baktı.
Ch: Aa...şey...b-b-ben...
Yine kafasını yere eydi. Woojin onu fazla utandırıyordu.
Ch:.. B-bilmiyorum.
Woojin Chan'ı biraz daha kendine yaklaştırdı. Bedenleri tamamen birbirine deyiyordu.
Çok fazla utandığı için Chan'ın gözlerinden iki damla yaş süzüldü. Bunu gören Woojin Chan'a sarıldı.
Wj: Fazla ileri gittim değil mi? Özür dilerim.
Ch: B-ben sadece biraz fazla utangacım sanırım.
Wj: Ama bu cevaba ihtiyacım var. Sevgili miyiz?
Ch:Emin değilim. S-sanırım- KEK!
Chan Woojin'in kollarının arasından kurtulup fırında ki keke bakmaya gitti. Woojin yine Chan'ı kendine çekti. Duvarla arasına sıkıştırıp öptü.
Wj: Benden kaçma Chan. Kek daha olmadı.
Ch: O-olmuştur.
Yaklaşıp bir daha öptü. Sonra dilini dudağında gezdirdi.
Wj: O zaman önce cevap vermelisin.
Chan derin nefesler almaya başlamıştı. Duvarda kayarak yere oturdu. Woojin de panikle yere oturdu.
Wj: Chan sorun ne?! Seni sıktığım için oldu değil mi?!
Ch: Nefes...alamıyorum.
Wj: Özür dilerim! Sakin ol tamam mı?!
Ch: B-bana çok yakınsın... Böyleyken...nefes almakta...zorlanıyorum.
Wj: Hastaneye gitmek ister misin?
Ch: Hayır. Sanırım daha iyiyim.
Wj: Emin misin? Ciddiyim hastaneye gidebiliriz.
Ch: Cidden iyiyim. Bir sorun yok. Fazla utandığımda hep böyle oluyor.
Wj: Bu kadar üstüne gitmemeliydim.
Ch: Önemli değil Woojin. Bir cevaba ihtiyacın var. Keza benim de öyle. Sadece bir soru sormak istiyorum. Hayatım boyunca bir daha hiç gülmeyecek olsam bile beni sever miydin?
Wj: Öyle bişey olmayacak. Seni gülümseteceğim. Olursa bile, evet. Seni her zaman tüm kalbimle seviyor olacağım.
Ch: Sevgini hak ettiğimi düşünmüyorum. Çok güzel seviyorsun.
Wj: Her sevginin en güzelini hakediyorsun.
Ch: Teşekkür ederim. Sanırım artık sevgiliyiz.
Woojin sevinçle Chan'ın dudaklarına yapıştı. Kısa ama sert bir öpücükten sonra geri çekildi.
Wj: Verdiğin şans için çok teşekkür ederim.
Ch: Beni gülümsetmeni istiyorum.
Wj: Gülümseteceğim Chan. Sana söz veriyorum. Sana sevgilim desem sorun olur mu?
Chan biraz Woojin'e sırnaşıp kucağına oturdu. Woojin de kollarını Chan'ın beline sardı.
Ch: Hayır sorun olmaz. Sonuçta sevgiliyiz.
Chan gözlerini kapatıp başını Woojin'in göğsüne yasladı. Anında uykuya dalarken Woojin de Chan'ı kucağına alıp yatağa yatırdı. Üzerini nazikçe örttükten sonra alnına minik bir öpücük kondurarak gülümsedi.
Wj: Seni çok seviyorum Chan.
Hakletmesi gereken birkaç işi olduğu için salona gidecekken elinden tutularak durduruldu.
Ch: Yanlız kalmak istemiyorum.
Wj: Salonda olacağım. Birkaç küçük işim var.
Ch: Burada yapsan?
Wj: Tamam. Biraz bekle. Dosyaları alıp geliyorum.
Woojin dosyaları alıp geri döndü. Yatakta onu bekleyen Chan'ın yanına gidip saçlarını okşadı.
Wj: Başını örtünün altından çekebilirsin.
Chan oturur pozisyona geçip Woojin için yer açtığında Woojin oturup dosyaları incelemeye başladı. Omzuna yaslanıp uyuyan Chan dikkatini fazla dağıtıyordu.
Sonunda işini bitirebildiğinde önce Chan'ın uzamasını sağladı. Sonra kendisi de yanına uzanıp Chan'ı seyretmeye başladı.
______
Selam!
3 gündür bu bölümü yazmaya uğraşıyorum. NEDEN! WHY!
Her neyse. Bölüm geç geldiği için özür dilerim. Hafta sonu fazla bölüm atamayabilirim çünkü İnternet kıtlığı yaşıyorum ama elimden geldiğince atacağım.
Kendinize iyi bakın💛💛💛